Güncelleme Tarihi:
ZORLU, KRİZLİ, STRESLİ BİR LİG BİZİ BEKLİYOR
Mehmet Arslan, Hürriyet Spor Servisi Müdürü
Bu sezon, futbol açısından değil ama söylemler açısından geçen yıllara oranla çok daha sert bir lig bizi bekliyor. Geçen yıl şampiyonluğu kaybeden Trabzonspor, yarışa giremeyen Galatasaray, Sergen Yalçın’ı büyük umutlarla göreve getiren bir Beşiktaş, Ali Koç’un şampiyon olma zorunluluğu... Ligde bir stres birikti. Bu stres sadece futbola değil söylemlere yansıyacak. Allah’tan pandemi var ve taraftar bu zorlu ortamın içinde olmayacak.
Şampiyonluğu ve kulüplerin başarısını kendi başarılarına endeksleyen, bunun üzerinden medya ve rakiplerle hesaplaşmaya kalkan kulüp yönetimleri, yönetici egoları görüyorum ben. Ne yazık ki futbolun gelişmesinin önündeki en temel engellerden biri bu. Buna bir de sosyal medyayı kullanarak kulüp amigoluğu yapan gazetecilerin provokasyonu da eklenince zorlu, krizli, kaoslu bir lig ortaya çıkıyor.
21 takımlı yeni sezon programının sıkışıklığıysa bence Türk futbolu, Türk sporu üzerinde olumlu bir etki bırakacak. Türk’ün, Türk futbolunun kendine empoze ettiği ve aslında hiç de haklı olmadığı bir yanılgı sıkışık takvimden endişe duymak. Bakın İngiltere’deki takımlar Premier Lig, Avrupa turnuvaları, milli maçlar, Lig Kupası ve FA Cup’ta mücadele ediyor. Hiçbirinin de bir şikâyeti yok. Türk futbolunun, takımının, sporcusunun İngilizlerden ne farkı var? Dolayısıyla ben bu yoğun takvimin uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Milli maçlar ve Avrupa turnuvalarını dışarıda bırakırsak sadece iki mücadele alanı var: Lig ve Türkiye Kupası. Hele kupadan elenirseniz sadece lig maçlarına çıkıyorsunuz... Bence Türkiye’nin bir kupaya daha ihtiyacı var.
İLGİNÇ VE KONTROLLÜ TRANSFERLER YAPILDI
Tayfun Bayındır, Milliyet Spor Servisi Müdürü
İlginç bir sezon bizi bekliyor. Türkiye daha önce 21 takımlı bir lig görmemişti. Bay geçilen haftalı bir sezon vardı, 19 takımla oynanmıştı. Çok ciddi sıkıntılar yaşanmıştı. Bu sezon da benzer sıkıntılar yaşanabilir.
Dört takımın sezon sonunda küme düşecek olması ligimize kalite anlamında katkı sağlayabilir ama sezon bitince “Ligden düşme kaldırıldı” diye bir açıklama duyarsak da şaşırmamak lazım.
Bir yandan da yayıncıyla ilgili bir kriz var tabii. Net bilgiye henüz hâkim değiliz. Maçlar seyircisiz oynanacağı için kulüplerin gelirlerinde de büyük bir düşme yaşanıyor. Neler yapabilecekler, göreceğiz. Yaşayarak öğreneceğiz. Umarım sorun yaşamayız. Özellikle de sağlık konusunda.
İlginç ve kontrollü transferler yapıldı, yeni takımlar da var. Bu açıdan bakıldığında da ilginç bir lig olacak.
Seyircisiz maçlar sevimsiz
Geçen sezonun sonunda pandemi gölgesindeki futbolu çok kısa süre de olsa tecrübe edebilmiştik. O dönemde de seyircisiz maçların çok sevimsiz olduğunu gördük. Tatsız tuzsuz bir yemek gibi. Ben bir spor insanı olarak keyifsizim bu durumdan. Ekonomik olarak da çok etkileyecek.
Türkiye Futbol Federasyonu çok uğraştı, hatta yüzde 30 kapasiteyle seyircili maçlara izin vermeyi de düşündü ama Sağlık Bakanlığı gelişmelerin ve Bilim Kurulu’nun tavsiyesiyle vazgeçti.
ÖNCELİĞİMİZ SAĞLIK OLMALI, TARAFTARLI FUTBOL DEĞİL
Uğur Meleke, Hürriyet spor yazarı
Tabii, tek sayıdaki, 21 takımın bu yıl Süper Lig’de mücadele edecek olması ideal bir durum değil. 1989’da da olmuştu, Samsunspor’un geçirdiği elim trafik kazası nedeniyle lig 19 takımla oynanmıştı. Maç sayıları eşit olmayınca takip etmek de zorlaşıyor.
