Güncelleme Tarihi:
Portekizli Cristiano Ronaldo ilk Altın Top (Ballon d’Or) ödülünü 2008’de aldı. O yıllarda ben henüz bir üniversite öğrencisiydim. Ertesi yıl, 2009’da, ödülü evine götüren bu kez Arjantinli Lionel Messi oldu. Ronaldo ikinci sırada kalmıştı. İstatistikleri altüst eden, kırılmadık rekor bırakmayan bu iki adam bu tarihten sonra Altın Top’a adeta ambargo koydu. 2009’un ardından Messi; 2010, 2011, 2012’de ödülü kazandı. Ardından Ronaldo 2013, 2014 yıllarında. Sonra tekrar Messi 2015’te, ardından yine Ronaldo 2016 ve 2017’de. 2018’de araya Real Madrid’de forma giyen Hırvat orta saha Luka Modrić girdi. Ronaldo yine ikincilikte kalmıştı. Sonra yine Messi devreye girdi ve 2019 ile 2021 ödüllerini aldı (2020’deki ödül COVID-19 pandemisi nedeniyle verilmedi).
Yakında göreceğiz
Geçen haftaki ödül töreninden önce herkesin favorisi Real Madrid’in Fransız futbolcusu Karim Benzema’ydı. Takımını hem İspanya’da hem de Şampiyonlar Ligi’nde sırtlayan Benzema ödülü aldı ama asıl sürpriz sıralamadaydı. Ne Ronaldo ne de Messi ilk 10’a girdi! Bu, son birkaç yıldır erkekler tenisinde yaşadığımız devir teslimin futboldaki karşılığı gibi... Son 14 senedir bu ödüle damga vuran isimler artık yok. Messi, Paris Saint-Germain’de -Barcelona’daki gibi olmasa da gollerini sıralıyor ama Ronaldo, Manchester United’da forma şansı bile bulamıyor. Hatta geçen hafta oynanan Tottenham Hotspur maçının son dakikalarında oyuna girme şansı kalmayınca yedek kulübesinden ayrılarak direkt evinin yolunu tuttu.
Kulüp futbolunda durum bu. Ancak iki süper yıldızın önünde son bir Dünya Kupası var. 20 Kasım’da Katar’da başlayacak Dünya Kupası’nda hayranları onlardan ‘son bir şarkı’ bekliyor. İkisi de, hem Ronaldo hem de Messi, ülkeleriyle kıtalarının futbol şampiyonasını kazandı (Portekiz 2016’da Avrupa Şampiyonası’nı, Arjantin 2021’de Copa America’yı kazandı) ama iki yıldızın kariyerindeki en büyük eksik bir Dünya Kupası. Bu başarıya ulaşıp ulaşamayacaklarını bu yıl bitmeden göreceğiz.
‘Varoşlardan geldik’
Ronaldo ve Messi’yi bir kenara bırakıp yılın futbolcusuna geçelim... Karim Benzema da Cristiano Ronaldo gibi 2009’da Real Madrid’e gitmişti. Ona ödenen bonservis ücreti Ronaldo’nunkinin üçte biri kadardı. Madrid ekibine transfer olduğu günden bu yana 324 gol attı. Bunların 219’u La Liga’da, 74’ü Şampiyonlar Ligi’nde, 21’i Kral Kupası’nda, 3’ü Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda, 5’i İspanya Süper Kupası’nda ve 2’si Avrupa Süper Kupası’ndaydı. Asıl patlamasınıysa Ronaldo ve diğer büyük yıldızlar kulüpten ayrıldıktan sonra gerçekleştirdi. 2020-2021 sezonunda ligdeki 34 maçta 23 gol ve 9 asistlik katkı yaptı. Geçen sezonsa 32 maçta 27 gol ve 12 asist. Şampiyonlar Ligi istatistikleri de yabana atılacak gibi değil. Son iki sezonda 21 gol attı. Benzema’dan önce Altın Top’u kazanan son Fransız (Benzema gibi o da Cezayir asıllı) futbolcu Zinédine Zidane’ın sözlerini hatırlayalım: “O Fransa’nın gelmiş geçmiş en iyi forvet oyuncusu. Bazıları size Jean-Pierre Papin der, kimisi Michel Platini... Ama benim için Karim’dir. Onun ağabeyi sayılırım. Geçmişimiz de aşağı yukarı aynı. Bizler profesyonel olma hayali kuran ve varoşlardan gelen gençlerdik ve çok çalışarak başardık.”
Kaleciden sistem eleştirisi
Benzema’nın Altın Top’u kazandığı törende Real Madrid’in kalecisi Thibaut Courtois sezonun en iyi kalecisine verilen Yashin Ödülü’ne değer görüldü. Courtois yaptığı açıklamayla Altın Top oylama sistemini eleştirerek şunları söyledi: “La Liga’da şampiyon oldunuz ve Şampiyonlar Ligi’ni kazandınız, takımınız kurtarışlarınız sayesinde 1’inci oldu ve siz sadece 7’nci olabiliyorsunuz. Gerçek şu ki bir kalecinin bu ödülü kazanmasını imkânsız görüyorum. İlk 10’da tek bir savunma oyuncusu dahi yoktu. En azından bu yıl en iyi kaleci ödülünü icat ettiler.” Sovyet Lev Yashin, 1963’te Altın Top’u kazanarak bu ödüle değer görülen tek kaleci olmuştu.