Güncelleme Tarihi:
Fotoğraf, video, ses ve metin üretimi gibi alanlara giren yapay zekâ bugün hayatımızın bir parçası. ChatGPT gibi yapay zekâ dil modellerinin hızla gelişmesi edebiyat dünyasında da yeniliklere neden oluyor. ‘Yapay zekâ ile kitap yazmanın adım adım yolları’ başlığı altında pek çok site öneriler sunuyor. Yapay zekâyla üretilmiş birçok kitap Amazon’un en çok satanlar listesinde. Yapay zekâyı bir araç olarak kullanıp hayalindeki hikâyeyi yazanlardan biri de müzisyen Beyza Doğuç. İlk kitabı ‘KODA’da ana karakterlerden birini yapay zekâ aracılığıyla yaratıyor. Okuru dijital evcil hayvanların olduğu, kendi müziğini kattığı bir evrene davet ediyor. Doğuç bu evren için “Bol bol müzik var ve yüksek teknolojide geçen, sanat dolu bir dünya” diyor.
◊ Yapay zekâyla kitap yazma fikri nereden çıktı?
Küçük yaşlardan itibaren hikâyeler, şiirler yazıyorum. Yapay zekâyı aktif olarak kullanmaya başladığımda onun yeteneklerini birçok alanda test ediyordum. Doğru yönlendirme ve eğitim sonucunda verdiği iyi cevaplar beni çok şaşırttı. Bu süreçte 2023’ün başlarında aktif kullanılmadığı için bu özelliğini insanlara sunmanın önemli olduğunu düşündüm. Ayrıca bir kurguda yalnızca bir karakterin yapay zekâ kontrolünde olması kitabın gidişatına enteresan bir nüans katabilir diye düşündüm. Sahiden de öyle oldu.
◊ Kitabı nasıl kurguladınız? ChatGPT’den hangi noktalarda yararlandınız?
Çok detaylı bir evren kurgusu yaptım. Hikâyem hangi zamanda yaşanıyor, kimlerin başından geçiyor, karakterlerin hayatları nasıl? Olayı detaylıca planladıktan sonra yapay zekâya karakterlerden birini kendisinin yönetebileceğini söyledim. Ben kitabı yazmaya başladım ve onun karakterinin konuşma veya eylem sırası geldiğinde sözü ona bıraktım.
◊ Bu kitapla ne anlatıyorsunuz?
İlk aşamada kitapta kendi dünyamdan bir parça sunmak istedim. Bol bol müzik var ve yüksek teknolojide geçen, sanat dolu bir dünya. Kurguyu planlarken yapay zekâya dair etik sorular ortaya çıkmaya başlamıştı. Bunları yapay zekâyla konuşarak sorguladım ve bu konuda edindiğim bilgileri hikâyenin bir parçası haline getirdim. Kitabın derininde bu etik problemlerin kaynağının ne olabileceğini inceliyorum.
◊ Yazmak dışında başka neler yapıyorsunuz?
Sanat ve teknoloji alanında birçok üretimim var. Bütün bunların temelinde de müzik ve yayımladığım yüzlerce beste... Farklı konseptlerde, farklı türlerde şarkılar yapıyorum. Yapay zekânın sanata ve topluma etkisini aktif olarak incelemeye ve bu alanda sanatçının kendini geliştirebileceği bir ortam yaratmaya çalışıyorum. Bütün bu keşif sürecini videolarla belgeleyip sosyal medyada paylaşıyorum.
◊ Kitaptaki karekodları okutunca bazı şarkılar çalmaya başlıyor. Bunlar ‘KODA’ için özel ürettiğiniz parçalar mı?
Başkarakterlerin ikisi de müzisyen. Beraber müzik yapıyor ve müzik üzerine sohbet ediyorlar. Kitabı yazarken ürettiğim klasik parçalar, karakterlerin hikâye akışında yaptığı eserlere dönüştü. Her bölümde farklı bir klasik eser var. Bir bölümde Liszt’in bir eserine söz yazarlarken diğerinde Chopin’in bestesini uyarlıyorlar. Kitap beni fazlasıyla yansıtıyor; bilimkurgu ve müzik...
◊ Müzik konusunda bir eğitim aldınız mı?
Ankara Üniversitesi gazetecilik mezunuyum. Küçük yaşlardan beri aktif olarak müzik yapıyorum. Kısa bir süre piyano eğitimi, bir süre de şan eğitimi aldım. Gazetecilik alanında bir senelik deneyimim var.
‘HUZURSUZ OLANLAR VAR’
◊ Edebiyat dünyasından ChatGPT yardımıyla kitap yazmak konusunda tepkiler alıyor musunuz?
Tabii ki. Yapay zekânın sanatı nasıl yönlendireceği önemli bir konu. İlgiyle yaklaşan ve amacım doğrultusunda yaptıklarıma kıymet veren insanların yanında, kitabı okumadan yapay zekânın edebiyata dahil edilmesi konusunda huzursuz olanlar da var. Bu konudaki eleştirel tepkilerin ve endişelerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu tarz korkular sayesinde yapay zekâyı toplumun yararına kullanabiliriz. Benim bu kitapla göstermek istediğim şey yapay zekânın bir sanatçının aracı haline gelebileceği. İnsanın özgünlüğü bizim şimdiye kadar bildiğimiz sanatın temeli. Bu özü kaybetmeden, yapay zekâyı kullanarak üretmeye ve sanatçı olarak var olmaya devam edebiliriz. Ancak bunu görebilmemiz için sahiden bu üretimi birilerinin yapması gerek.