Güncelleme Tarihi:
Antalya’nın Alanya ilçesinin Demirtaş Köyü’nde, dikiş dikerek ve temizliğe giderek geçinmeye çalışırken internet üzerinden avokado satmaya başlayan Ayşe Mecek’in hayatı, beş yıl önce yeğeninin ona sosyal medyada ‘Avokadocu Ayşe’ hesabı açmasıyla değişmiş.
“O zaman dört çocuğum vardı ve okula gidiyorlardı, masraflar çok fazlaydı. Geçinmek için dikiş dikiyordum, temizliğe gidiyordum, çocuk bakıyordum. Kısacası ne iş olsa yapmak zorundaydım” diyerek başarısının altındaki motivasyonun çocuklarını okutmak olduğunun altını çiziyor.
“Avokado toplamaktan döndüğüm bir gün yeğenim ‘Sana avokado sayfası açalım’ dedi. İnanmadım... ‘Kim alacak ki’ dedim. O günlerde bir akrabam internetten ayakkabı siparişi vermişti, salatalık gelmişti. Benim gibi eşim de ‘Boşa uğraşıyorsun, zaman kaybediyorsun’ diyordu. Ama her şey öyle başladı. Hesabı açtığımızın ertesi günü bir baktık ki insanlar bir sürü yazı yazmış, kargoyu, fiyatı sormuş. Mesaj kutusuna bir baktık ki 50-60 sipariş var. Üç gün sonra ilk kargomuzu gönderdik. İkinci hafta beş kargo... O kadar hoşuma gitti ki... Sonra arkası geldi. Parayı nasıl alacağımı, telefonu nasıl kullanacağımı bile bilmiyordum, yeğenim Tuba yardımcı oldu yine. Zaten onun dışında kimseden bir yardım görmedim. Eşim, ‘Çocuklar var, onlarla ilgilen’ diyordu. Ben de hem çocuklarla ilgilendim hem de internetten avokado satmakla. Ne onları ihmal ettim ne de işimi.”
Kadınlara örnek oluyorum
Başarıya giden yolda birçok zorlukla mücadele etmek zorunda kalmış Ayşe Mecek. Ama yılmamış. En büyük kişilik özelliğini de “Bir işe başladım mı asla yarım bırakmam” diye açıklıyor.
Mecek, küçük kızı Hira’yı da işin başladığı dönemde doğurmuş. Kızını kucağına alıp, dolmuşla bahçeye gidip avokadoları topladığını, meyveleri bebek arabasına koyup eve getirdiğini anlatıyor: “Çocuklar okuldan geldikten sonra yemeklerini yediriyor, küçük kızı uyutup avokadoları kolilere yerleştiriyor, kargoya götürüyordum. Bir de aralarda bakkal-market gezip koli topluyordum.” Mecek, ilk yılında haftada 70’e yakın kargo yapmaya başladığını, ikinci yılsa talebe yetişemediğini söylüyor.
“Satışlar giderek daha iyi oldu. Bir süre sonra ‘Avokadocu Ayşe’ ismiyle markamı tescil ettirdim. Küçük bir atölye yaptırdım. Artık bütün köydeki avokadoları ben topluyorum. 1 dönümlük kendi arazimizde başlayan maceram şimdi köyde 60 dönüme yakın arazide haftada 3 bin-3 bin 500 avokadoyu insanlara göndermekle devam ediyor. Bunu da gururla söylüyorum ki eşim artık kendini ‘Avokadocu Ayşe’nin eşiyim’ diye tanıtıyor. Köyümdeki insanlara da istihdam sağlıyorum. Bana yardım ediyorlar. Beraber paket yapıp, bahçeye gidiyor, topluyoruz. Birçok kadına da örnek olduğumu düşünüyorum. Atölyeyi daha çok kadınla çalışmak için büyütmek istiyorum. Şu an yaşları 32-53 arasında 12 kadın çalışıyor.
Hepimiz ilkokul mezunuyuz. Şunu çok net biliyorum ki ben de dahil buradaki kadınlara temizlik gibi gündelik işler dışında kimse iş vermez. Buradaki kadınlara iş vermek kadar beni mutlu eden çok az şey var.”
ARTIK TELEFON HAYATIMIN BİR PARÇASI
Ayşe Mecek, namı diğer Avokadocu Ayşe 19 yıldır evli. 38 yaşındaki Mecek’in en küçüğü 2.5, en büyüğü 18 yaşında beş çocuğu var. Zamanla civarda yetişen meyve-sebzeden kurutulmuş ürünlere kadar birçok çeşidi satış listesine eklemiş. İlk zamanlar nasıl kullanacağını bilmediği akıllı telefonu için “Şimdi telefon bir parçam” diyor.
KISA... KISA...
Hiç durmadan 12 bin kilometrelik uçuş rekoru
Alaska’dan 11 günde Yeni Zelanda’ya uçan bir kıyı çamurçulluğu hiç durmadan 12 bin kilometreden fazla mesafe kat ederek dünya rekoru kırdı.
Bacaklarına takılan renkli halkalar nedeniyle 4BBRW (Blue-mavi, Blue, Red-kırmızı, White-beyaz) adı verilen erkek kuş, gövdesine takılan beş gramlık bir vericiyle uydudan izlendi.
Kuşbilimciler, bu hayvanların bir savaş uçağının aerodinamiğine sahip olduğunu ve uzun uçuşları sırasında yüklerini hafifletebilmek için iç organlarını küçültebildiğini söylüyor.
11 ayda çekilen fotoğraf ödül getirdi
Ormana gizlediği kamerayla yetişkin bir dişi Sibirya kaplanını, ağaca kokusunu bırakırken görüntülemeyi başaran Rus fotoğrafçı Sergey Gorshkov 11 aylık bir çabanın sonucunda çekilen bu kareyle International Wild- Photos’un düzenlediği ‘2020 yabani hayat fotoğrafçısı’ ödülünü kazandı. Ağırlıklı olarak Rusya’nın en doğusunda yaşayan Sibirya kaplanlarının nüfusu, kaçak avlanma ve ormanlık alanların azalması nedeniyle tükenme tehlikesi altında. Karşılaşması çok güç olan bu türün yaban hayatındaki nüfusunun 500-600 arasında olduğu tahmin ediliyor.
Aydın kestanesi AB vatandaşı dördüncü ürün oldu
Aydın Ticaret Borsası tarafından 2015’te yapılan başvuru süreci tamamlanan Aydın kestanesi Avrupa Birliği tescilli coğrafi işaret sahibi dördüncü ürünümüz oldu. Türkiye’nin halihazırda Antep baklavası, Aydın inciri, Malatya kayısısı için alınmış üç AB coğrafi işareti ve 16 ürün için de başvurusu bulunuyor.
Caretta caretta’ların Marmara’ya uzanan çaresizliği
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Kaplumbağaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEKUM) bünyesindeki biliminsanları, Gelibolu Yarımadası sınırlarındaki Eceabat ilçesi sahilinde içinde 50 yumurta olan Caretta caretta yuvası buldu. Marmara Denizi’nde ilk kez rastlanan Caretta caretta yuvasındaki 50 yumurtadan çıkan 32 yavru denizle buluştu.
Her ne kadar kulağa hoş gelen bir haber gibi dursa da bu durum uzmanlar tarafından iklim değişikliği nedeniyle daha kuzeye doğru ‘mecburi bir yolculuk’ olarak yorumlanıyor.