‘Teşvikiye Camisi’ni Abdülmecit dönemine döndürmeyi hedefledik’

Güncelleme Tarihi:

‘Teşvikiye Camisi’ni Abdülmecit dönemine döndürmeyi hedefledik’
Oluşturulma Tarihi: Nisan 25, 2021 07:00

1854’te yapıldıktan hemen sonra bulunduğu semtte insan yerleşimini başlatan Teşvikiye Camisi üç yıl önce büyük bir restorasyona girmişti. Süreç tamamlandı, geçen hafta yeniden ibadete açıldı. 167 yıllık yapının geçirdiği restorasyonu, projeyi üstlenen mimar M. Fatih Aydın’la konuştuk. Hürriyet yazarı, tarihçi İlber Ortaylı, dört kuşak Nişantaşılı yazar Murat Bardakçı ve mimar Turan Akıncı’yla da bu önemli yapının tarihine uzandık.

Haberin Devamı

İstanbul’un en gözde semtlerinden Nişantaşı’nda, şehrin en ‘popüler’ camilerinden biri... Sadece tarihi önemi ve kent kültürüne kattıklarıyla değil, ünlü isimlerin cenaze törenlerinde avlusundan sokaklara taşan görkemli kalabalıklara ev sahipliği yapmasıyla da meşhur...

Üç yıldır kapalıydı Teşvikiye Camisi... Restorasyon çalışmaları geçen hafta nihayet tamamlandı ve cami kapılarını cuma namazıyla açtı.

Restorasyonu, D2 Tasarım Mimarlık şirketinin sahibi yüksek mimar ve restorasyon uzmanı M. Fatih Aydın yaptı. Aydın, Teşvikiye Camisi için restoratörler ve sanat tarihçilerinden oluşan bir ekip kurduklarını söylüyor ve yapıyı Abdülmecit dönemine döndürmeyi hedeflediklerini anlatıyor. Çok titiz bir çalışma yürütülmüş. Dediğine göre, Osmanlı döneminde fotoğraf teknolojisi olmadığı için sağlıklı kayıtlar tutulmamış, sadece tamirat üzerine kayıtlar varmış. Aydın ve ekibi bu tamirat kayıtlarını incelemiş, hangi duvarların daha sonra ilave edildiğini, hangilerinin özgün olduğunu tespit etmiş: “Yapıdaki her iz, bize hangi dönemde yapıldığına dair bir işaret veriyor. Örneğin, giriş katta imam odası vardı. Oranın özgün olma ihtimali olmadığı için o kısmı ve sonradan eklenmiş ara bölmeleri kaldırdık. Restorasyonda ‘nitelikli dönem eki’ denen yapıları korumakla yükümlüyüz. Yapıya 17’nci yüzyılda yapılmış bir ekleme, bizim için çok önemli. Restorasyonda amaç özgün duruma en yakın haline getirmek. Biz de Teşvikiye Camisi’nde yapılacak değişiklikleri günlerce, aylarca kendi içimizde tartıştık, yapıyı en özgün hale getirerek restorasyonu tamamladık.”

‘Teşvikiye Camisi’ni Abdülmecit dönemine döndürmeyi hedefledik’

‘SULTANLARIN YAPTIRDIĞI, MİNARELERİNİN ÖZEL OLARAK TASARLANDIĞI CAMİLERDEN’

Haberin Devamı

Prof. Dr. İlber Ortaylı (Tarihçi, Hürriyet yazarı)

Teşvikiye, İstanbul’un selatin camilerindendir. Yani sultanların yaptırdığı, minarelerinin özel olarak tasarlandığı yapılardandır. Teşvikiye Mahallesi’ni Teşvikiye Camisi kurdurdu. Buradaki tüm semtler, bu camilerin etrafında kurulmuştur. Bu cami farklı dönemlerde tamiratlardan geçti, son olarak restore ettirdiler. Ünlü cenazelerinin sık sık kaldırıldığı yer olmasını anlayamıyorum. İstanbul’da çok daha geniş, görkemli camiler var. Teşvikiye’nin son geldiği durumda trafik tıkanıyor, büyük kalabalıklar oluyor. Ben vefat edersem bu camiden kaldırılmak istemem.

Haberin Devamı

‘ÖZEL EĞİTİMLİ İMAMLAR GETİRİLİRDİ’

Murat Bardakçı (Yazar)

İstanbul’da Osmanlı döneminde yeni bir mahalli bölge yapılacağı vakit öncelikle iki yapı kurulurdu. İlki, düzeni sağlayacak bir zabıta ya da güvenlik birimi; ikincisi, cami... Teşvikiye Camisi’nin yapıldığı vakitler Teşvikiye boş, hiç yapı yok... Ama saraya yakın olduğu için burada yeni yerleşimler kurulmasına karar veriyorlar. İlk olarak Teşvikiye Karakolu yapılıyor, ikinci olarak da Teşvikiye Camisi... Teşvikiye Karakolu’nun önünde dikili bir taş vardır, Nişantaşı’nın tam köşesindedir. O taşın ardından konaklar başlıyor. Teşvikiye Camisi ve karakolunun yapılışı diğer semtlerde olduğu gibi yeni yerleşimin başlangıcı oluyor. Bu camide öyle Anadolu’dan getirme imamlar görev almazdı, özel eğitimli imamlar getirilirdi. Fatih semti imparatorluk döneminde aristokrasi merkezi olarak anılırdı. Bir süre sonra bu çevreler Teşvikiye ve Nişantaşı bölgesine geçiyor. Teşvikiye ve Nişantaşı 1960’lardan itibaren bozuldu. Ünlü isimler bu bölgede yaşadığı için Teşvikiye Camisi de ünlü cenazeleriyle anılır oldu.

