Şehir istilası onların işi!

Koray Günyaşar içerik ve yönetim danışmanı, Mehmet Ali Oylumlu dijital pazarlama uzmanı, takımın üçüncü ası Onur Yazıcıoğlu da dijital iletişim uzmanı.
Bu titrlere baktığınızda üç girişimci gencin kurdukları yeni teknoloji firması için Google’dan yüz binlerce dolar hibe destek aldığını zannedebilirsiniz.
Oysa durum tamamen farklı. Onlar kendi deyimleriyle birer ‘ayı’!
‘Ayı gibi’ yemek yemek, yeni lezzetleri keşfetmek için şehirleri istila etmek, bayraklarını göndere çekip şehri yiyip bitirmek ama yine de doymamak yaşam tarzları!
Günyaşar, Oylumlu ve Yazıcıoğlu dört yıl önce Facebook’ta kuzu but paylaştıklarında kavga çıkmadan, yeme-içme üzerine konuşabilecek kendileri gibi insanlarla bir arada olma isteğiyle ‘Mide Lobisi’ adındaki kapalı grubu açıyorlar. Amaçları kendileri gibi 100-200 kişiyi bir araya toplamak.
Büyüme niyetleri yok
Hiçbir mekâna torpil geçmemeleri, misafir olmayı kabul etmemeleri, gruba ait bir jargon gelişmesi ve belirli bir kültür seviyesinin yakalanması çok sevilmiş olmalı ki Mide Lobisi’nin bugünkü üye sayısı 21 bin! Gruba üyelik kabulü bekleyen kişi sayısı ise 10 binden fazla. Şaşkınlar mı? Hem de çok!
Daha fazla üyelik kabul etmeyi düşünmüyorlar. Büyümek ya da mecrayı ticari kâr getirecek şekilde başka alanlara taşımak gibi bir niyetleri de yok. Hep beraber yaptıkları yemek yarışlarından, yurtiçi ve yurtdışı şehir istilarından son derece memnunlar. Birinci hedefleri yemek yemek. Yeni insanlarla tanışıp güzel dostluklar kurmak da işin bonusu.
Lobicilerle geçen hafta Thassos (Taşöz) Adası’nın sevilen mekânlarından olan Masabuka’nın Bebek’te kısa süre önce açtığı yerini istila ettik. ‘Ayı’lar masayı şanlarına yaraşır siparişler vererek donattı. Bu beklediğim bir durumdu ama açıkçası ben bir mantar souvlaki’yi bitirene kadar masadaki tüm et ve vejetaryen ızgaraların tükenmesini beklemiyordum... İşte kendilerine has sürat ve iştahlarıyla şaşkınlık yaratan Mide Lobisi kurucularının hikâyeleri...

En çok gece yarısı paylaşım yapılıyor
Onur Yazıcıoğlu: Dört ayda bir yaptığımız, ‘gece yarısı ayılığı’ dediğimiz bir konseptimiz var. Saat 23.30’da başlıyor ve sabah 04.00’a kadar devam ediyor. O süre içinde ne yediyseniz paylaşıyorsunuz; bu bir elma da olabiliyor, kebap da. Üç kişilik bir jüri belirleniyor, en ayı ve en naif yiyenler seçilerek grubun oylamasına sunuluyor. Kazananlara rozetlerini hediye ediyoruz. Grupta en fazla aktif olunan saatler gece yarısı oluyor. Geceleri insanlar birbirini gazlamaya da başlıyor. Birden lahmacun fotoğrafları dönmeye başlıyor mesela. Bir gün bir üyemiz, Balıkesir’den yazdı. “Buranın oğlak dolması meşhurdur, bir gün gelirseniz gider yeriz” dedi. O çok ciddiye alacağımızı düşünmedi ama biz ertesi sabah beş araba, işi gücü bırakıp Balıkesir’e gittik. Yiyip içip, Balıkesir’i hiç görmeden geri döndük. Grubun genelinde delice hareket edebilen üyeler mevcut.
Grupta
neler konuşuluyor?
Bir öğrenci evinde pişen yemek de paylaşılıyor, restoran yemeği de. Bu bazen bir mahalledeki esnaf lokantası da olabiliyor, Kore’deki bir restoran da. Grubun kuralları var. Yeme-içme dışında siyaset ve din gibi konularda sohbet etmek, mekân reklamı ve kampanyası yapmak yasak. Aslında işin en etkileyici kısmı, 21 bin kişilik bir topluluğun kurallar hakkında aynı hassasiyetleri gözetmesi.

