Güncelleme Tarihi:
Kripto para yatırımı yapan ve tavsiyelerini sosyal medyada BillMunny adlı hesaptan takipçileriyle de paylaşan bir aile hekimi geçen hafta gittiği poligonda intihar etti. Doktorun kripto yatırımlarında kaybetmeye başladığında psikolojisi bozulduğu için intihara sürüklendiği iddia edildi.
Telefonda görüştüğüm Topkapı Üniversitesi Rektörü, ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin yatırıma hatalı bakış açımızı ve ne yapmamız gerektiğini özetledi. Kritik ve anlık karar alma yetisi gerektiren mesleklerden doktor, pilot gibi kişilerin psikolojilerini bozmayacak yatırımlar yapmasını özellikle tavsiye ediyor. Bir diğer önemli tavsiyesiyse kişilerin kendi mesleklerinde gelişmek adına yatırımlar yapması...
Kripto para, hisse senedi veya herhangi bir başka yatırım birbirinden farklı değil. Bizim milletimizin genel olarak finansal okuryazarlıkla ilgili problemi var. Herhangi bir yatırım aracına bakış açımız içinde bulunduğumuz ekonomik şartlar neticesinde gelişiyor. Misal borcu var, ödeyecek ama onu ödemeden evvel bir yatırım aracına koyup cebine 2-3 kuruş para kalsın istiyor.
Bir de başkalarından aldıkları ödünç paralarla yatırım yapanlar var. Bu da çok tehlikeli. Bu psikolojiyi bozan bir durum. Borçlu olduğunuz zaman ya da kredili bir işlem yaparken psikolojiniz daha farklı etkileniyor. Sürekli endişeli oluyorsunuz ve en başta temiz kafayla verdiğiniz kararları sonra bozuyorsunuz. Halbuki sonunda başta aldığınız kararın doğru olduğunu görüyorsunuz. İnsanlar kendi sermayeleriyle çok da vâkıf olmadıkları, detayını bilmedikleri enstrümanlara girerken unutabilecekleri kadar bir meblağı değerlendirmeli.
Bir kere şunu bilmemiz lazım; biz yaptığımız işten para kazanıyoruz. Anlıyorum, maaşlı işlerde çalışıp çok büyük servet elde etmek mümkün değil ancak insanlar işlerini başkalarından çok daha iyi yaptıkları sürece aranan kişi oluyor. Benden tavsiye, önce yaptıkları işin derinliğine yatırım yapmaları.
Önemli olan tasarrufumuzla nasıl yatırım yapmamız gerektiği. Elinizdeki enstrümanın fiyatı yükseldiği zaman satacak kadar malınız, fiyatı düştüğü zaman satın alacak kadar paranız olmalı. Bu 60’a 40 ya da 70’e 30 olur, fark etmez. Sizin risk yaklaşımınız neyse o profili belleyin ve o profilden dışarı çıkmayın. Bu dengeyi tutturduğunuz sürece hiçbir zaman üzülmezsiniz.
Sakin zamanlarda yatırım yapmak gerekiyor. Sürekli yükselen piyasaları takip edip paranızın tamamıyla girmek doğru değildir. O durumda malın son sahibi oluyorsunuz. Arzu ettiğiniz yükselme gelmiyor, moraliniz bozuluyor. Düşmeye başladığında da satıp zarar ediyorsunuz. 2021’de altın 6 ay boyunca 500 lira civarında durmuştu, insanlara “Alıyor musunuz” diye sormuştum. “Neden alalım ki, düşecek” dediler. Sonra 1.000 liraya yükseldi altın, “Buradan alalım mı” diye sormaya başladılar. Çok tuhaf bir şey bu. 500 liradan almayı düşünmeyenlerin 1.000 liradan almayı düşünmesi finansal okuryazarlığımızın olmadığını ortaya koyuyor.
Finansal okuryazarlık derslerinin eğitim sistemine ilkokuldan dahil edilmesi gerekiyor çünkü insanlar çok küçük yaşlarda küçük meblağlarla tasarruf etmeyi öğrenemezlerse sonrasında hiç öğrenemezler.
Her yatırımın bir riski var. Yatırım yapmak istiyorsanız bu riski göze alıp oluşacak zararı kâğıt üzerinde kabul etmeniz gerekir. Zarar ettiğinizde size kâbus gördürecek, uyutmayacak bir meblağa da yatırım yapmamak lazım. Herkes kendini iyi bilmeli ve tanımalı.