Güncelleme Tarihi:
Bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce Türk dizilerinin ilk kez Ortadoğu’ya satılması, Arap ülkelerinde Türk oyuncuların bir anda şöhret olmasını da beraberinde getirmişti. O yıllarda Dubai’de yaşıyordum ve Harper’s Bazaar, Vogue gibi dergilerin Arapça basımlarının kapağında her ay başka bir Türk oyuncu yayımlanıyordu. Yollardaki ‘billboard’larda yine Türk dizilerinin kocaman afişleri vardı. Araplar, Türk olduğunuzu öğrendiği anda Kıvanç Tatlıtuğ yerine “Muhammed’i tanıyor musun” diye soruyordu misal, ‘Gümüş’ dizisinde oynadığı karakterin adıyla.
Şimdi aynı durum yeni jenerasyondan oyuncular için geçerli ancak bu defa Avrupa’da. Kerem Bürsin Madrid Havalimanı’nda binlerce kişi tarafından karşılanıyor, Can Yaman İtalyanların kalbinde taht kurdu. Herhangi bir organizasyona gittikleri anda ülkede yer yerinden oynuyor.
Kimileri yaşananlara ‘PR çalışması’ yani halkla ilişkiler dese de dizilerin yurtdışına satışını gerçekleştiren İzzet Pinto’ya göre bu hayranlığı PR gücüyle sağlamak mümkün değil. Pinto, Bürsin’in basın danışmanı Günfer Günaydın ve TV yazarı Elçin Yahşi’ye Türk oyuncuların Avrupa’daki ‘meşhuriyetini’ sorduk...
“AVRUPA’DA CANSU DERE AÇIK ARA BİR NUMARA”
(İzzet Pinto, Global Agency kurucusu ve CEO’su)
Uzun yıllardır Türk dizlerini yurtdışına satıyorsunuz. Nasıl gelişti süreç?
İlk olarak ‘Gümüş’ dizisi Ortadoğu’da yayımlandı. Aynı tarihlerde Bulgaristan’da ‘Binbir Gece’ yayımlanıyordu. Bu sayede bütün dünya Türk dizilerini almaya başladı. Bulgaristan’dan sonra Yunanistan, Sırbistan, derken çok ciddi ilerledi. ‘Binbir Gece’ kapıyı aralayan dizi oldu. Balkanlar’daki popülerlikten sonra Ukrayna, Rusya, Kazakistan’a, daha sonra Asya pazarına ulaştık. Vietnam, Pakistan, Endonezya, sonra Güney Amerika açıldı, son olarak da Avrupa’dayız.
Avrupa’da hangi diziler popüler?
Bu sıralar gençlik dizisi furyası var. ‘Kiralık Aşk’la başladı. Sonrasında ‘Dolunay’ ve ‘Erkenci Kuş’la devam etti. Son olarak da ‘Sen Çal Kapımı’ çok seyredildi.
Ortadoğu’da Türk oyuncular popülerdi ama bu bahsettiğiniz dizilerle beraber yeni jenerasyon oyuncular Avrupa’da havaalanlarında Hollywood yıldızı gibi karşılanıyor. Oradaki bu ilgiye ‘PR’ diyenler de var. Neler oluyor?
Oradaki hayran kitlesini PR gücüyle sağlayamazsınız. İnsanlar havaalanında çıldırıyor, neredeyse bayılanlar oluyordu. Cannes’da bir davet verdim, Can Yaman da katıldı; İspanya’dan İtalya’dan, Yunanistan’dan gelenler oldu. Duyduklarınızın ve gördüklerinizin hepsi doğru, hiçbir abartı yok. Aslında Türk oyuncuları Hollywood oyuncularından daha popüler orada. Amerika’nın yeni bir starı gitse, havalimanına bu kadar fan gitmez.
Bunun sebebi nedir?
