‘Savaşı görmelerini istemediğimiz için çocukların telefonlarına el koyduk’

Güncelleme Tarihi:

‘Savaşı görmelerini istemediğimiz için çocukların telefonlarına  el koyduk’
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2022 07:00

Paralimpik Dünya Şampiyonası’na hazırlanmak için İstanbul’a gelen Ukraynalı çocuk ve genç yüzücüler savaş yüzünden evlerine dönemiyor… Takımın eskiyen mayo ve gözlüklerinin yenisini alacak bile bütçesi yok. Ülkesinde ailesine bıraktığı 6 yaşındaki çocuğundan üç aydır ayrı kalan antrenör İrina Paveleva, 7 sporcusuna adeta bir anne gibi sahip çıkıyor.

Haberin Devamı

En küçüğü 8, en büyüğü 24 yaşında 7 sporcu ve 3 antrenörden oluşan Ukrayna Paralimpik Yüzme Takımı, 17 Şubat’ta eğitim için İstanbul’a geldi, bir daha evlerine dönemedi. Ukrayna’daki savaş bedensel engelli çocuk ve gençleri ailesinden kopardı. İstanbul’dan aileleriyle telefonla ve görüntülü konuşsalar da hepsi ülkelerindeki hayatını özlüyor.
Çocukların psikolojileri için hassasiyet gösteren antrenörleri İrina Paveleva, onlar savaştan etkilenmesin diye cep telefonlarını toplamış, televizyondaki haberleri izlemelerine engel olmaya çalışıyor. İstanbul’da iki hafta kamp yapıp evlerine dönmeyi hayal eden çocuklar üç aydır Kasımpaşa Spor Kulübü’nün Sporcu Kamp Merkezi’nde konaklıyor. Haftanın 6 günü İBB Beyoğlu Yüzme Havuzu ve Cemal Kamacı Spor Kompleksi’nde sabah-akşam antrenmanlara katılıyor.
Takımda Portekiz Paralimpik Dünya Şampiyonası için kota alabilen tek sporcu Kirill Garashchenko, 12 Haziran’da yarışacak. Kirill “Savaş bitince yeni hayaller kurabilirim ama şu an tek odaklandığım şey dünya şampiyonluğu. Haftada 9 kez yüzme, 3-5 seans spor salonunda çalışarak dünya şampiyonluğuna hazırlanıyorum” diyor. Savaşın aileleriyle arasına sınır koyduğu Ukraynalı yüzücü çocuklar ve antrenörleriyle yaşadıklarını ve hayallerini konuştuk.

Haberin Devamı

‘3 aydır evden uzaklar, haftada bir psikolojik destek alıyorlar’

İrina Paveleva (41), antrenör

‘Savaşı görmelerini istemediğimiz için çocukların telefonlarına  el koyduk’

Savaş başlamadan önce, şubat ayının 17’sinde Ukrayna şampiyonası ve Ukrayna’daki diğer yarışlara hazırlık için İstanbul’a kampa gelmiştik. Savaş çıkınca bütün yarışlar iptal oldu. 1 Mart’ta Ukrayna’ya uçmamız gerekiyordu, uçuşlar iptal oldu. O günden bugüne İstanbul’dayız. Takımda 8-24 yaş arası çocuklar var. Savaş çıktığından beri telefon ve kameralı görüşme dışında çocuklar aileleriyle görüşemediler. Biz burada onlara fazla haber veya gazete takip ettirmiyoruz. Ukrayna’da bir savaş olduğunu biliyorlar ama bizim söylediğimiz kadarıyla biliyorlar. Telefonlarına da el koyduk, onlara vermiyoruz çünkü savaşın bu boyutunu görmelerini istemiyoruz. Çocuklar üç aydır ailelerinden uzakta, psikolojileri normal değil ama biz problemleri en az hale getirmeye çalışıyoruz. Her hafta bir uzmandan psikolojik destek alıyorlar. Türk misafirperverliği çok güzel, problem yaşamadık.

