Güncelleme Tarihi:
Çarşamba sabahı, 6 Mart 2024… Hafta içi rutini; önce kızımı okula, kendimi işe hazırlayıp, kahve içip sonra da sosyal medyaya bakacağım. Bu niyetle kalktım. İlk bölümü bitirip kahve-sosyal medya kısmına geldim. Hafif yağmurlu bir bahar sabahı… Önce Reels’lerle başladım çünkü onlar haberlerden daha eğlenceli. Haberler hiç iç açıcı olmuyor. Hemen bir ton reklam döküldü önüme. Sağ olsun Instagram... Kadınlar gününde ne hediye edeceğimizi bildiren birçok reklam... Bir de başarılarından dolayı ödül alan kadınlarla ilgili haberler... Hepsini tebrik ediyor, saygıyla eğiliyorum önlerinde.
Ticari bir durum yok!
Bu durum engelliler ve benzeri günlerde de böyle. En iyi duruma gelen, başarmış insanlar medyada görünüyor. Peki, diğerleri nerede? Medyada gördükleriniz ellerine fırsat geçenler ve bunu iyi değerlendirenler. Diğerlerinin hayalleri yok mu? Partiler, kokteyller düzenlenir, ödül alan o gururu yaşar. Yaşamalıdır da... O prestiji yaşamalı, ilham da verir aynı zamanda. Bu törenler için harcanan kaynağı, fırsat bulup hayalini gerçekleştiremeyenlere yönlendirsek, öyle kullansak? Çünkü böyle gecelere ihtiyacı yok engellilerin de kadınların da. Bu bir ticari durum
değil. Ayrıca vazgeçmeyen, başaran çalışıyor ve yapıyor.
Nasıl duyuracağız bu başarılı kadınları derseniz, reklamcılar gibi Reels ile duyururuz, olur biter. Bence çok da hızlı yayılır, ilham vermesi gereken yere ulaşır. Bu organizasyonlar da nihayetinde sosyal medyadan, gazetelerden duyuruyor. Çünkü düzenlenen organizasyona sınırlı kişi katılıyor. Böyle yaparsak kaynak daha faydalı olmaz mı?
Diğer önemli konu da böyle günlerin nasıl ortaya çıktığı. Dünya Emekçi Kadınlar Günü, acı bir olayı anma
günüdür aslında. Ve emeğin önemi çok büyük. Hatta dünyanın en önemli ve en değerli olgusu emek. 8 Mart’ta kadının emeğinin önemini ortaya koymalıyız. Kişilerden ziyade kadın emeğinin olduğu ve olması gereken yerin altını çizmek... Bizim bununla ilgili ne yapmamız gerekiyor? Bir eylem planımız var mı? Varsa bunun müjdesini sunmamız gerekmiyor mu? Yani ortaya koyulan emeği gördüysek ve takdire şayan olduğunu düşünüyorsak,
takdiri de sunduysak bugün bir adım daha gidelim. Parayı ve alanı ihtiyacı olana bırakalım, çalıştığı konuda ilerlesin. ‘Kadın kadının yurdudur’ derler, gelişen kadına gereken desteği verirsek ‘kadın kadını geliştirir’ deriz. Zaten biz de yanlarında olmaya, iyi ve güzel günlere birlikte yürümeye devam ederiz. Daha mutlu ve başarılı bir toplum olma yolunda ne yapacağımızı bilemiyoruz diyorsanız, affınıza sığınarak şunu öneriyorum: Bu konuda bir şeyler yapmak, harekete geçmek isteyenlere sorun…