Güncelleme Tarihi:
Yerel seçime iki hafta kala siyasi partilerin seçim kampanyasında kullandıkları araçlar da mahalle aralarında gezmeye devam ediyor. Araçların hoparlörlerinden yükselen seçim şarkıları sadece sokaklarda değil, evlerimizin içinde yankılanıyor. Siyasal iletişim uzmanlarına göre seçim şarkıları propagandanın önemli bir aracı ancak bazı seçmene göre de sadece gürültü kirliliği.
Seçim kampanyalarının en hararetli olduğu şehirlerin başında adayların kıyasıya yarıştığı İstanbul geliyor. Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) başkan adayı Murat Kurum’un seçim kampanyasında kullandığı şarkı bir Orhan Gencebay bestesi. ‘Dünyada Bir Eşin, Bir Benzerin Yok’ Kurum’un kampanyasında slogan olarak kullanılan “Sadece İstanbul” sözünü de içeren, sıfır kilometre bir şarkı. İstanbul için yeniden adaylığını koyan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise seçmenine ‘Ula Tam Yol İleri’ adlı Karadeniz yöresinin hareketli ritimlerini içeren bir şarkıyla sesleniyor.
MÜZİĞİ İLK KEZ TİP KULLANDI
Müziği ilk kez bir propaganda aracı olarak Türk siyasetine katan 1965’te Türkiye İşçi Partisi (TİP) oldu. Her seçim döneminde kimi zaman muzip sözlere sahip şarkılar çıktı karşımıza, kimi zaman da partiye hatta lidere özel yapılmış olanlar. Müzik yazarı Murat Meriç 70’lerden 2000’lere seçim şarkılarını 2015’te BBC Türkçe’ye verdiği bir televizyon söyleşisinde şu sözlerle özetlemişti: “70’lerde kullanılan şarkılar lideri ön plana çıkarıyordu. Bangır bangır müziklerin arabalardan dinletilmesi 1980’lerde başlıyor. Şarkıları propaganda aracı olarak ciddi bir şekilde kullanan isim Turgut Özal. 80’lerde başlayarak 90’larda olay tamamen değişti ve parçalarda partilerin hem kendilerini hem de seçimlerdeki yatırımlarını anlattığı sözlere ağırlık verildi. AKP dönemiyle birlikte de yeniden lideri öven seçim şarkıları dönemi başladı. Bu durum diğer partilere de sirayet etti. 1980’lerden sonra bir de dönemin popüler arabesk, alaturka, pop şarkılarına yeniden söz yazma modası vardı. Mesut Yılmaz ‘Hadi Bakalım’ı kullanmıştı... Şarkılarda küçük kelime oyunları vardı, muziplikler vardı, artık seçim şarkılarında bunlara rastlamıyoruz.”
Seçim dönemlerinde şarkılar artık sosyal medyada da sürekli önümüze düşüyor, özetle farklı bir yoldan yine evimize girmeyi başarıyorlar. Türk siyasetinin müzikle bağını, seçmeni nasıl etkilediğini Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. Tuğçe Erçetin’e sorduk.
- Seçim propagandası bağlamında siyaset ve müzik ilişkisini nasıl yorumlarsınız?
Seçim propagandasında müzik önemli bir araç. Bazen partinin, vaatlerin, bazen doğrudan liderin öne çıktığı, övüldüğü parçalar tercih ediliyor. Ünlü ve bölgesel olarak bilinen bir şarkının uyarlandığı da doğrudan yeni bir parça yazıldığı da
oluyor. Nadir de olsa bir parçayı ‘rakibine gönderme yaptığı’ için alıp aynı şekilde kullananlar da var. Sözler siyasal pozisyonu veya rakiplere yönelik eleştiriyi vurgulasa da müziğin kendisi de çok önemli bir rol oynuyor. 2023 Türkiye genel seçimlerinde CHP’nin ‘Sana Söz Yine Baharlar Gelecek’ seçim şarkısı ‘bilinen’ bir parçanın uyarlamasıydı, içerikteki semboller değişimi ve umudu çerçeveliyordu. AKP’nin seçim şarkılarıysa yeni yazılmış ve görsellerle uyumlu bir şekilde seçmene aktarılan içeriğe sahipti. ‘Doğru Zaman, Doğru Adam’da hip-hop baskındı, videodaki görseller lideri merkezde tutuyordu ve şarkı sözleriyle uyumlu olarak görseller aracılığıyla mesaj iletiliyordu. “Recep Tayyip Erdoğan” veya “Doğru zaman, doğru adam” denildiğinde lider gösteriliyordu. Sadece sözler değil, müziğin tonu ve görseller seçmenin duygularına, yorumuna etki edebiliyor.
