Şiddetin bahanesi çok, kadınların susmaya niyeti yok

Güncelleme Tarihi:

Şiddetin bahanesi çok,  kadınların susmaya niyeti yok
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2018 08:30

Evde, sokakta, ilişkide ve çalışma hayatında kadına yönelik erkek şiddetinin 58 şekli...

Haberin Devamı

25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu bu tarihi ilan ettiğinde yıl 1999’du. Peki, neredeyse 20 yıl sonra mücadelenin neresindeyiz? Önce evimizin durumuna bir bakalım: Türkiye’de kentli kadınların yüzde 37’si, kırsalda yaşayan kadınların yüzde 39’u, hayatının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını söylüyor. Bu oran dünya geneline bakıldığında da pek farklı değil. Birleşmiş Milletler’in verdiği rakamlara göre kadınların yüzde 35’i hayatının bir noktasında fiziksel veya cinsel şiddete uğruyor. Türkiye’ye dönecek olursak; erkekler 2017’de 290 kadını öldürdü. Bianet’in tuttuğu çeteleye göre, 2018’in ilk 327 gününde erkekler tarafından öldürülen kadınların sayısı 218. İnsan Hakları Derneği Kadın Komisyonu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde son bir yılda 53 kadının erkek şiddeti sonucu katledildiğini, 30 kadının da maruz kaldıkları şiddet sonucu yaralandığını açıkladı iki gün önce. Araştırma şirketi A&G’nin 2015 tarihli ‘Türkiye’de Kadın Olmak’ raporuna göre, kadınların yüzde 62.2’si gelecekten umutsuz. Yüzde 48’i dünyaya tekrar gelse, kadın olarak gelmek istemiyor. Mutsuz olduğunu söyleyen kadınların yüzde 49.3’ü, geleceğinden umutsuz olan kadınların yüzde 28.5’i şiddet görüyor. Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar, kadın olarak doğduklarına pişman...
Ancak bardağın tamamı boş değil. Özellikle son iki yılda, kadın hareketi önemli mesafeler kaydetti. Bu mesafeler, susmayan kadınlar tarafından alındı. ABD’li aktris Alyssa Milano, 15 Ekim 2017’de sosyal medya hesabından ‘’Cinsel tacize uğradıysanız bu tweete cevap olarak ‘ben de’ yazın’’ duyurusu yaptı. Sonrası, dev bir zincirleme tepki... Dünyanın dört bir yanından onbinlerce kadın ve erkek ‘MeToo’ etiketiyle kendi başlarına gelen cinsel taciz ve tecavüzü anlatmaya başladı. ‘#MeToo’ etiketi Türkiye dahil 85’ten fazla ülkeye yayıldı, farklı dillere çevrildi. İfşa edilen pek çok ünlü, güçlü ve zengin erkek işinden oldu, yargı karşısına çıktı. Hareketin öncüleri Time dergisine kapak oldu, MeToo yılın kelimesi seçildi.
Oysa ondan iki yıl önce, 2015’te, Mersin’de evine gitmek için bindiği dolmuşta öldürülen Özgecan Aslan’ın ardından birçok kadın başından geçen taciz hikâyelerini ‘sen de anlat’ diyerek sosyal medyada paylaşmaya başlamıştı. O kadar çok öykü vardı ki, ‘#SenDeAnlat’ etiketi tüm dünyada en çok konuşulanlar listesine girdi.
Eylül 2016’da, İstanbul Çekmeköy’de Abdullah Çakıroğlu, hemşire Ayşegül Terzi’ye otobüste şort giydiği için tekme attı. Aynı şey Haziran 2017’de üniversite öğrencisi Asena Melisa Sağlam’ın başına İstanbul Pendik’te bir minibüste geldi. “Kıyafetime karışma” diyen kadınlar ülkenin farklı kentlerinde sokağa döküldü. Toplu taşıma araçlarına binerken yakalarına taktıkları rozette de aynı şey yazıyordu: ‘#Kıyafetime Karışma’!
Susmayı reddeden son isim, şarkıcı Sıla’ydı. Sevgilisi Ahmet Kural’ın uyguladığı şiddeti sosyal medyadan duyurdu: “Bana uygulanan korkunç şiddet karşısında dilsiz kalmamayı seçiyorum” dedi. Ünlü-ünsüz destek yağdı, Yapı Kredi Bankası, oyuncu Ahmet Kural ile yaptığı reklam sözleşmesini feshetti.
Susmayan kadınlar sayesinde yavaş da olsa olumlu yönde değişim yaşanıyor. Konuşurken, davranırken iki kere düşünen erkeklerin sayısı artıyor. Amerikan GQ dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, MeToo hareketinden sonra kadınlara davranışını değiştirdiğini söyleyen erkeklerin oranı, 25-34 yaş aralığında yüzde 11.
Bugün 25 Kasım ve kadınlar bir kez daha Türkiye’nin dört bir yanında şiddete karşı yürüyecek. Birleşmiş Milletler’in UNITE kampanyasının bu yılki sloganı ‘#BeniDeDuy’, bugüne özel belirlenen renk ise turuncu. İstanbullu kadınlar ‘Erkek şiddetinin bahanesi çok, susmaya, haklarımızdan vazgeçmeye niyetimiz yok’ sloganıyla Tünel Meydanı’na çıkıyor.
Şiddetin sadece fiziksel ve cinsel boyutu yok, ekonomik ve psikolojik türleri de var. Siz bu yazıyı okuyan ve hayatında hiçbir kadına şiddet uygulamadığını düşünen erkekler, buradaki maddelere bir kez daha bakın isterseniz. Belki kadınlara davranışınızda değiştirmeniz gereken birkaç şey olduğunu fark edebilirsiniz.

