Süperliği annemden öğrendim

Düşünün ‘süpermodel’ kavramının yaratıcısısınız. Doksanlardan günümüze gelmiş geçmiş en ikonik model olarak anılıyorsunuz. Filtresiz, ‘neyse o’ analog fotoğrafçılık döneminde 60 saniye içerisinde 37 farklı kare verecek kadar yeteneklisiniz.  Yaşınız kemale eriyor, çoluk çocuk sahibi oluyor, tacı yeni nesle devrediyorsunuz. Ama o da nesi? Gelen gideni fena halde aratıyor; yerinize gelenler envai çeşit müdahaleye rağmen hep aynı kareyi, hep aynı duruşu, hep aynı bakışı verecek kadar donuk, sönük... Doksanların en ünlü süpermodeli, büyük beşlinin lideri Cindy Crawford, “İş başa düştü” diyerek  kızını tahtına koymak için yetiştirdi. Sonuç: Süpermodel kavramının 2.0 sürümü Kaia Gerber.

Cindy’nin henüz 16 yaşındaki kızı Kaia ile Berlin’de buluşmadan önce, beklentilerim biraz düşüktü. Kate Moss’tan Gisele Bündchen’e, Victoria’s Secret’ın tüm modellerine herkesle konuştum. Çoğunlukla sükut-u hayal. Ya aşırı filtre ya gereksiz ego çıkıyor bahtınıza. Aklıma Kendall Jenner’ın robotu andırmayan haliyle ezberletilmiş cümleleri donuk bir ifadeyle tekrarlaması, Bella Hadid’in ölü balığa gönderme yapan gözleri geldi. Berlin’deki röportaja bu önyargılarla gittim. Hatta “Özel hayatla ilgili soru sorulmasını istemiyoruz” şartı gelince şöyle düşündüm: “Ne soracağım pardon, ‘çıktığın var mı’ mı diyeceğim?”

Ama durum farklı: Cindy Crawford, kendi kızı -ya da klonu- olan Kaia Gerber’la süpermodelliğin kitabını yeniden yazmış.  

1- Hayatımda gördüğüm en zarif model.
2 - Tüm cevaplar çalışılmış olsa da en içten görüneni.
3 - Ne donuk, ne laubali, ne şımarık, ne çocuksu.

Rakamlarla konuşalım: Henüz 16 yaşında, moda haftalarında en az 21 defilede yürüyor. Chanel’den Marc Jacobs’a aklınıza ne gelirse. Son olarak annesinin izinden yürüdü, saat dünyasının devi Omega’nın Trésor saatinin yüzü oldu. Biz de o vesileyle buluştuk. İşte yeni nesil süperle röportajımızdan alıntılar...

 - İnsanlar bana bakınca annemi görüyorlar. Bence bu bana iltifat. Çekirdekten yetişmeye gelince: annem bana hiç modellik dersi vermedi. “Podyumda şöyle yürü, böyle poz ver” demedi. Evde podyum yok, koridorlarda da defilede yürür gibi yürümüyoruz. Ama tüm hayatım onu izleyerek geçti. 13 yaşından beri model olmak istiyorum ve hayalimi gerçekleştirdim. Süreçte her anne gibi yardımcı oldu, o kadar.

* Süpermodel kızı olmak avantaj mı?

- Bence ‘süper’ o kadar hafife alınacak, kolay elde edilecek bir kavram değil. Çalışıp elde edilmesi gereken bir titr. Onun için benim için biraz fazla. En azından şimdilik.

* Çok gençsiniz ama hayatınız hayli hareketli. Ne ifade ediyor size tüm olup bitenler?

- Evet, moda haftalarının tozunu attırsam da günün sonunda 16 yaşındayım. 11’inci sınıfa gidiyorum.  Chanel defilesinde yürüyüp, ertesi günü matematik sınavına giriyorum. Kimya dersinden zorlanıyorum. O yüzden çok fazla kafa yormuyorum, anı yaşıyorum. Ama bana hak verin: 16 yaşındaki herkes gibi hayatımda ne yapmak istediğimi bilemem. Yeni şeylere açığım, yaşayıp göreceğim. Kimya dersi aldım, çok iyi değilim ama annem de kimya mühendisi aynı zamanda, o yüzden belli olmaz belki ben de yaparım.

* Abiniz Presley de model, babanız George Clooney’nin ortağı. Böyle ‘süper’ bir aileye mensup olmak nasıl bir şey?

- Biz ‘süperiz’ demiyoruz tabii ki! Bir araya geldiğimizde normal aileler gibi yemek yiyor, yürüyüşe çıkıyor veya bisiklete biniyoruz. Öyle ‘Ay ne süperiz’ diye bir durum yok yani. Normaliz biz.

* Sosyal medya çağında bu naif tavır zor yakalanıyor...

- Önemli olan anı yaşamak.. Sosyal medya varken bu biraz zor tabii. Tüm zamanınızı başkalarının hayatına bakarak harcıyorsun ve bu çok anlamsız. Kendi hayatınıza odaklanın, sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Sosyal medyanın karakterime etki etmesine izin vermiyorum. Sosyal medyanın etkisine kapılmak kolay. Ama hayatımı yönetmesine izin vermiyorum ben.

* “Ailemin ünlü olduğunu hiç fark etmedim” diyorsunuz. Peki siz ünlü olduğunuzu ne zaman anladınız?

- Aslında mevzuyu 13 yaşında anlamıştım. Tanımadığım birileri beni Instagram’da takip etmeye başladığında… “Beni nasıl buldular acaba” diye düşünmüştüm. Sanırım Omega’nın Tresor saatinin yüzü olmam biraz farkındalık sağladı. Böyle bir kampanyanın yüzü seçilince, “Tamam artık tek başıma da varım” dedim.  Okul da hâlâ önemli: 11’inci sınıftayım ve bütün derslere giriyorum. Şu an işle dengeyi oturtmaya çalışıyorum. Bazen zor oluyor. Ama sonra diyorum ki “Kaia, zaten yapmak istediğini yapıyorsun, nankörlük etme, sahip olduklarının değerini bil.”