Tarık Biberovic: ‘Çok sevmiyordum basketbolu, şimdi âşığım’

Tarık Biberovic (23) son dönemin adı her gün biraz daha parlayan skorer oyuncusu. Fenerbahçe Beko’da top sürüyor. Valensiya karşılaşmasında 24 üçlükle THY EuroLeague rekorunu kıran Fenerbahçe’nin 23’üncü üçlüğünü attı. Geçen kasım ayındaysa takımının Maccabi’ye karşı oynadığı maçta 18 sayıyla kendi rekorunu kırdı. Biberovic, 2023 NBA Draft’ında Memphis Girzzlies tarafından 56’ncı sıradan seçilmişti. Türkiye A Milli Basketbol Takımı’nın formasını giydiği gibi İzlanda karşısında sahaya çıkan genç sporcu, attığı son dakika basketiyle galibiyeti getirdi. Biberovic:“Herkesin bildiği gibi ben burada doğmadım, gerçek bu. Ama burada büyüdüm. 17 yaşında bir insan ne bilebilir ki? En önemli şeyleri burada öğrendim. Bütün fırsatları değerlendirmek için elimden geleni hep yapmaya çalışacağım” diyor.

Türkçe konuşmaya başladıktan sonra kültürümüzün aynı olduğunu fark ettim. Alışmam biraz zordu. Çok arkadaşım yoktu. Çevremdeki profesyonel oyuncular benden büyüktü, 27-28 yaşındalardı. Kiminle zaman geçireceğimi bilmediğimden biraz asosyaldim. Sonra arkadaşlıklar kurmaya başladım, bana çok iyi geldi. Saraybosna’da oynadığım takım o kadar ileri bir seviyede değildi. Oradan buraya gelmek dramatikti. Nasıl alışacağını bilmiyorsun… Çoğu insan en iyi seviyeme gelmem için yardımcı oldu.
Çok teşekkür ediyorum.

◊ Ailenizle birlikte mi geldiniz?

İlk sene tek yaşıyordum. Yazın Bosna’ya döndüm ve karar verdik; “Yapacak bir şey yok, hep beraber kalacağız” dedik. Kardeşimi özlüyordum, o da özlüyordu. Ailem her şeyim.

◊ İlk öğrendiğiniz Türkçe kelime neydi?

Çok iyi hatırlıyorum (gülüyor), 2014’te öğrendim. Babam basketbol antrenörü. Antalyaspor takımında tanıdıkları vardı. Hem tatil hem basketbol oynamaya Antalya’ya gitmiştik. Oradakiler bana “Yakışıklı” demişti. İlk öğrendiğim kelime...

◊ Basketbol sevgisi babanızdan mı geliyor?

Açıkçası küçükken çok sevmiyordum. Babam 4-5 yaşındayken soktu beni, “Oynayacaksın kardeşim” dedi. Yavaş yavaş sevmeye başladım, şimdiyse âşığım.

◊ Fenerbahçe sizin için ne ifade ediyor?

5-6 senedir bu ailenin bir parçasıyım ve bu nedenle çok mutluyum. Kendimle gurur duyuyorum burada olduğum için. Bütün fırsatları değerlendirmek için elimden geleni yapmaya çalışacağım.

◊ Takımda kimlerle anlaşıyorsunuz?

Sürekli takımımız değiştiği için ister istemez yeni arkadaşlıklar oluyor. Ama Marko (Gudiric) ile 5-6 senedir beraberiz, ona çok güveniyorum. Şehmus (Hazer) bana çok yardımcı oldu, özellikle Türkçe konusunda. Dışarı çıkardık, insanlar Şehmus’a “Senin Türkçe niye bozuk” derdi, halbuki ben anlayayım diye A2 Türkçe konuşurdu (gülüyor). Emre (Ekşioğlu) en yakın arkadaşım, can kardeşim.

◊ Emre ile Fenerbahçe’nin futbol maçlarına da gidiyorsunuz…

Fırsat bulduğumuzda… Seviyoruz.

◊ Aynı zamanda artık Türkiye milli takımı oyuncususunuz. Nasıl hissediyorsunuz?

Herkesin bildiği gibi ben burada doğmadım, gerçek bu. Ama burada büyüdüm. 17 yaşında insan ne bilebilir ki? En önemli şeyleri burada öğrendim. Türkiye Milli Basketbol Takımı’nı seçtim, benim için daha kolay oldu, bir parçası gibi hissediyorum artık. İlk geldiğinizde öyle olmuyor açık söylemek gerekirse. Kaç yıl geçti… Artık bağ kurdum.

◊ Eminem’in bir şarkısı vardır ‘Lose Yourself;

‘Eğer bir atış hakkın ve bir fırsatın olsaydı’ diye başlıyor… İzlanda maçında yaptığınız son sayıyla kazandık.
O anlar nasıldı?
İkinci yarı sinirlendim, ‘Bu maçı almamız lazım’ dedim. O anlarda gerçekten hiçbir şey düşünmüyorsun. Kim izliyor, nerede oynuyorsun... Tek önemli olan; o an. Ergin (Ataman) Hoca’nın çizdiği şeydir; topu Tarık’a verin, içeri girsin… ‘Bunu sokman lazım Tarık, geri dönüşü yok’ dedim. İnsanların tepkisini görünce çok mutlu oldum.