Haberin Devamı

ŞİDDETİN 4 HALİ  Önce tanıyalım...
Fiziksel: Tokat, tekme veya yumruk atmak, sarsmak, hırpalamak, çimdiklemek, boğaz sıkmak, bağlamak, saç çekmek, herhangi bir cisim atmak, kesici ve delici aletler ya da ateşli silahlarla yaralamak, işkence yapmak, sağlıksız koşullarda yaşamaya zorlamak ve en uç örneğinde öldürmek.
Psikolojik (duygusal): Sürekli olarak bağırmak, korkutmak, küfür veya hakaret etmek, küsmek, aileyle, arkadaşlarla, komşularla görüştürmemek, giyim tarzıyla ilgili baskı yapmak, eve hapsetmek, çocuklardan uzaklaştırmak, sürekli kontrol altında tutmak, başkalarıyla kıyaslamak, sevdiği eşya ve hayvanlara zarar vermek, tehdit etmek, şantaj yapmak, aynı şekilde düşünmeye zorlamak. Psikolojik şiddet görenlerde korku içinde yaşama, kendini değersiz hissetme, depresyon, intihar eğilimi, utanç ve suçluluk duygusu, uyku ve beslenme bozuklukları, sosyal ilişkilerin bozulması gibi sonuçlar ortaya çıkabilir.
Ekonomik: Koşullar elverdiği halde evin masraflarını karşılamamak, para vermemek, kısıtlı para vermek, ailenin gelir ve giderleri konusunda bilgi vermemek, aileyi ilgilendiren maddi konularda fikir almadan tek başına karar vermek, kişinin mallarına ve gelirine el koymak, çalışmasına engel olmak, istemediği işte zorla çalıştırmak ekonomik şiddettir.
Cinsel: Kadını istemediği herhangi bir cinsel davranışa zorlamak şiddet kabul ediliyor. Evlilik içi ya da dışı tecavüz, kadını istemediği zamanda cinsel ilişkiye zorlamak, istemediği biriyle cinsel ilişkiye zorlamak, yabancı cisimlerle cinsel organa saldırı, tecavüze varmayan her türlü istenmeyen cinsel temas (elle sarkıntılık gibi), sözlü ya da yazılı cinsel içerikli rahatsızlık verici davranışlar (telefon mesajları, mektuplar), zorla cinsel içerikli yayın izletmek, cinsel organları rahatsız edecek şekilde teşhir etmek, çocuk doğurmaya veya doğurmamaya zorlamak, zorla kürtaj yaptırtmak, zorla evlendirmek, bekâret kontrolü cinsel şiddettir.