‘Vizemiz bitiyor’

Ama uğraştığımız başka problemler var. Vizemiz bitmek üzere. Burada konaklayacağımız süre doluyor. Konsolosluğa, büyükelçiliğe başvuruyoruz, onlar da bizi Ukrayna elçiliklerine yönlendiriyor. Açıkçası vizelerle ilgili bu sıkıntılı süreç bütün problemleri unutturdu. Ülkemde savaş var, ben burada kaldım. Ülkemde çocuğum var, onu göremiyorum ama burada yükümlülüklerim de var. Kendi çocuğumdan başka bakmam gereken 7 çocuğum var. O yüzden diğer antrenörlerle birlikte güçlü durmaya çalışıyoruz. Savaşın çıkması bizim kontrolümüzde değil ama bu savaşın çıkması bize ekstra sorumluluklar yükledi.
Ailemden kimse şu an savaşta değil. Zaten savaşamayacak kadar yaşlılar. Nükleer santralın olduğu Zaporijya kentinde yaşıyorlar. Şu an hiçbir plan yapamıyoruz.

‘Sınıra gitsek...’

Ülkemize dönmek ve ailemize kavuşmak istiyoruz ama şu an eve dönüş güvenli değil. Sınıra kadar gitsek oradan geçişte çok büyük problemler var. Şu an tek yapabildiğimiz plan, sabah gelip, antrenmanımızı yapıp, akşam tekrar kaldığımız yere dönüp hayatımıza devam etmek. Zaten karayoluyla Ukrayna’ya gitme şansımız yok.
Kızım Mira 6 yaşında, ona ailem bakıyor. Ama ailem yaşlı, kızımı Türkiye’ye bana getiremiyorlar. Savaşın bir an evvel bitmesini, aileme ve kızıma kavuşabilmeyi umut ediyorum. Her gün kızımı düşünüyorum. Ona kavuşmanın hayalini kuruyorum. Kızım benim hayatım, hayattaki motivasyonum. Onunla her gün telefonda konuşuyoruz. Onun gülümsemesi benim işime odaklanmamı ve mental olarak güçlü kalabilmemi sağlıyor.

‘Hazırlanamıyorlar’

Takımdaki sporcuların çocuksu ihtiyaçları var; dondurma almak, dışarıda bir yemek yemek gibi… Evet, biz şu an bir otelde kalıyoruz. Sporcu kamp merkezinde bize çok iyi bakıyorlar ama yaz geldi… Biz kışlık elbiselerimizle geldik. Kışlık elbiselerimizle geziyoruz, tişört
ya da şort almamız gerekiyor. Yüzme mayolarımız, gözlüklerimiz eskidi, onları da yenilememiz gerekiyor.
12-18 Haziran’da Portekiz’in Madeira Adası’nda düzenlenecek Paralimpik Dünya Şampiyonası’na hazırlanıyoruz. Takımımız az kişiye düştü çünkü kimse hazırlanamıyor. Bizim gibi sağda solda, başka ülkelerde kalmış. Paralimpik takım oldukça küçüldü. Biz burada iki kişi hazırlıyoruz oraya, diğerleri kota alamadı. Uluslararası sıralamaya göre dünya şampiyonası için bir seçim yapıldı. Eğer vize problemlerini çözebilirsek dünya şampiyonasına İstanbul’dan gidecek sporcularımız.
Savaş bittikten sonra evime ve işime dönmek istiyorum. Çocuklarsa savaş bittikten sonra beni evlendirmek istiyorlar (gülüyor). Çocuklar yemek saatinde bazen bana “Lütfen yemeğini iyi ye, daha evlendireceğiz seni” diyorlar.

