‘Sokakta yakışıklı görünce bağırsınlar’

Salman Tin’in elinde çiçekler, Bilge Kağan Etil’in elinde çikolatalar... KÖFN ikilisi renkli takım elbiseleri de çekmiş, hayırlı iş için hazır. Simge ‘esas kız’ olarak vatkalı, çiçekli ceketi ve her zamanki güzelliğiyle karşımızda. KÖFN ve Simge işbirliğinden doğan ‘Yakışıklı’ hem sözleri, hem müziği hem de videosuyla önümüzdeki günlerde çok konuşulacak. Ama sıcağı sıcağına hikâyesi önce Hürriyet Pazar’da.

- Simge önce sana sormak istiyorum. KÖFN’le çalışmak nasıldı?

Simge: Onları ilk duyduğum andan beri haberleri yoktu ama ben tohum atıyordum. O tohumlar yeşerdi ve sonunda kendimi resmen arattırdım. Londra’da konserdeydim. Bir gece Bilge şarkıyı gönderdi. Döndüğümde de hemen buluştuk. Onlarla çalışmak çok rahat, çok hızlı, çok konforluydu.

- ‘Yakışıklı’nın yazılış sürecinin bir hikâyesi de var, değil mi?

Salman Tin: Edis o sıralar bir şarkı yazmak istiyordu. Bizim eve geldi birlikte çalışmak için. Ama ortaya lise şarkısı gibi bir şey çıktı, hiç güzel olmadı (gülüyor). İşte o çalışmalar sırasında Edis gitar çalarken buldu ‘Yakışıklı’ kelimesini ve dört-beş notayı. Ben şarkıyı tamamlayıp Bilge’ye gönderdim. Tabii ben söyleyince çok güzel tınlamıyordu. Yakışıklı filan da diyecek biri değilim (gülüyor). Bilge de “Simge’ye gönderelim” dedi.

- KÖFN için Simge’yle çalışmak ne anlama geliyor?

Salman Tin: Arkadaşlarım alınır mı bilmiyorum ama Türkiye’nin en iyi kadın sesi diyebiliriz. O kadar Doğu-Batı sentezi bir sesi var ki...

- Ama sesin yanı sıra başarısında kan, ter, gözyaşı da var...

Simge: Var ama iyi ki de var. O bende bitmeyecek bir huy. Bir dedem askermiş, bir dedem ressammış. Bende de asker gibi işinin başında durma, disiplin, araştırma var. Yenilenmeyi de seviyorum. Mesela Salman ve Bilge hızlarıyla beni yeniledi gibi hissediyorum.

- Her şey hızlandı ama aynı zamanda aynı hızla da tüketiliyor...

Bilge Kağan Etil: Bizim hızımız öyle yüzeysel bir hız değil. Ekibimize çok güveniyorum. Mükemmeliyetçi olup bu iş çok uzayabilirdi. Ama düzenlemede bile insanlar low-fi (ses bozuklukları ve kusurlarını da içeren) bir sound duyacak. Salaşlık duyacak. Bu parçanın rahatlığı hissettirmesi insani hatalardan geliyor.

Simge: Yeni dönemde kusursuzluk değil, kusurlu olmak moda bence. Ben de çok takıntılıydım eskiden. Şimdi fotoğraflarda gözenekler görünsün, gözkapağı düşük çıksın, hiç dert değil. Olabildiğince özgün olmak daha çekici.

- Yakışıklılık ilginç bir kavram. Kime göre, neye göre yakışıklı?

Simge: Yakışıklı kelimesini ben çok severim bu arada. Herkese söylenmeyecek, özel bir kelimedir. Herkese yakışıklı gelen erkekler bana yakışıklı gelmez bu arada. Ismarlama kızlardan da değilimdir: “Şusu olsun, busu olsun, zengin olsun...” Bana yakışıklı gelen erkekler genelde kendine has olanlardır, kendi kafasını yaşayanlar. Bir titri olan, mesela iyi resim yapan, iyi müzik yapan... Uzun dönem beraber olduklarım hep yeteneğine âşık olduğum erkeklerdi.

Bilge Kağan Etil: Kültürümüzde direkt kızların erkeklere söylediği bir kavram olarak var. Örneğin karşındaki çocuğa çok masumane bir sevgi göstermek için bu tarz iltifatlar edersin ya, biraz o anlamda samimi ve tatlı bir hissi var. Herkes birine göndersin bu şarkıyı.