Şiddetin bahanesi çok,  kadınların susmaya niyeti yok

FLÖRT İlk buluşmadan itibaren dikkat!
Kıskançlık yaparak sevgi gösterdiğini düşünmek.
Kadına sürekli yapması gerekenleri söylemek.
Günün her saati ulaşmak istemek, ulaşamadığında öfkelenmek, küsmek.
Arkadaşlarıyla ya da ailesiyle vakit geçirdiğinde öfkelenmek, küsmek.
Kadının her konuda erkeği haklı bulması gerektiğini düşünmek.
Kadın farklı düşündüğünü söylediğinde öfkelenmek.
Günün her anı ilgi beklemek.
Kadının fikirlerini dikkate almamak, küçümsemek.
Sevgiliye ait sırları başkalarına söylemekle tehdit etmek.
İzin almadan kadının telefonunu ya da bilgisayarını karıştırmak.
Eşyalarına herhangi bir şekilde zarar vermek.
Kadının bedenine zarar vermek.

Haberin Devamı

AİLE Her şey evde başlar!
Kadını ev içi işlerin doğal sorumlusu görmek.
Çalışmasına izin vermemek, çalışmaya zorlamak.
Kadın çalışmıyorsa, istemediği sürece maddi katkı sağlamamak, erkekten para istemek zorunda bırakmak.
Kadın çalışıyorsa maaşına, banka kartına el koymak.
Kadının banka hesabını kontrol altında tutmak.
Kişisel harcamalarının sürekli hesabını sormak.
Eve ait otomobili kadının kullanmasına izin vermemek, ehliyet almasına engel olmak.
Aileyle ilgili planlara, kararlara katılımını engellemek.
Ailesiyle görüşmesine izin vermemek.
Sürekli ev içi işlerle ilgili beceriksizlikle suçlamak.
İstemediği halde cinsel ilişkiye zorlamak.
Arkadaşlarıyla görüşmesini, seyahate gitmesini engellemek.
İstemediği halde cinsel içerikli yayın izlemeye zorlamak.
Giyimle ilgili kararlarına sürekli olarak karışmak, müdahale etmek.
Çocuklar üzerinde eşit söz hakkını engellemek, çocuklarla ilgili giysi seçimi, okul seçimi gibi kararlardan uzak tutmak.
Fiziki görüntüsünü değiştirmeye, zayıflamaya, şişmanlamaya zorlamak.
Evlilik sonrası eğitimini sürdürmesine engel olmak.
Sosyal paylaşım sitelerini kullanmasına engel olmak, denetlemek.

Şiddetin bahanesi çok,  kadınların susmaya niyeti yok

SOKAK/TRAFİK
Islık çalmak
Dik dik bakmak
Laf atmak
Israrla ismini sormak, adres istemek
Takip etmek
Teşhircilik yapmak
Elle taciz etmek
Toplu taşıma araçlarında rahatsız edecek kadar yayılmak
Sırf direksiyonda kadın olduğu için bir aracı trafikte sıkıştırmak, korna çalmak, hızlanmaya zorlamak
Trafikte kaza veya anlaşmazlık durumunda cinsiyetine yönelik aşağılama, hakaret ve saldırıda bulunmak
Sokakta, stadyumda, kısacası kamuya açık alanlarda cinsiyetçi futbol sloganları atmak, cinsiyetçi eylemlerde bulunmak
Cinsiyetçi küfürler kullanarak konuşmak (bir erkeğe söylüyor olsanız bile sokakların kadınlara da ait olduğunu unutmak)
Şiddetin bahanesi çok,  kadınların susmaya niyeti yok