Haberin Devamı

‘OSMANLI MİMARİSİNDE YENİ BİR TARZ BAŞLAMIŞ OLDU’

1839’da Tanzimat’ın ilanıyla Osmanlı devleti kendini yenileme kararı aldı. Bu bütün alanlarda yeniden yapılanma demekti. Devlet kendini yeniliyordu. 1850’den itibaren başkentte önemli değişiklikler yaşandı. Eskiden sur içine sıkışmış olan devlet yönetimi Dolmabahçe Sarayı çevresine konumlandı. Nişantaşı önemli bir merkez olarak kabul edildi. Sadrazam Konağı, Dışişleri Bakanı Konağı ve önemli devlet ricalinin köşkleri ve konakları Nişantaşı’na toplandı. Teşvikiye Camisi geleneksel cami formunun dışında Avrupa tarzı bir girişe sahipti. Dört büyük sütun tarafından taşınan girişi oldukça etkileyiciydi. Böylelikle Osmanlı mimarisinde yeni bir tarz başlamış oldu.

‘Teşvikiye Camisi’ni Abdülmecit dönemine döndürmeyi hedefledik’

‘ARTİST CENAZESİ DENEN BİR ŞEY VARDIR...’

Haberin Devamı

 Teşvikiye Camisi, sanatçıların, iş dünyasından ve siyasetten isimlerin cenaze törenlerine de sık sık ev sahipliği yaptı. Cem Yılmaz, ‘CMYLMZ’ isimli stand-up gösterisinde “Artist cenazesi denen bir şey vardır. Mutlaka Teşvikiye Camisi’nden kalkar. Gözlük markası sponsorluğunda, gözlüğü olmayan giremez. ‘Acımız büyük’ gözlükleri... Acı ne kadar büyükse gözlük de o kadar büyüyor” dedi. Mizah sitesi Zaytung “Yoğun talepten dolayı cenazesi Teşvikiye Camisi’nden kaldırılacak merhumlar için en az uzun metrajlı bir filmde oynama veya bir albüme sahip olma şartı getiriliyor” başlığıyla bir ‘haber’ yayımladı.

‘Teşvikiye Camisi’ni Abdülmecit dönemine döndürmeyi hedefledik’

Münir Özkul, Tarık Akan, Yaşar Kemal ve daha onlarca ünlü isim, burada kılınan cenaze namazının ardından defnedildi.
‘İYİLİKSEVERLİĞİNİN ESERİ OLAN YENİ TEŞVİKİYE MAHALLESİ...’ 

Haberin Devamı

* Teşvikiye Camisi resmi kaynaklara göre 1854’te Sultan Abdülmecit tarafından yaptırıldı. Caminin yerinde daha önce, 1794-1795 yıllarında 3’üncü Selim tarafından yaptırılmış bir mescit vardı. Yapının ilk mimarının Krikor Amira Balyan olduğu, Garabet Amira Balyan ve oğlu Nikoğos Bey’in de caminin yapımında çalıştıkları tahmin ediliyor. Ortaköy Camisi ve Dolmabahçe Camisi’yle aynı dönemde inşa edilen ve benzer mimari özellikler taşıyan bu cami, 1877’de Yuvan Efendi, 1891’deyse Küçük Yorgi Kalfa tarafından onarıldı.

* Cami geniş avlusuyla dikkat çekiyor. Bu avluda 3’üncü Selim’in ve 2’nci Mahmut’un tüfekle nişan attıklarına dair ‘nişan taşları’ yer alıyor. Avlunun köşesinde 1854 tarihli bir çeşme ve muvakkithane (namaz saatlerinin tespit edildiği, küçük astronomik çalışmaların yapıldığı mekân) var.

* Teşvikiye’de farklı noktalarda ’Eser-i Avatıf-ı Mecidiye Mahalle-i Cedide-i Teşvikiye’ (‘Abdülmecit’in karşılıksız iyilikseverliğinin eseri olan yeni Teşvikiye Mahallesi’ anlamına geliyor) ibaresini taşıyan iki taş, Abdülmecit’in bölgede yeni bir mahalle kurulması konusundaki yönlendirmesini ve semtin adının kaynağını da açıklıyor. 

‘Teşvikiye Camisi’ni Abdülmecit dönemine döndürmeyi hedefledik’

Osmanlı döneminden kalan fotoğraf kayıtları olmadığı için restorasyon dönemin tamirat notlarına göre yapıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!