Güncelleme Tarihi:
Yarım asır devam ettirebildiğiniz başarınız için tebrikler. İstanbul edisyonunun da 18’inci yılı. İstanbul bütün dünya şehirlerinden önce işbirliği yaptığınız ilk şehir. Şehrimizle hikâyeniz nasıl başladı?
- Deniz Huysal sayesinde. Time Out İstanbul’un yayın yönetmeni. Biz aslında ikinci Time Out’u, yine Manchester gibi bir İngiliz şehrinde çıkarmak istiyorduk. Ama diğer şehirler Time Out’u taşıyacak büyüklükte değildi. Elimizde Paris, Roma ve Moskova seçenekleri de vardı ama İstanbul müthişti. O yüzden ilk lisansı İstanbul’a verdik. İnsanlara şunu söylerim: Bana bir bilet hediye etseniz Paris yerine İstanbul’a giderim. Bunu bir Fransız gazetesine de söyledim; Fransızlar çok bozuldu tabii.
◊ Neden böyle düşünüyorsunuz?
- İstanbul’un kayıtsız kalınamayacak dinamizminin yanında! Yemek, gece hayatı, sanat... Paris değişmiyor ki. Bence İstanbul her dönemin ve her zamanın şehri.
◊ Biz de İstanbul’da zor zamanlar yaşadık. Terör, darbe girişimi, ekonomik kriz... Ama belki Time Out İstanbul’un 28 Şubat’taki en iyiler ödül töreninde sizi şehrimizde görebiliriz.
- Söz veremiyorum ama elimden geleni yapacağım.
◊ Şehrin en sevdiğiniz, özlediğiniz yerleri nereleri?
- Bebek, bütün o Boğaz hattı ve Beşiktaş. Orada yürümeyi özlüyorum. Ve İstanbul’un dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan terasları... Mikla mesela. Bir de İstanbul Modern’i hatırlıyorum. Yemek de yemiştik orada.
En az bizim kadar Avrupalısınız
◊ Londra’daki Türk camiası her geçen gün daha görünür oluyor. Dünyanın bu iki büyük şehri birbirini nasıl etkiliyor, nasıl besliyor sizce?
- Southbank Centre’ın (Londra’nın en büyük kültür-sanat merkezlerinden biri.) yöneticilerinden biri bile Türk.
◊ Bengi Ünsal...
- Öteden beri hep Türk restoranları vardı ama alışıldık kebap dükkânlarının yanı sıra artık Türkler büyük oyuncu... En son, Londra’nın en iyi 50 listemizde iki Türk restoranı var mesela. Antepliler ve Oklava. 1970’lerin Türk saykodelik müzikleri de çok popüler Londra’da. Partileri falan yapılıyor ama isimleri hatırlayamıyorum.
◊ Selda Bağcan hep popüler ama en son yapılanlar Barış Manço ve Cem Karaca geceleri.
- Diğer ülkeleri bilemem ama İngiltere’deki Türkler en az bizim kadar Avrupalı.
Şehrin inişli çıkışlı topografyası
◊ En son Financial Times ‘İstanbul’da Yaşamak İçin 5 Neden’ başlıklı bir yazı yayımladı. Sizin sebepleriniz neler olurdu?
- En başta hayatın sokakta yaşandığı bir şehir olması. Sonra şehrin silueti. Yani inişli çıkışlı topografyasından bahsediyorum. Bir de her yerde karşılaştığınız o yemek çeşitliliği var. İnsanlarının çok tatlı olduğunu duymaktan bıkmışsınızdır...
◊ E biraz.
- O zaman sana yeni bir şey söyleyeyim: Bütün tarihi miras bir kenara... O kadar büyük bir şehrin içinde fark edemiyor olabilirsiniz ama çok ilginç modern mimari örnekleri var. Ama isimlerini sorma; mümkün değil şu anda sayamam. Bak, Paris’e geri dönelim: Bunları orada bulamazsın. Bir de herkes İngilizce biliyor.
◊ Nasıl yani?
- Rusya’da ya da Çin’de yaşadığınız o dil engelini Türkiye’de yaşamıyorsunuz. Sanırım vücut diliyle alakalı bir şey. Dedim ya; Avrupalısınız. İstanbul’da bir şekilde anlaşıp yolunuzu buluyorsunuz.
Halama 60 sterlin borcumu ödemedim
◊ Time Out’u halanızdan aldığınız 60 sterlin’le kurmuşsunuz. Sonra yaptığı yatırımdan gurur duydu mu? Ödünç aldığınız parayı geri ödediniz mi?
- Hayır. 21 yaşında aldığınız pek çok şeyi geri ödemezsiniz. (Gülüyor) İlk başta çok az kişiydik. Ben, tiyatro yazan bir kişi, sinema yazan, müzik yazan, ce tasarımcı... Üç haftada bir çıkıyorduk. Çünkü her hafta çıkmaya gücümüz yetmiyordu. İlk senenin sonunda iki haftaya indik. En sonunda haftalık olduk ve 200 sayfanın üstüne çıktık. Sadece müzik bölümü 20 sayfayı geçti.
Kapak hikâyemiz şaşırtmak üzerine kurulu
Japon bayrağından Liverpool kapağı yaptık
◊ En gurur duyduğunuz Time Out kapakları hangileri?
- Aman Tanrım, benden 50 yıllık bir arşivi taramamı istiyorsun! Neyse ki bu konuda hazırladığımız bir kitabımız var. Hatta sergisini bile yaptık. Kapak hikâyemiz şaşırtmak, beklenmeyeni yapmak üzerine kurulu. Bizim Pearce Marchbank adında efsanevi bir görsel yönetmenimiz vardı. En unutamadığım kapaklardan biri onun işi: Kıskançlık üzerine bir sayı... Yemyeşil, üzerinde başka hiçbir şey olmayan, sadece ‘kıskançlık’ yazan bir kapak hazırladı. Favorilerimden biri. Bir diğer favorim de Liverpool kapağıydı. Renkleri kırmızı-beyaz olduğu için Japon bayrağına gönderme yapan bir kapak hazırlamıştık. Beyaz üzerine kırmızı bir futbol topu. Başlık: Rengin adı kırmızı...
Eşcinselleri gettolaştırmadık
Time Out yayımlandığı ilk günden itibaren farklı yaşam tarzlarına saygılı davranmasıyla bilinen bir yayın. Sizce LGBT ve diğer yaşam tarzlarını cesaretlendirmede ne kadar etkili?
- 1970’lerde Londra’da birçok gay kulübü vardı. Ve biz de ayrı bir gay seksiyonu yapmayı düşündük. Ama sonra ekibimizden “Neden ayrı bir gay bölümü yapıyoruz ki? Bu, eşcinselleri gettolaştırmak demek” diye çok itiraz geldi. O gün bugündür böyle cinsel bir ayrım yapmıyoruz. En gurur duyduğum tavırlarımızdan biridir.