Güncelleme Tarihi:
Yaz bitti, sonbahara girdik bugün itibariyle. Hoş, eylül ve ekimde de havaların ‘iyi’ olacağı söyleniyor, bol güneşli günlerimiz devam edecek ama yine de güzel ve püfür püfür bir terasta, elimizde içeceğimiz, yanımızda sevdiğimizle günbatımını izlemek, sohbet etmek için son günlerimiz desek yanlış olmaz. Biz de yazlığından, tatilinden, memleketinden dönen ya da çalışmaktan yazı ve kenti doyasıya yaşayamayan İstanbullulara şehrin tadını çıkaracakları, adeta yaz günlerini devam ettirecekleri, manzarasıyla, yemeğiyle, içkisiyle en güzel teraslardan önerilerimizi vermek istedik. Çağdaş Ertuna, Ebru Erke, Melis Yılmaz gibi kent, gastronomi, seyahat yazarı gazeteci arkadaşlarımıza da danışarak...
ŞEHRİN EN İYİLERİNDEN, EN ŞIKLARINDAN
Frankie
Hafta arası işten çıkıp da akşamüstü giderseniz girdiğiniz anda bara vuran güneşi, Boğaz manzarası ve şıklığıyla sizi bir anda şehrin karmaşasından çıkaracak, yaz akşamlarına geri götürecek bir yer. Galataport’un en güzel manzaralarından. Şefleri Aykut Doğanok’un yemekleri gittikçe daha da güzelleşiyor ve menüsü sürekli yenileniyor ama kabak tempurası ve Frankie salatası klasikleşecek, belli. Mürekkepbalıklı risotto’sunu da ayrıca tavsiye edebiliriz. Ayrı bir kokteyl menüsü var ve gayet başarılı. Şarap listesiyse çok geniş ve şarap fiyatları muadillerine göre az da olsa daha makul. Akşamları arada canlı müzik oluyor ama kısa kısa sahnede kalıyorlar. Bazı geceler DJ müziği eşlik ediyor yemeğe ve içkilerinize. Sadece yemek için değil, tam ortadaki barında oturmaya da gidebilirsiniz. Bol turist ve zaman zaman ünlü yüzler de görebilirsiniz. Akşam 18.00’de açılıyor. Rahat-şık giyinmek yeterli. (0212) 401 05 57
‘İSTANBUL KANATLARINIZIN ALTINDA’
Upperist
The Marmara Taksim’in 20’nci katındaki bu teras gerçekten İstanbul’u 360 derece görüyor. Kendi içinde bir yuvarlak attığınızda ne güzel, ne büyük bir şehirde yaşadığınızı bir kez daha anlıyorsunuz. Ayrı bir kokteyl menüsü var, bu yaz servis etmeye başladıkları suşi menüsü de devam ediyor. İçki listesi böyle bir terasta olması gerektiği gibi çok zengin. Her akşam 21.00-22.00’den sonra müzik sesi artıyor, mekânın kendi DJ’leri çalıyor. Sadece kanepeler, koltuklar değil, stantlar da doluyor, isteyenler İstanbul’a karşı hem de püfür püfür bir rüzgâr eşliğinde dans edebiliyor. Yalnız püfür püfür derken epey bir esintiden, rüzgârdan bahsediyoruz. Üzerinize almak için yanınızda mutlaka bir şeyler bulundursanız iyi, şal istemek yetmeyebilir. Bu arada dünyaca ünlü DJ’lerin geldiği geceler de oluyor, misal 5 Eylül’de Carl Craig var. Buraya gittiğinizde karşılaşacağınız en büyük zorluk terasa çıktığınızda oturacağınız yere karar vermek. Kent meydanı manzarası mı istiyorsunuz, Haliç’e karşı oturmak mı? Tarihi Yarımada’yı mı seyredeceksiniz, yoksa “Ben Boğaz’dan vazgeçmem” diyenlerden misiniz? İşletmecisi Görkem (Girav) oradaysa tüm misafirperverliğiyle size bu konuda da yardımcı olabilir. Şunu da söyleyelim; ilk ‘date’te yemek öncesi bir şeyler içip günbatımını izlemek için de gidebilirsiniz, çok havalı.
