Güncelleme Tarihi:
Tam 20 yıl sonra aynı hırs ve tutkuyla bir araya geldi Semih Saygıner ve Tayfun Taşdemir... Bilardonun negatif algısını kıran, federasyon kurulmasına katkıda bulunan, gençlerin merakını açan ustalar onlar. Saygıner’in bilardo odasına girdiğinizde zaten ödüller, anılar gözünüzü kamaştırıyor. Taşdemir, Türk sporcularla ilgili algının nasıl değiştiğini şöyle anlatıyor: “1990’lı yıllarda kurada Türk çıkınca sevinirdi rakipler. Şimdi ‘Aman Allahım, Türk çıkmasın’ diyorlar.”
* Nasıl geçti final?
Semih Saygıner: Son sahneyi seyretmeye doyamıyorum. O anı tekrar tekrar yaşamak istiyorum. Ülkede yaşanan zorlu dönemin getirdiği ‘Kazanmalıyız’ motivasyonuyla oynadık. Tayfun’un son sayıyı alıp birbirimize sarıldığımız anı hiçbir şeyle ölçemem.
Tayfun Taşdemir: Benim ustamla ilk şampiyonluğum 2003’teydi. 20 yıl sonra yeniden... Daha önce üst üste 3 şampiyonluğumuz olmamıştı. Böyle bir tarihi zafere imza atmak düşüncesi vardı. Favoriyiz, bir hafta öncesinde Las Vegas’ta bireysel başarı almışız, hepsi yan yana gelince itici bir kuvvet oldu.
* Hazırlık süreci zorlu muydu?
Tayfun Taşdemir: Eşim bazen “Bugün antrenmana gitmesen olmaz mı” diyor. O lüksünüz yok. Memur gibi 9.00’da açıyorum salonu. Bunu her gün yapıyorsunuz, yapmazsanız mümkün değil.
* 2003’ten sonra bu yolda sizce neler kat ettiniz?
Semih Saygıner: Ben geliştim, öyle yaşayan biriyim. İnsan gelişen bir mekanizmaya sahip, doldurmaya bak yani. Yola dünya şampiyonu olacağım diye çıkmıyorsun ama giden otobüse bilet alabilirsin bu mantaliteye sahipsen... Ben buna öğrenci gibi kalmak diyorum. Herkesin öğrencisi olabilirim, burada antrenman yaparken yeni bir teknik görüyorum, salonda anlatıyorum. İçimdeki çocuğu kaybetmedim, merak etmekle oluyor. O çocuğu kaybetmeyince hayat boyu eğlenceli biri haline dönüşüyorsunuz.
Tayfun Taşdemir: Dünyaya geliş sebebimizin sadece öğrenmek olduğunu düşünüyorum. Öğrenmeyi durduğunuz gün, öldüğünüz gündür. Bu spor, bu anlamda inanılmaz ilham veriyor. Bu oyunun öğrencisiyiz, öğrendikçe ne kadar az bildiğimi görüyorum.
‘95 kadın öğrenci vardı’
* Türkiye’nin bilardoda dünyayı domine etmesi nasıl hissettiriyor?
Semih Saygıner: Burak Haşhaş gençler kategorisinde dünya ve Avrupa şampiyonu oldu. Tayfun dünya şampiyonu oldu, ben dünya kupası kazandım. Eylül Kibaroğlu, Avrupa şampiyonu oldu. Sayıyorum her gün, kolay değil. Bizim insanımız yetenekli. Şimdi bir jenerasyon geliyor, bu bayrağın devralınması lazım. Domine etmemiz çok normal.
Tayfun Taşdemir: Özellikle 3 bant başarıları daha çok görünüyor ama artistik branşta, Amerikan’da da o kadar başarı var ki, ben röportajlarda muhakkak birinin ismini unutuyorum. 1990’lı yıllarda kurada Türk çıkınca sevinirdi rakipler. Şimdi “Aman Allahım, Türk çıkmasın’’diyorlar.
* Bilardonun negatif algısı nasıl kırıldı?
Semih Saygıner: Bilardo oynayana vakit öldürenler gibi bakılırdı. Öyle olmadığını gösterdik yıllar içinde. 1990’larda Nişantaşı’ndaki bir bilardo salonunun ortağıydım, 95 kadın öğrencim vardı. Haftada üç gün ücretsiz ders veriyordum. Sosyal bir tarafı var. Bazı sporlarda özel kıyafet lazım, ekipman gerekiyor. Bunda iş çıkışı gidersin. Zihni boşaltıyor. Tümer Metin bilardo manyağı, şarkıcı Baha, Onur Mete, Levent Özdilek... Rahmetli Ömer Kavur kulüp üyemizdi. Bilardonun hayata yaydığı bir enerji var.
Tayfun Taşdemir: Federasyonun kurulması işi kahvehane sporundan buraya, dünya kupalarına itti. Bilardo sporcusunun yaşam potansiyeli biraz daha iyileşti ama gençleri motive edecek kadar mı, değil. Oğlum “Bilardo oynayarak hayatımı kazanabilir miyim” dese, soru işareti olarak bakarım ki dünya şampiyonu olmuş sporcuyum.
* Federasyonun kurulduğu süreç nasıl başlamıştı?
Semih Saygıner: 1992’de Berlin’de dünya kupası vardı. Ben oynayamıyordum, klasmanda yokum çünkü federasyon yok. Oynamam için giriş izni verildi. Kurada Raymond Ceulemans’la eşleştik. Alman televizyonu canlı verdi yayını, 3-0 kazandım. Benden fersah fersah iyi olmasına rağmen... Alman televizyonuna gidip kaseti istedim. Teleon Star Spor Müdürü Hayri Hiçler’e gittim. “Bu yayınlanırsa federasyon kurulur” dedim. Spor Bakanlığı’na o zaman böyle istekle gitseniz “Hadi kardeşim, yarın okey’ciler de gelir’’ diye kovarlar adamı. Kaset yayımlandı, Spor Bakanı Şükrü Erdem yetkisini kullandı.
‘Usta, sen masanın etrafında dolaşsan, bize yeter...’
*Bu yıl İstanbul’da 28-31 Mart’ta ev sahipliğinizde 21. Handikaplı 3 Bant Bilardo Turnuvası düzenlenecek. 22 defa dünya şampiyonu unvanı kazanan 86 yaşındaki Raymond Ceulemans katılacak...
Semih Saygıner: Bu sene Raymond Ceulemans’ı davet ettik, artık hiçbir turnuvada oynamıyor. Sadece Belçika liginde, oğlunun ve torunlarının olduğu takımda oynuyor. 86 yaşında, tabii ki eski performansı yok ama hâlâ seyredilesi. Bir efsaneyi görmeye gelin. Futbolcu Tümer Metin’le aynı gruptalar. Tümer de hırslı.
Tayfun Taşdemir: Her anı başka güzel oluyor, Ceulemans, “Tayfun bıraktım, zaten oynayamıyorum” dedi. “Usta” dedim, “masanın etrafında dolaş, bize yeter”.