Bunun birkaç sebebi var. En önemlisi, Türk dizi oyuncuları çok daha ulaşılabilir geliyor. Etkileşim kurmayı çok iyi biliyorlar fanlarla. Herkesle teker teker selfie çektiriyorlar, onlara kendilerini özel hissettiriyorlar. Bunlar bir Hollywood starının yapmadığı şeyler,
o yüzden fark yaratıyor. Hollywood yıldızlarının bir filmi o yıl bir kez sinemada gösteriliyor ama Türk dizisi aylarca yayında kaldığı için oyuncuyla çok ciddi bağ kuruyorlar. Yani her gece karşılarında aynı oyuncu var. Bu yüzden oyuncular artık aileden biri gibi oluyor, ciddi bir popülerlik ortaya çıkıyor.
Hangi isimler popüler şu an?
Avrupa’da Demet Özdemir çok ünlü. Beren Saat, Özge Gürel ve keza Hazal Kaya da öyle ama bir numara, açık ara Cansu Dere. ‘Anne’ dizisi çok tutmuştu, şimdi de ‘Sadakatsiz’le ekranlarda. Şöhreti anlatılır gibi değil.
Erkek oyunculardan kimler var?
Can Yaman, Engin Akyürek, Kerem Bürsin ve bir de şu anda bütün dünyanın gözü üstünde olan bir sanatçı, Onur Seyit Yaran.
‘PLATFORMLARIN ARTIŞIYLA KÜLTÜREL POLİTİKALAR DA DEĞİŞECEK’
(Elçin Yahşi, TV yazarı)
Bu yılın mart ayında Hürriyet Avrupa’da hazırlanan bir haberin başlığı ‘Türk dizileri Almanya’da neden gösterilmiyor’du. Murat Tosun’un Berlin’den yaptığı haberde hem Almanya’yı hem de televizyon ve sinema sektörünü yakından tanıyan oyuncu, yapımcı ve yönetmenlere fikirleri sorulmuş. Haberde Balkanlar, Latin Amerika ülkeleri, Akdeniz ülkeleri gibi duygusallığın yoğun yaşandığı coğrafyalarda Türk dizilerine ilginin büyük olduğu ama Batı ve Kuzey Avrupa’da kültürel ve teknik farklılıkların yanı sıra elbette kültür politikalarının da etkisiyle Türk dizilerinin gösterilmediği vurgulanıyordu. Bana kalırsa, platformların artışıyla birlikte bu ‘kültürel politikalar’ değişecek, teknik farklılıklarsa dijital platformlar sayesinde çoktan değişti bile. Bu yıl katıldığım Series Mania dizi festivalinde, hem de yarışmalı bölümde yer alan ilk Türk dizisi ‘Hamlet’in festivale seçilmesinde, Netflix’te yayımlanan ‘Bir Başkadır’ın etkisinin büyük olduğunu seçici kurul başkanından dinledim.
‘SOKAKTAKİ 5 KİŞİDEN 1’İ KEREM’İ TANIYORDU’
(Günfer Günaydın, menajer)
‘Sen Çal Kapımı’ dizisi dünyada birçok ülkede yayımlanıyor, İtalya’da uzun zamandan beri Türk dizilerine yoğun bir ilgi var. Kerem Bürsin bir süre önce İtalyan Mediaset kanalının ‘Verissimo’ programına davet edildi. Havalimanından başlayan ilgi otele kadar devam etti. Bir başka sefer de Kanarya Adaları’na davet edildik ve ilginin burada da çok güçlü olduğunu gördük. Sokakta yürürken 5 kişiden 1’i Kerem’i tanıyordu. Basının ayrıca büyük ilgisi vardı. Özel röportajlarda Kerem’in önem verdiği kadın hakları gibi birçok konudan haberdar olduklarını gördük. “Nasıl orada popüler olabilirler!” diye altında neden aranmamalı. Yapımcısından oyuncusuna, dizi sektöründe çalışan herkesin başarısı bu.