Güncelleme Tarihi:
Havuza ilk girdiğim anda ne olduğunu anlamadım. Kim, nerede duracak, ne zaman suya dalacağım, ne tarafa gideceğim... Aklımda onlarca soru vardı. İzledikçe öğrendim, oynadıkça sevdim.
Henüz adını duyan kişi sayısı çok az. Ancak belki Türkiye’de en çok başarıya ulaşan milli takım. Sadece bu sezon gençler (U23) dünya şampiyonu, as takım namağlup Avrupa şampiyonu oldu.
Aslında dünyada oldukça yaygın bir branş. Sadece Fransa’da 200 farklı kulübün sualtı hokeyi takımı var. Avustralya ve Yeni Zelanda bu sporun en iyi yapıldığı yerler. Dünyada ilk başladığı yerse Kanada ve sonra İngiltere. Tüm bunlara rağmen Türkiye Milli Takımı’nın karşısında durabilen yok.
Hem sualtı hokeyinin nasıl oynandığını görmek hem de başarılarının sırrını öğrenmek için milli sporcularla havuzda buluştuk.
Milli takımın maçları bitti. O yüzden milli oyuncular kendi kulüplerinde spor hayatlarına devam ediyor. Burhan Felek Yüzme Havuzu’nda Denizatı Kulubü’nün Sualtı Hokeyi Takımı’yla bir araya geldik. Takımın üç koçu da milli oyuncu. Hüseyin Cavlı dört, Batuhan Ucuzal bir kez milli takımla maçlara çıktı. Kadınlar takımını çalıştıran Feyza Karapınar ise iki kez milli olmuş bir sporcu.
Şu anda Fransa’da bir kulüpte oynayan en kıdemli milli sporcu Cavlı, sualtı hokeyine ilginin gitgide arttığını belirterek şunları söyledi: “Havuz imkânı çok az. Bu sporun değeri bilinmiyor. Bu nedenle mevcut havuzlarda antrenmanlar geç saatlerde yapılıyor. Zaten İstanbul’da su sporu yapabileceğimiz 3-4 havuz var. Maddi manevi pek bir destek görmüyoruz ancak buna rağmen havuzdaki en başarılı branş.”
Sıra test etmeye gelmişti. Palet, maske, şnorkel, eldiveni takıp daldım suya. Elimde sopa, havuzun dibinde pak. Oyun başladığı anda pak’ın üzerinde en az 10 kişi oluyordu. 4-5 atak hiç kımıldayamadım. Bir ara sualtına inmeye yeltendim, yanlış yerden atak yaptığım için bir oyuncunun paleti yüzümde patladı. Maskem çıktı. Panikle yüzeye çıktım. Biraz daha kestim yukarıdan neler olup bittiğini. Derin nefes... Tekrar daldım, bu kez de paletim ayağımdan fırladı. 10 dakika paleti bulmaya çalıştım. Bırakın pak’a dokunmayı, yanına yaklaşamadım. Neyse ki maç sonunda ‘deneme amaçlı’ birkaç kez pak’a vurmayı başardım... Ama çok sevdim. İlk fırsatta yeniden deneyeceğim... Çünkü bu kadar zor ama bir o kadar zevkli başka bir spor denememiştim...
Oyunun kuralları
Altı oyuncu var. Oyuncu değişikliği sınırı yok. Son derece teknik-taktik ilerleyen, zor ama çok eğlenceli bir oyun. Kasıtlı temas, rakibi ve pak’ı tutmak yasak. Her iki tarafta ‘L’ şeklinde kaleler var. Sualtında pak’ı ‘stick’le (sopa) sürükleyip bu levhanın içine bırakmak gerekiyor. Yani taktiği sağlam, nefesi kuvvetli, iyi takım oyunu bilen kazanıyor. Türkiye’de hem kadınlar hem de erkekler 1. ve 2. liglerde mücadele ediyor. Takım sayısı 30-35 arası.