Simge: Herkesin bir yakışıklısı vardır sonuçta. Yakışıklı görünce bağırsınlar. Arabadan ‘Yakışıklı’ diye laf atsınlar. Ben yakışıklı görünce bağırırım.

- Şarkıda bir retroluk var. Sizde nasıl hisler uyandırıyor?

Salman Tin: Bana palmiye ağacı gibi geliyor. Böyle tatlı bir mutluluğu var.

 Simge: “Yenilenmeyi seviyorum. Mesela Salman ve Bilge beni hızlarıyla yeniledi gibi hissediyorum.”

‘İNSANLARA DUYMADIĞI BİR ŞEYİ VERMEK ZORLAŞTI, YENİYİ ARAMAK ZEVKLİ AMA ZOR’

- ‘Bi’ Tek Ben Anlarım’ 2022’nin en çok dinlenen şarkısıydı. Başarı size ne ifade ediyor?

Salman Tin: Sabun köpüğü gibi çok çok hızlı giden bir şey. Güzel, parlak ama çok hızlı gidiyor. Yaptığınız işe odaklanmanız lazım, yoksa yanarsınız. Zafer sarhoşluğu beraberinde looser’lığı (kaybetmişlik) da getiriyor. Her gün olsun istiyorsunuz. Hastalığa dönüşüyor, psikolojik bir rahatsızlık gibi... O yüzden yaptığın işi, aynı amatör ruhla yapmaya devam etmen gerekiyor.

- Bir söyleşinde “Hepsini Sezen Aksu yazmış zaten” diyerek güzel şarkı sözü yazarken zorlandığından bahsediyordun. Nedir son durum?

Salman Tin: Klasik şarkı sözü yazarlığının ‘babasını yapmış’ kimler kimler var. Teoman, Sezen Aksu, Yıldız Tilbe... Gerçekten yeni bir şey aramak gerekiyor. İnsanlara duymadığı bir şey vermek biraz zorlaştı. Yeniyi aramak zevkli ama zor.

- Sancılı mı geçiyor? 


Salman Tin: Şu sıralar yazma dönemindeyim. Depresyona yakın bir şey ama bir yandan değil de. Bundan mutlu oluyorum. Hep kendimleyim. Yavaşlıyorum, yavaşlıyorum... Ama sonra yazın kuduruyorum.

- Nasıl kuduruyorsun?

Salman Tin: Gezme, tozma... Eve gelmeme...

‘ŞARKIMIN BAŞINA GELEN EN GÜZEL ŞEY’

- Bu arada ‘Aşkın Olayım’la neler yaşandı öyle? Senin cephenden anlatır mısın?

Simge: O şarkıyı ben patlatmadım, o Icardi’nin başarısı. Şarkı beş yıldır dijital platformlardaydı. Benim dinlettiğim kısmı 40 milyondu. Sayılar önemsiz ama o kadar insana bir şarkının iyi gelmesine ve Icardi’nin yarattığı ‘vibe’a inanamadım. Şarkımın başına gelen en güzel şey oldu.

- Ama şöyle bir gerçek var; herkes şarkıyı senden dinlemeyi sevdi...

Simge: Evrenin bana bir hediyesi gibi... Aslında müziğin hiçbir takımla ilgisi olmadığını, sadece sevmekle ilgili olduğunu gördük. Beşiktaşlı kadının şarkısını Galatasaray tribünü seçti.

- Başta direndin de, kartal pençelerini gösteriyordun. Taa ki şampiyonluk kutlamalarına kadar...  

Simge: O kadar insanı yok saymak söz konusu değildi. Bunu kendime yakıştıramazdım. Bu kadar insan ve Icardi’nin özel daveti sonrası gitmeye karar verdim. Çok tatlı bir davette bulundu, “Tek başıma yürümek istemiyorum” dedi. Ben de onu tek başına yürütmek istemedim.

- Beşiktaş taraftarı kızdı mı?

Simge: Çok strese girdim ama korktuğum başıma gelmedi. Sevgi, kardeşlik ve müzik kazandı.

- Yoğun bir yılı geride bıraktın. Dinlenme fırsatı buldun mu?

Simge: Yazın dinlenmeye vakit ayırdım. Şu sıralar kendi halimdeyim. Sevgilim yok, kafam rahat. Bundan sonra bir şey olacaksa da anlamlı olmalı.