Güncelleme Tarihi:
Müsabaka günü uyandığında, gün henüz aydınlanmamış oluyor. Saat 06.00 oldu mu, yola düşmeli ve maçın yapılacağı arenaya gitmeli. Bir-iki saat içinde kontrol tartısına çıkacak. Kilo aldıysa bile, öncekinin yüzde 5’ini geçmemeli. Çünkü geçerse oracıkta eleniyor ve müsabakaya katılamıyor.
Kilo sınavından sağ salim geçince, nihayet ısınma vakti... İçinden şöyle geçiriyor: “Çok emek veriyorum, çok fedakârlık yapıyorum. Benim olan altın madalyayı almaya geliyorum.”
Müsabakalar bitip de madalya töreni de yapıldıktan sonra hava yine kararmış oluyor. 24 yaşındaki milli tekvandocumuz İrem Yaman, gün ağarmadan girdiği arenadan yine karanlıkta çıkıyor.
Bu tempodan şikâyetçi olduğunu sanmayın. “Büyüyünce ne olacaksın” sorusuna “Olimpiyat’ta altın madalya kazanmak istiyorum” demiş birinden söz ediyoruz. İrem Yaman bu sporu, daha çok küçükken kendisi de yıllarca tekvando yapıp sonrasında hakemliğe geçen babasından gördü ilk. Annesi, kızının da bu yoldan ilerlemesini istiyordu ama eşini ikna edemeyince İrem’i kursa gizlice yazdırdı. Henüz 8 yaşındaydı. Tekvandoyu çok sevdi, yeteneği de vardı.
Bunu gören babası, hakemliği bıraktı, kendi salonunu açtı. Artık kızının ilk antrenörüydü. İrem, 10 yıl sonra ilk madalyasını almak için nihayet kürsüdeydi.
Tokyo Olimpiyatları için iddiasını ortaya koydu
Kendi deyişiyle defalarca isyan etti, defalarca pes etme noktasına geldi. Ama ailesinin desteğiyle yoluna devam etti. Dünya Şampiyonası, Dünya Grand Prix, Avrupa Şampiyonası, Grand Slam, Akdeniz Oyunları, Dünya Üniversite Oyunları... Hepsinden madalyayla döndü. Bir noktada saymayı bırakmış. “Altın değil de bronz ya da gümüş alınca herkes yenilmişim gibi görüyor. Bu, bana da böyle hissettiriyor” diyor.
2 Kasım’da İtalya’da düzenlenen, “Sakatlık sonrası büyük bir motivasyon oldu” dediği Tekvando G4 Ekstra Avrupa Şampiyonası’nda yine yüzü gülen taraftı! ‘Altın Avcısı’ lakabını alması boşuna değil ama artık, rekorlara imza atmanın madalya sayısından daha önemli olduğunu düşünüyor. Türkiye’de Olimpiyat şampiyonu olmuş bir kadın tekvandocu yok. Yaman, işte bu eksiği kapamak istiyor. Son galibiyette zorlu rakibini büyük bir farkla yenmesi Tokyo Olimpiyatları için ne kadar iddialı olduğunu herkese bir kez daha gösterdi.
Ne zaman evlenip çocuk yapacaksın?
Bir yandan da profesyonel spor hayatı bitmeden kariyerini planlama niyetinde; “Benim yaşadığım zorlukları, bizden sonraki nesillerin yaşamaması için ülkemizde spor alışkanlığı ve kültürünün gelişmesi gerekiyor” diyor. Neler mi o zorluklar? Dinleyelim: “Tekvandocu olduğuma inanmayanlar var. ‘Voleybolcu musun’ diye sorduklarında, ‘Hayır, tekvandocuyum’ diyorum, şaşırıyorlar. Hem zarif hem de başarılı bir kadınım ama kilolu ve kaslı olmamı bekliyor, ‘Kadın dövüş sporu yapar mı’ diye soruyorlar. Bu bir kısım önyargıları aşsak bile başarılı olduğumuz zaman yeteri kadar değer görmüyoruz. Tebrik ediliyorum ama sonra şu soru geliyor: ‘Daha ne kadar spor yapacaksın? Ne zaman evlenip çocuk sahibi olmayı düşünüyorsun?’ Bu sorular bir erkek sporcuya sorulmuyor çünkü evlenseler bile spor yapabilirler. Ama neden kadınlar evlenince de spora devam edemesin, çocuk sahibi olup sahalara dönmesin? Eğitim sistemimizi değiştirmemiz gerek, bunu çok iyi bildiğim için doktoramı bitirdikten sonra öğretim görevlisi olarak üniversitelerde öğrencilerle buluşmak istiyorum.”