‘HAZIR OLDUĞUMDA NBA’E GİDEBİLİRİM’

◊ Amerikan Basketbol Ligi (NBA) her basketbolcunun çocukluk hayali…

Hepimizin hayali olduğunu herkes bilir. İnsanlara uzaydan, başka evrenden gibi geliyor. Niye öyle bilmiyorum, belki Avrupalıyız diye. Ama ben önüme bakıyorum. Bu yıl iyi oynuyoruz, çok şükür. Önceden sürekli Memphis Grizzlies takımıyla draft edildim (NBA’de oyuncu seçimiyle ilgili bir yöntem). Menajerimle irtibattalar. Hazır olduğumda NBA’e gidebilirim. Bir-iki ay iyi oynadım, formdayım hemen gideyim diye bir şey yok.

◊ Hazır hissediyor musunuz?

Tabii ki ama buraya karşı bir sorumluluğum var.

◊ Basketbol dışında neler yapıyorsunuz?

Son 1,5 senedir daha çok sosyalleşmeye başladım. Kahve içerim, restoranlarda yemek yerim. Keyfime düşkünüm, biraz kafa dağıtmak çok önemli. Bir maç kötü oynayınca kafanı dağıtmazsan ona çok takılıyorsun, diğer antrenmanda hatayla devam ediyorsun.

◊ Genç basketbolculara, altyapıdakilere tavsiyeniz ne olur?

Kardeşim Faruk, Fenerbahçe’nin kolej takımında. “Abi sana bakarak böyle çalışmaya başladım” dedi. Maşallah iyi oynuyor. Sürekli çalışmak ve istikrar önemli. İyi yönettiğin süreç, iyi sonuç verir. Maalesef sosyal hayattan feragat edeceksin.

‘ANTRENÖRÜN BENİMLE KONUŞMASI MOTİVASYON OLUYOR’

◊ Fenerbahçe’de farklı koçlarla çalıştınız. Dimitris İtudis, Željko Obradović gibi… Şimdi de eskiden sizin gibi Fenerbahçe’de 13 numarayı taşıyan Šarūnas Jasikevičius koçunuz.

Saras sistem seven bir antrenör. Sistemi veriyor ve o sistemin içinde olacaksın, kafana göre hareket etmeyeceksin. Sistem içinde fırsatı yakalayacaksın. Maçlardan önce, sonra benimle konuşuyor; ‘Bunları geliştireceğiz, bunu yapmayacaksın’’ diyor. Hem takımı hem beni geliştiriyor. Bir antrenörün daha iyi olmam için benimle konuşması, ayrı bir motivasyon oluyor.

◊ Valensiya karşılaşmasında Fenerbahçe 24 üçlükle THY EuroLeague rekorunu kırdı. Rekoru kıran 23’üncü üçlüğü siz attınız.

Muhteşem bir andı! Buna niye çok sevindim çünkü idmanlarda çalıştığımız şeyi sahada da gösterdik. Çok iyi bir etabın içindeyiz nazar değmesin. İnşallah böyle devam ederiz. Rekor kırmaya devam!

◊ Yolun sonu Final Four (Dörtlü Final) olsun...

Takımımızda Final Four ruhu var. 2017’de Fenerbahçe şampiyon olduğundaki ruh gibi… Bu sene de açız kazanmaya, hırslıyız.

Tarık Biberovic antrenmanlardan ve maçlardan kalan zamanında kafa dağıtmak için dışarıya çıkmayı, restoranlara gitmeyi sevdiğini, keyfine düşkün olduğunu söylüyor.

‘SAKATKEN KOBE BRYANT’I İZLERDİM’

◊ Fenerbahçe’nin eski yıldızı Bogdan Bogdonavić ile oyun stilinizin benzetilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben bunu saklamıyorum. Küçükken Bogdan benim en sevdiğim oyunculardan biriydi. Bir idolüm vardı; Kobe
Bryant. Avrupa’da da Bogdan’ı saklamayacağım. Onunla kıyaslanmak güzel ve motive ediyor; ondan daha iyi olabilmek adına. Baskı, negatif bir şey de hissetmiyorum.

◊ Kobe Bryant dediniz. Siz de onun gibi mamba mantalitesine sahip misiniz, kendinizin en iyi versiyonu olmaya çabalıyor musunuz?

Onun mantalitesine gerçekten hayranım. 16 yaşımdayken sakatlık geçirdim, iki ay sürdü. Her gün motivasyon konuşmalarını izlerdim. Böylece bir bağ kurdum. Basketbola âşık oldum, basketbol yolculuğuna âşık oldum.