Güncelleme Tarihi:
KIZILCA KURBAĞA
Renkli olduğu kadar gizemli de
Geceleri aktif oluyor ve ormanlarda yaşıyor. Kızılca ya da kırmızı kurbağa olarak da biliniyor. Karın taraflarında, portakal kırmızımsı veya bazen kırmızıya daha yakın bazen de sarıya daha yakın renkte lekeler bulunur.Tehlike anında, ani olarak ters dönerek bir ürkütme hareketi ve ölü taklidi yapar. Türkiye’ye özgü bir canlı olan bu türü akademik çalışmalar yapan bir avuç insan dışında görebilen pek yok.
ÇİZGİLİ SIRTLAN
Korkudan
bayılmayan görebilir
Yarı çöllerde, kayalıklı ve seyrek ağaçlıklı yamaçlarda yaşıyor. Gece aktif. Bir zamanlar Marmara’nın güneyi, Ege, Akdeniz’de yaşasa da bugün bilinen yegâne kayıtları Güneydoğu Anadolu’da. Koku alma duyusu çok gelişmiş olan çizgili sırtlanları görebilmek için yuvalarını bilmek, rüzgârı karşıdan almak, ter kokmamak ve çıt dahi çıkarmamak gerekiyor. Bir de görünce bayılmamak!
MISIR KOBRASI
Gören çok az, görmek isteyen daha da az
Yakın zamana kadar Türkiye’de yaşadığı bile bilinmiyordu. 2003’te Urfa bozkırlarında keşfedilğinden beridir de gören insan sayısı iki elin parmaklarını geçmez: Geceleri aktif olan Mısır kobrası bilinen en zehirli yılanlar arasında yer alıyor.
KÖR MAĞARA BALIĞI
Sadece iki kişi gördü
Türkiye’nin batısındaki mağara galerilerini sel basması sonucu, Dalaman nehrinde tesadüfen yakalandı. Pigmenti olmayan ve körelmiş gözlere sahip bu balığı bugüne kadar iki bilim insanı dışında kimse görmedi.
Kaybolma ustası
Avrupa’daki 56 tür yırtıcı kuş ve baykuş türü arasında, nüfusunun en az olduğu tahmin edilen bu kuşlar Aradolu’da Toros Dağları’nda yaşıyor. Bir görünüp sonra yine yıllarca ortadan kaybolan bu kuşun nüfusu, 10 çift olarak tahmin ediliyor. Nesli Avrupa’da kritik düzeyde tehlikede olarak kabul ediliyor.
PARS
O bir efsane
Oldukça çevik olan pars bir etobur... Boyu 200–250 santim, ağırlığı dişilerde 35–50, erkeklerde 45–70 kilo civarında. Yaklaşık ömrü 20 yıl. Anadolu Parsı, Doğu Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde, daha çok ormanlık ve dağlık alanlarda yaşadı. Doğal yaşam alanlarının ve av kaynaklarının azalması parsları insanların yaşadığı yerlere yönlendiriyor ve bu da genellikle vurularak ya da zehirlenerek öldürülmelerine yol açıyor. 80 milyonluk Türkiye’de, yaşadığını bildiğimiz halde henüz bu canlıyı dünya gözüyle görebilen olmadı.
Türkiye’nin
en nadir kelebeği
‘Mezopotamya Çokgözlüsü’ de deniyor. Türkiye’ye özgü endemik bir tür. Popülasyon büyüklüğünün 100-500 birey arasında olduğu tahmin ediliyor. Adana, Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Mardin ve Erzincan daha önce görüldüğü yerler.