18.00-1.00 arası açık. (0534) 575 31 75
CADDE’NİN KLASİĞİ
Mirror Suadiye
Bağdat Caddesi’nin klasiği. Her ne kadar sokağına benzeri çok yer açılsa da hiçbiri Mirror’ın yerini tutamıyor. Yemeğinize Adalar manzarası eşlik ediyor, yazın üstünü de açıyor. Beyaz masa örtüleri, şık dekorasyonuyla ilk gidenlerin hemen beğenisini kazanıyor. Menüsü geniş, Akdeniz ağırlıklı dünya mutfağı denebilir. Makarna-pizza-risotto da var, kâğıtta levrek de, kuzu incik de… Lezzetleri hep aynı, “Geçenki gibi değil” dedirtmiyor. Özellikle başlangıçları iyi, salataları kocaman, doyurucu. Sadece barda oturup bir şeyler içecekseniz -ki kokteylleri gerçekten İstanbul’un en iyilerinden, denenmeli- fındığı, Antep fıstığı, meyvesi, salatalığı ve kendi yaptıkları cipsleriyle ikramları bol. Hele bir de sizin masanıza Ceyhun (Menteş) Bey bakıyorsa ne âlâ. Cuma ve cumartesileriyse epey yüksek sesli, yabancı ağırlıklı ve çok çok iyi DJ müziği oluyor 21.00 sonrası, aklınızda olsun. 12.00-2.00 saatleri arasında açık. (0216) 464 27 10-11
EMİRGÂN’IN ‘BİR TANESİ’
Teras Emirgan
Boğaz’ın sonlarına doğru, daha sakin ve farklı bir manzara… Şehrin yıllardır en güzel, en bilindik teraslarından. Emirgan Group mekânlarından olduğunu kalitesiyle hissettiriyor. Manzarası dışında dekorasyonu ve grubun CEO’su Mert Özsarıkaya’nın sağladığı misafirperverlik ve sıcaklıkla etkiliyor. Sadece kokteylleri için de gidebilirsiniz, Buddha ve Espoir’ı tavsiye edebiliriz. Pazartesi hariç her gün geceye doğru yabancı ağırlıklı çalan DJ’ler oluyor. Menüsü daha yeni değişti, ‘keçi peyniri pancar risotto’, ‘kaburga taco’ ve ‘sütlaç brulee’ denenebilir. 12.00-1.30 saatleri arasında açık.
BOĞAZ DENİNCE...
Bebek Hotel by The Stay
Konumu harika, sonuçta Bebek’te. Boğaz manzarasına hâkim. Zaten bir klasikti, sonra The Stay grubunun işletmesiyle daha da çok hayatımıza girdi. Genellikle akşamüstü yemek ya da içki için gidiliyor. Yemekleri Ebru Erke’ye göre harika. Ama sabah kahvaltısının da Çağdaş Ertuna’nın dediği gibi çok güzel olduğunu söylemek lazım. 17.00-00.00 arası açık. (0538) 487 18 46
ÜNLÜ DJ’LERLE PARTİLEMEK İÇİN...
16 Roof
Yıllardır şehrin klasik teraslarından. Müzikler iyi, Doğuş Çabakçor, Murat Tokuz gibi ünlü DJ’ler performans sergiliyor. Beşiktaş, Maçka’da manzarası çok güzel, şehrin gerçekten epey tepesinde. Melis Yılmaz “Önce şık bir akşam yemeği yiyip günü burada batırabilirsiniz. Sonra ‘partilemek’ için de en doğru adreslerden” diyor. 17.00-2.00 saatleri arasında açık. (0549) 326 11 12
AYRICA...
Sunset
Yılların Sunset’i. Manzarasını da yemeklerinin lezzetini de bilen bilir. Beşiktaş, Kuruçeşme’deki mekân hayal kırıklığına uğratmayan bir klasik. 12.00-00.00 saatleri arasında açık. (0212) 287 03 57
Restoran Modern
İstanbul Modern’in terasındaki Tarihi Yarımada ve Boğaz manzaralı restoranda Türk mutfağının yorumlandığı, Akdeniz ağırlıklı bir menü var. İş yemeği için de gidilebilir, bir müze turu sonrası romantik bir yemek de şık olabilir. 12.00-00.00 saatleri arasında hizmet veriyor. (0539) 613 58 54
Jigger
Kalamış aslında sahilden yürüyerek güzel ama tüm Kalamış’a hâkim bir terasta dinlenmek de çok hoş olabiliyor. Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Otel’in tepesindeki Jigger, güzel kokteylleri ve marina manzarasıyla ‘Caddeciler’i ağırlıyor. 8.00-2.00 arasında açık. (0216) 400 00 40
The Roof
The Ritz Carlton’ın tepesinde, dolayısıyla nasıl güzel bir İstanbul manzarası olduğundan bahsetmeye gerek yok. Günbatımı sevenler için ideal. Mutfağı Akdeniz ağırlıklı. Çeşitli günlerde açık hava sineması ve DJ performansları da oluyor. 10.00-1.30 arasında açık. (0533) 745 30 68
Del Mare Çengelköy
Boğaz’ın Anadolu Yakası’nda. Çengelköy’de. E, tabii ki deniz ürünleri ağırlıklı bir menüsü var. Benzerlerinin aksine gönül rahatlığıyla kokteyl de içebileceğiniz bir yer. Boğaz Köprüsü’nü en güzel izleyebileceğiniz nokta. 12.00-2.00 arasında açık. (0216) 422 57 62