“Şehri yiyin” diyoruz!
Mehmet Ali Oylumlu: Hem yurtiçi hem de yurtdışında yeme-içme üzerine keşif gezilerimiz oluyor. Organizasyon düzenliyoruz ve kalabalık bir grup olarak şehirleri istila ediyoruz. En son Londra’ya, sonra da Selanik’e gittik. Bir tek Yunanistan’a ‘istila’ demiyoruz, Selanik’e komşu ziyaretine gidiyoruz. “Selanik’e organizasyon var” duyurusunu yaptıktan sonra 54 kişilik otobüsü doldurmamız 25 dakikamızı aldı. İkinci yaş günümüzü Hatay Gurme’de yaptık, 100 koltuğun tükenmesi 1.5 saat içinde oldu ve 100 kişinin hepsi geldi. Mekânlara genelde 15-20 kişi olarak gidip şehrin geneline dağılıyoruz. “Şehri yiyin” diyoruz. Bu kadar yemek yiyen insanı, 100 kişiyi bir arada ağırlayabilecek mekân yok.

8 kişiye 80 porsiyon et
40 dakikada 49 kanat
Koray Günyaşar: Mide Lobisi’nin içinde farklı gruplar var. Bunlardan biri, bizim de öncü olduğumuz, logosuna adını veren ‘Ayılar grubu’. Lüks restoranlarda da yemek yiyoruz ama sokak lezzetlerine âşığız. “Evde denenmesin” diyerek işi spor müsabakasına çevirdiğimiz de oluyor. ‘Mide Lobisi Milli Takımı’ var mesela. Bu takımın işi sınırsız öğün verdiğini iddia eden mekânları denetlemek. Önceden haber vermeden pat diye mekâna gidiyoruz ve ayı gibi yiyerek hakikaten sınırsız olup olmadığını kontrol ediyoruz. Eti biten bir restoran oldu. 8 kişi 80 porsiyona yakın et yedik. Sınırsız pizza istilası yaptık birçok defa. ‘Sınırsız’ sözünü tutmayan mekânlar da oldu. Milli Takım kadrosundan İlker Serdar Çetinkaya’nın pizza yeme rekoru 36 dilim. Grubumuzun bir başka üyesi, yaptığımız bir sınırsız kanat istilasında 40 dakikada 49 kanat yedi.
Bunlar için belirli stratejiler var; masaya sürülen salatadan, patates kızartmasından uzak durmak gerekiyor. Herkesin bir tarzı var. ‘Tank’ dediğimiz arkadaşlarımız kendi tempolarında sonsuza kadar yiyebiliyorlar. Döner istilasına gittiğimizde Baran arkadaşımız, 3.5 ekmek döner yedi mesela. Hem hızlı yiyor, hem tıkanmıyor. Benim gibi çok süratli yiyenler de var yemek geldiği sürece yiyebilen ama gelmediğinde tıkanan da...

◊ 21 bin üyenin yüzde 56’sı erkek, yüzde 44’ü kadın.
◊ 92 ülkeden üye var. Grubun üye şehir sıralamasında Londra 10’uncu sırada.
◊ İnternetten çeviri yaparak grupta içerik paylaşan yabancı üyeler de mevcut.
◊ 2018 Facebook Summit Avrupa’ya davet edilen tek Türk yeme-içme grubu.
◊ Grupta Antep ve Balkan mutfağı
çok popüler.