İŞ HAYATI Kadın dostu çalışma alanları yaratın
Yapılan yanlışlardan sürekli olarak kadın çalışanı sorumlu tutmak
Mantıksız, görevi olmayan işler vermek
Yeteneğini haksız yere ve aşırı biçimde eleştirmek
Başarıyı küçümsemek
Birbiriyle çelişkili kurallara itaate zorlamak
İşten atmakla tehdit etmek
Küçük düşürmek, hakaret etmek, bağırmak, kaba davranmak, alay etmek
Sosyal olarak dışlamak, selam vermemek, aptal durumuna düşmesini sağlamak
Görünüşüyle ilgili “Çok zayıfsın, biraz kilo ver, güzelim, fıstık” gibi yorumlarda bulunmak
Kıyafetiyle ilgili yorumlar, benzetmeler yapmak, talepte bulunmak
Cinsel tacizde bulunmak
Yanında sürekli cinsel içerikli espriler yapmak
İzin almadan dokunmak
Laf atmak
Pornografik materyal yollamak, poster asmak, göstermek
Cinsel yaşamıyla ilgili açıklama yapmaya zorlamak

NE YAPMALI?
Kurumlar açık, net ve şeffaf bir dille suiistimal, taciz ve şiddete karşı olduklarını şirket içinde ve kamuya açık bir şekilde beyan etmeli. Bu tip davranışlara hoşgörü gösterilmeyeceği belirtilmeli.
Suistimal, taciz ve şiddete karşı politika geliştirmeli, bu politika ve süreçlerin takibi için şirket içi bağımsız kurulları oluşturmalı.
Kurullara başvuru kanallarına ve yöntemlerine dair bilgiler açık, erişilebilir ve net şekilde ortaya konmalı.
Suiistimal, taciz, şiddet dilde başlar. Kullandığımız dil, zihniyetimizi yansıtır. Dilde şiddet küçümsenmemeli. Bu tür yaklaşımlar taciz olarak değerlendirilmeli.
Yapılan iletişim çalışmalarının içeriğinin her türlü şiddet içeren eylem ve dilden arındırılması için kurum içi eğitimler verilmeli.
Kurum çalışanlarına bu başlıklara dair ortak zeminde olmak adına gerekli bilgilendirmeler düzenli olarak yapılmalı.
Şiddetin bahanesi çok,  kadınların susmaya niyeti yok


Haberin Devamı

Randevunuzu unutmayın...
Adana: Bugün saat 14.00’te Büyükşehir Belediyesi önünde toplanılacak
Ankara: Sakarya Caddesi’nde buluşma saati 14.00.
Antalya: Aydın Kanza Parkı’nda, saat 14.00.
Bodrum: Bodrum Belediye Meydanı karşısı, saat 17.00.
Bursa: Setbaşı’nda, saat 16.30.
Çanakkale: Golf Çay Bahçesi’nde, saat 16.00.
Çorlu: Heykel Meydanı, 15.00.
Edirne: Edirne Belediyesi önünde, 12.30.
Eskişehir: Espark AVM önünde, saat 17.30’da.
Hatay: “Yoksulluğa, Güvencesizliğe ve Şiddete Karşı Kadınlar Birlikte Güçlü” sloganıyla, 13.30’da, Hatay Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda buluşuluyor.
 Kayseri: Forum AVM önünde, saat 15.00.
Kocaeli: Önce Sabri Yalım Parkı’nda saat 12.30, İnsan Hakları Parkı’nda saat 13.30.
İstanbul: 25 Kasım Platformu’nun çağrısıyla, 17.00’de Tünel Meydanı’nda buluşulacak ve Galatasaray Lisesi’ne kadar sloganlarla yürünecek. İstanbul’daki kadınların bu yılki mottosu: “Erkek şiddetinin bahanesi çok, susmaya, haklarımızdan vazgeçmeye niyetimiz yok.”
Yanındayız Derneği ise Beşiktaş Cumhuriyet Demokrasi Anıtı meydanında, 19.00’dan itibaren nöbet tutacak. 2018 yılı
içinde erkekler tarafından öldürülen 200’den fazla kadının ismi okunacak.
İzmir: Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki ÖSYM önünde, saat 17.00’de.
Mersin: Pozcu AVM önünde, saat 18.00.
Trabzon: Uzun Sokak’ta,16.00.
Zonguldak: Madenci Anıtı önünde, 16.30.

Şiddetin bahanesi çok,  kadınların susmaya niyeti yok


BAKMADAN GEÇME!