Tarımda eski köye yeni âdetler

Güncelleme Tarihi:

Tarımda eski köye yeni âdetler
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2022 07:00

İklim krizinin artan etkileri açıkça ‘uyum sağlarsan ayakta kalırsın, bildiğini okursan çökersin’ diyor ve Türkiye için en acil konunun su ve tarım politikaları olduğunu ortaya koyuyor. Bu gerçekler doğrultusunda, başlangıç noktası olarak hayata geçirilen, Birleşmiş Milletler ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Konya’da yürüttüğü proje, yaygınlaştırdığı yeniliklerle geleceğe dair umut veriyor.

Haberin Devamı

“Türkiye’de kuraklık krizi büyüyecek”... Birleşmiş Milletler’in raporlarından Türkiye’deki akademik çalışmalara, ilgili devlet kurumlarından sivil toplum örgütlerine kadar tüm kesimlerin yüksek sesle dillendirdiği bir gerçek bu. Artık hemen her gün karşımıza çıkan emareler de konunun ciddiyetini ve aciliyetini ortaya koyuyor.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın geçen günlerde kamuoyuyla paylaştığı bilgilere göre 1970-2019 yılları arasında oluşan doğal felaketlerin yüzde 50’sini kuraklık oluşturuyor. Kuraklık nedeniyle aynı dönemde 650 milyon insan yaşamını yitirdi. Küresel ısınma 2 dereceye ulaştığında kuraklık yüzde 70 artacak, su sıkıntısı çeken insan sayısı 2040 yılında 5.7 milyara ulaşacak. Ataç’ın verdiği bilgilere göre gıdanın da halen yüzde 80’i yalnızca yağmur suyuna dayalı olarak üretiliyor. “Bu nedenle kuraklık tarımsal üretimi etkileyecek, kuraklığa bağlı olarak önemli ölçüde verim kayıpları oluşacak” diyen Ataç, geçen yıl 65 ilimizde bu nedenlerle bazı yerlerde ürün kayıplarının yüzde 70’e ulaştığına dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

“Kuraklık tarımsal üretimi etkileyecek, kuraklığa bağlı olarak önemli ölçüde verim kayıpları oluşacak.”

Ne yapılıyor, niçin yapılıyor?

Tarım yapma yöntemlerimizden günlük hayatımızdaki alışkanlarımıza kadar yaşamımızı büyük ölçüde değiştirecek bu gerçekler karşısında yapılması gereken en önemli şeyse mücadele ve adaptasyon. Yani bir yandan sorunun temelinde yatan nedenleri ortadan kaldırmaya çalışırken diğer yandan da değişen şartlara uyum sağlamak. Neyse ki son yıllarda bu yolda ciddi ve önemli adımlar atılmaya başladı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Konya’da Küresel Çevre Fonu (GEF) desteğiyle yürütülen Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi de bu adımlardan biri. Yerinde görüp her aşamasında uzmanlarından bilgi alma şansını yakaladığım projeyle sürdürülebilir arazi yönetimi, düşük karbon teknolojilerinin çiftçiyle buluşturulması, biyoçeşitliliğin korunması ve arazi kullanımına bu planların yansıtılması hedefleniyor.

Tarımda eski köye yeni âdetler


Konya Ovası Türkiye’nin en az yağış alan havzası. Buna rağmen en fazla su isteyen şekerpancarı, mısır gibi ürünler burada yetiştirildiği için göllerinin önemli bir bölümünü kaybetti.

Haberin Devamı

Tarımda eski köye yeni âdetler


Devasa bir ova olan Konya kapalı havzası Türk tarımının da adeta kalbi. Proje açısından bölgenin önemiyse son 50 yılda tarım adına yapılan tüm yanlışların en görünür noktası olması. Örneğin Türkiye’nin en az yağış alan havzası olmasına karşın en fazla su isteyen şekerpancarı, mısır gibi ürünler burada yetiştirildiği için göllerinin önemli bir bölümünü kaybetti. Bunun bir başka sonucu da biyolojik çeşitliliğin önemli ölçüde zarar görmesi.

Proje bu durumu değiştirmeyi hedefliyor. Bunun için bölgede 59 bin 867 hektarda arazi yönetimi ve iklim dostu tarım uygulamaları yapılıyor. Civardaki çiftçiler bizzat bu arazilerdeki değişimi, su kullanımıyla birlikte emek ve maliyetlerdeki azalışı ve belki de daha önemlisi verimdeki artışı yerinde görebiliyor. Örnek alanlarda elde edilen yüzde 25.5 su, yüzde 23 enerji tasarrufu ve yüzde 9’dan yüzde 30’a varan verim artışı civardaki tarla sahiplerinin de alışkanlıklarını terk etmesine neden oluyor. Proje alanındaki 7 ilçenin pilot alanlarında kurulan 38 adet Uygulamalı Çiftçi Okulu’yla da üreticiler bilgilendiriliyor ve destekleniyor.

Bal gibi ormanlar

Konya Ovası’nın bir diğer önemli problemi de toprak kaybı. Özellikle erozyonla kaybedilen yüzeydeki verimli toprak yapısını korumak bu nedenle projenin önemli hedeflerinden. Yürütülen çalışmalar kapsamında Cihanbeyli’de bir merada ağaçlar ve bitkilerle canlı çit; Karapınar meralarında 3, Sarayönü tarım arazilerinde 11 rüzgâr perdesi oluşturulmuş. Her biri 30 hektar olan iki adet de bal ormanı yapılmış. Bütün bunlara ek olarak Emirgazi’de iki kadın kooperatifinin kuruluşu desteklenmiş ve 68 kadın çiftçiye 590 adet arılı kovan ve ekipman temini yapılarak e-ticaretten kooperatif yönetimine kadar geniş bir yelpazede eğitim verilmiş. Ayrıca bölgede artan küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık nedeniyle sorun olmaya başlayan hayvansal atıklar için iki adet Konya’da,
iki adet de Karaman’da olmak üzere dört biyogaz tesisi kurulmuş.

Sonuç: Balını, tarhanasını satıp gelir elde eden mutlu kadınlar, korunan toprak ve meralar, artan biyoçeşitlilik ve tarımsal verim, azalan karbon salımı…

KISA KISA...

Haberin Devamı

Camiyi mesken tuttu

Tarımda eski köye yeni âdetler

Rize’nin merkeze bağlı Kurtuluş Köyü’ndeki Merkez Camisi minaresine 4 yıl önce gelen kara ağaçkakan, sabah ayrıldığı minareye akşam saatlerinde dönerek geceyi burada geçiriyor. Birçok kuş gözlemcisi ve meraklısını camiye çeken kara ağaçkakan köyün maskotu olmuş durumda ve korunup kollanıyor.

İklim krizi yüzlerce yavru pengueni öldürdü

Tarımda eski köye yeni âdetler

Sıcak hava dalgası sebebiyle Yeni Zelanda’da, beslenme zorluğu çeken yüzlerce mavi penguen açlık ve hipotermiden yaşamını yitirdi. Yeni Zelanda Koruma Dairesi, bu kuşların çoğunun özellikle savunmasız yavrular olduğunu belirtti ve başka kuşların da aynı nedenlerle ölmeye başladığını açıkladı.

BAKMADAN GEÇME!