Haberin Devamı

‘Arkadaşlarımla buluşup onlara sarılmak istiyorum’

Kirill Garashchenko (24), (Görme bozukluğu)

‘Savaşı görmelerini istemediğimiz için çocukların telefonlarına  el koyduk’

Ülkemde olanları televizyonda gördüğümde gerçekten şoke oldum. Dünyam çok hızla değişti, sanki tüm hayallerim suya düştü. Kamp bittikten sonra antrenörlerimin Türk arkadaşları bize yaşayabileceğimiz ve yüzebileceğimiz bir yer ayarladılar. İstanbul’un çılgın havasını gerçekten çok seviyorum. Bazen Kiev’i hatırlatıyor bana. Burada birçok uluslararası arkadaş edindim kendime. Ukrayna’da tüm bu olan bitenden gerçekten bıktım. Savaştan sonra geride kalan tüm arkadaşlarımla buluşmak ve onlara sarılmak istiyorum. Savaş bitince yeni hayaller kurabilirim ama şu an tek odaklandığım şey dünya şampiyonluğu. Haftada 9 kez yüzme, 3-5 seans spor salonunda çalışarak dünya şampiyonluğuna hazırlanıyorum. Umarım tüm takım yakında evimize, ailelerimizin yanına döneriz.

Haberin Devamı

‘Tek isteğim akşam yemekte ailemle aynı masada olmak’

Nikita Dudchenko (15), (Serebral palsi)

‘Savaşı görmelerini istemediğimiz için çocukların telefonlarına  el koyduk’

Yüzmeye 4 yaşında başladım. O zamandan beri bu takımda yüzüyorum. Savaş olmasaydı okuluma gidiyor, yüzüyor olurdum. Antrenmanlarımdan geriye kalan zamanlarda arkadaşlarımla vakit geçiriyor olacaktım. İstanbul’da kendimi güvenli hissediyorum ama ailem ve arkadaşlarım için endişeleniyorum. Ailemle her gün görüşüyorum. İnternet üzerinden her gün konuşma şansımız var. Onlarla görüşünce ruh halim değişiyor, çok mutlu oluyorum. 3 aydır ayrıyız, onları çok özledim. Yanlarında olmak ve eskisi gibi akşam yemeklerinde yine aynı masada toplanmak tek isteğim. Bir de yüzme dalında madalya almak.

Haberin Devamı

‘Her günü bir parti havasında kutlayacağım’

Kamila Korila (16), (Perthes hastası)

‘Savaşı görmelerini istemediğimiz için çocukların telefonlarına  el koyduk’

3 yıl önce başladım yüzmeye. Başlamak benim için kolay olmadı. Önce korkmuştum ama suya atladıktan sonra yapabileceğimi hissettim ve devam ettim. İstanbul’da mutluyum. Burada çok kibar insanlar var. Ailemi, arkadaşlarımı çok özledim. Eğer bir gün Ukrayna’ya dönebilirsek her günü bir parti havasında kutlayacağım.

‘Sabah kalkıp okula gitmeyi özledim’

Viktoria Harchenko (16), (Serebral palsi)

‘Savaşı görmelerini istemediğimiz için çocukların telefonlarına  el koyduk’

Annem engelimle ilgili yaptığı araştırmalar sonucu iyi geleceğini düşünerek beni yüzmeye yazdırdı. 10 yıldır devam ediyorum. Suyun içinde kendimi özgür hissediyorum. Her sabah okula gitmeyi ve ailemi özledim. Savaşın sona ermesini ve eski hayatıma geri dönmeyi istiyorum. En büyük hayalim olimpiyatlara gitmek. İstanbul’un tarihi yerlerini dolaşmak çok güzel.

Haberin Devamı

‘İstanbul’un köprülerini seviyorum’

Vitaliy Urehenko (12) (Görme ve işitme engelli)

‘Savaşı görmelerini istemediğimiz için çocukların telefonlarına  el koyduk’

3 yıldır yüzüyorum. Spor kanallarından yüzme turnuvalarını takip ediyordum ve zaten seviyordum. Ailem beni bir kursa yazdırdı, 1-2 ay içinde yüzmeyi öğrendim ve kısa zamanda takıma girdim. Sudayken çok mutluyum ama antrenmanlar yorucu oluyor. Arkadaşlarımı, sınıfımı ve ailemi çok özledim. İstanbul’da Türk yemeklerini ve köprüleri çok seviyorum.

BAKMADAN GEÇME!