‘Sen ne zaman kör oldun?’

Nihat Sırdar’ın bir kitabı var. ‘Otuz Beş’i Beklerken’ isimli. Onu hatırladım bir anda. Benim de başıma hep 32 M’yi beklerken
ya da 32 M ile seyahat ederken geliyor ilginç olaylar. 

Sabah bindim otobüse. Biri seslendi “Gel, gel, burası boş” diye. ‘Burası’ kelimesinin pek anlamı olmasa da binlerce kez aynı otobüse bindiğim için neresi olduğunu anlayabiliyorum artık. Oturdum. Yanımdaki ses sanki hep bu anı beklemiş gibi birden soruverdi “Ne zaman kör oldun” diye. Şaşırdım birden, duraksadım. Allah’tan telefonum çaldı, adama cevap vermeme gerek kalmadı ama soru aklımda çınladı durdu: “Sen ne zaman kör oldun?”

‘Sahi ne zaman oldu bu’ diye düşündüm. Tam bir tarih yok aslında ama peşi sıra sorular geldi aklıma. Mesela: ‘Ben ne zaman başladım bu durumu kabul etmeye de ne zaman kör olduğumu fark etmedim?’ Sonra kendime anlattım olanları. Şöyle olmuş…

Körlük öğreniliyormuş. Durumu kabul edip dünyayla iletişime geçmeye, öğrenmeye başlayınca kör oldum...

Yıllar önce, Karaköy’den Levent’e gideceğim. İyice azalmış görme yetim. Otobüslerin üzerindeki yazıları okuyamıyorum. Simitçiye sordum, gösterdi. Levent diye Boğaz’da bir yere gittim. Yanlış yerde olduğumu fark edince indim. Bir şekilde sora sora Beşiktaş’a giden bir otobüse bindim. Oradan da Levent’e...

2 saate olacak işi 5 saatte yapınca babam merak etmiş haliyle. “Sana bir cep telefonu alalım, en azından böyle durumlarda haber alırız” dedi. “Olur” dedim. Telefoncu tanıdıktı. Ben “Kullanamıyorum zaten” diye en az özellikli telefonu isteyince, “Olur mu hiç, görmeyenlerin hepsi telefon kullanıyor” deyip yardımcı programların yüklenebildiği telefonlar olduğunu anlattı. Bahsi geçen telefon bulundu ve ilgili programlar yüklendi. Ona buna mesaj atıyorum, yazıyorum, okuyorum… Çok mutluyum. Sonra bilgisayarım geldi aklıma. Onu kullanabileceğim programlar da olmalıydı. Arkadaşımla araştırdık, bulduk, fakat nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz. İşte ilk kez o zaman başka görmeyen insanlara ihtiyaç duydum. Ve bir dernek sayesinde birkaç görmeyen insanla tanıştım. Bana bilgisayar kullanma derslerinin olduğu bir CD verdiler. Böylece başladım bu dünyanın içine girmeye. Sonra giderek görmeyen arkadaşlarım çoğaldı. Gören arkadaşlarım da tabii...

Yani körlük öğreniliyormuş. Sorunun cevabına gelince: Durumu kabul edip dünyayla iletişime geçmeye, öğrenmeye başlayınca kör oldum...