Doç. Dr. Tuğçe Erçetin
- Partiler günümüzde seçim kampanyalarında müziğe eskisi kadar önem veriyor mu?
Bu soruyu İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Emre Erdoğan ve Pınar Uyan Semerci ile üzerine çalıştığımız bir çalışmadan yola çıkarak cevaplayabilirim. YouTube’da yayımlanan seçim kampanya videolarını analiz etmeye çalışıyoruz. Müzik ve görseller anlamı ve ‘mesajı’ üretiyor. Türkiye örneğinde de gördüğümüz gibi, videodaki müziğin, ney sesi kullanıldığında dini değerleri hatırlattığını söylemek mümkün. Veya savaş, asker, ordu görüntülerini içeren sahnelerde yüksek ritimli, tonu yükselen müzik kullanıldığında ‘heyecan yaratan’ bir mobilizasyon amaçlanıyor. Bu açıdan baktığımızda görseller, metinler ve müzik bir arada ele alındığında önemli bir etki yaratıyor. Bir olayın nasıl çerçevelendiği artık görseller ve müzikten bağımsız değil, içinde yaşadığımız dijital çağda en etkili araçlardan biri. Siyasetçilerin seçim dönemi rekabetinde seçmenlerle ilişki kurmada ve onlara ulaşmada oldukça kısıtlı zamanı var, bu nedenle müzik ve sembolik görseller belirli olay ve koşulları nasıl ele aldıklarını aktarmada önemli bir araç.
“Seçim dönemlerinde görseller, metinler ve müzik bir arada ele alındığında önemli bir etki yaratıyor.”
‘DESİBEL ÖNEMLİ AMA...’
- Seçim arabalarının haftalarca aynı şarkıyı çalarak aynı mahalleden geçmesinin seçmen üzerinde nasıl bir etkisi oluyor?
Elbette pek çok kimse büyük bir gürültüyle evinin, işyerinin önünden geçen seçim arabalarından hoşlanmayabilir. Ancak seçim şarkıları artık sosyal medyada da karşımıza çıkıyor ve nerede olursa olsun seçmenin duygularına hitap ediyor. Elbette desibel önemli ama seçmen partisinin simgesi haline gelen şarkıya eşlik edebiliyor, bununla heyecanlanabiliyor. 2023 genel seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kullandığı ‘Sana Söz Yine Baharlar Gelecek’ verdiği mesaj ve yaratmaya çalıştığı umutla bir farklılık yaratmıştı. Benzer bir örneği, 2011 seçimlerinde farkındalık yaratan, AKP’nin “Aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan içmişiz biz” sözlerine sahip şarkısında da görmek mümkün. Yine HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın partisinin seçim kampanyalarında sözünü yazdığı ya da sadece seslendirdiği parçalar da bu tartışmanın önemli örneklerinden.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SEÇİM PARÇALARI
Doç. Dr. Tuğçe Erçetin
“Türkiye’de ilk seçim şarkısı TİP tarafından 1965 genel seçimlerinde kullanıldı. Sözleri Erdem Buri’ye ait olan, Tülay German tarafından seslendirilen bu şarkıda partinin ya da liderin adı geçmeden ‘yarınlara dair umut’tan bahsediliyor. İlerleyen yıllarda, 1980 darbesine kadar olan süreçte özellikle CHP ve AP’de partinin ve liderleri Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel’in ön planda olduğu seçim şarkılarını görüyoruz. CHP bir yandan da popüler şarkıları kullanıyor. Şenay’ın ‘Hayat Bayram Olsa’ ve ‘Sev Kardeşim’i gibi... 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Ecevit’in şahsına yazılan ‘Kahraman Ecevit’ gibi şarkılar da önemliydi. O sürece ait ilginç bir örnek de AP’nin Öztürk Serengil’e söylettiği, dönemin popüler türküsü ‘Zühtü’nün uyarlaması. ‘Milliyetçi Zühtü’ plağında kitleler ‘komünizme karşı’ uyarılır. Komünizm, milliyetçilik tartışmalarıyla özellikle büyük şehirlere göçün yaşandığı, aynı süreçte yeni bir sınıfsal yapının kurulduğu dönem bu...”