Liglerin seyircisiz olmasına gelirsek... Futbolun seyircili olması önceliğimiz değil, önceliğimiz sağlık. Benim seyircili futbol için acelem yok. Kimsenin olmamalı.
Takvimin sıkışık olması nedeniyle de endişeliyim. Çünkü koronavirüs sebepli maç ertelemeleri de yaşanabilir, bir takımda çok sayıda pozitif vaka çıkması halinde...
Biraz da özletmek lazım futbolu
Avrupa Ligi’nde, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek-yarı final oynanacak haftalara biz lig maçı koyduk. Diyeceksiniz ki “Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline sürekli takım mı çıkarıyoruz?” Evet ama hedefimiz orası. Hedefin orası olması da bir sporsever olarak beni mutlu ediyordu. Şimdi mutsuzum. Bu birincisi. İkincisi, Türkiye Kupası’nın takvimi henüz açıklanmadı. Üstelik çok takımlı bir turnuva. Üçüncüsü de, sekiz aylık bir döneme 42 lig maçı sıkıştı, devre arası olmayacak. Sporcuların sadece fiziken değil, mental olarak da yorulacağını hesaba katmak lazım. Sıkılacaklardır. Onlar da insan. Sadece onlar için de değil; spor medyası, spor çalışanı, spor emekçisi... Ayrıca yedi gün, 24 saat futbol oynanıyor. NBA kaç ay oynanıyor? Yedi. NFL? Altı. Biraz da özletmek lazım.
‘BÜYÜKLER’İN DERDİ AYNI
Uğur Vardan, Hürriyet yazarı
Türkiye’de futbola ilişkin şöyle bir refleks var: Bu oyuna gönül verenler hayatın diğer alanlarında sağlanamayan adaleti yeşil sahada arıyor. Hal böyleyken, ‘Süper Lig’ yeni serüvenine yanında bir önceki sezonun adaletsizliğini de taşıyarak yola çıkıyor.
Pandemi sonrası tabloda seyircisiz oynanan koca bir lig, nihayetinde oyunun kuralları değiştirilerek tescil edilmiş ve düşme kaldırılıp sadece ‘şampiyon’ belirlenmişti. Ortaya çıkan bu tablo sonucu 2020-21 sezonu 21 takımla oynanacak. Sayının çoğalması iyi bir şey mi, bunu zaman belirleyecek ama zaten kalitesi tartışılır durumdaki ligimizin asıl derdinin takım sayısının artması olmadığı çok açık.
Geçen sezon bir stajdı
Peki yeni sezon neler vaat ediyor? Farklı bir şampiyonun (Başakşehir) adının zikredildiği yakın geçmişin ardından oyunun bildik aktörleri eski konumlarına kavuşmak için mücadele edecek elbet. Özellikle uzun bir süredir ‘şampiyon’ unvanından uzak kalan Fenerbahçe, en azından bilinen kimliğini (‘ağustosun şampiyonu’) tekrarlayıp yenilenmiş kadrosuyla farklı bir serüvene hazır. Galatasaray var olan ama sonuç alamamış kadrosuna kimi takviyeler yaptı, Trabzonspor kaybettiği isimlerin yerini doldurma çabasında gibiydi. Beşiktaş, teknik direktörü Sergen Yalçın’ın ifadesiyle rakipleriyle yarışacak kadroyu henüz oluşturamadı, Başakşehir de mevcudiyetine kimi rötuşlarda bulundu.
Bu sezonun ‘büyükler’ açısından handikabı ‘seyircisiz maçlar’ olacak. Bu, güçlü ev sahiplerinin avantajlarını yok ediyor. Arkalarına kitleleri almaya alışık ‘devler’, ‘seyirci baskısız maçlar’da klasik hükümranlıklarını sürdüremiyor. Geçen sezonun ‘pandemi sonrası süreci’ herkes için bir tür staj mahiyetindeydi. Bu dönemin başarısızlıklarından ders çıkarabilenlerden birinin sezon sonunda ipi göğüsleyeceklerini sanıyorum.
YILDIZLAŞMASI MUHTEMEL FUTBOLCULAR
İnişli-çıkışlı grafikler çizilir
Son derece uzun bir maraton var önümüzde; dile kolay 42 hafta... Mesafe bu kadar uzun olunca sürekli gündemde kalmak ve belirli bir çizgiyi tutturmak zor tabii. Yani bu sezon bana kimi oyuncular bazı anlarda parlayacak ve inişli-çıkışlı grafikler çizecek gibi geliyor.
Peki hangi isimler eleğin üzerinde kalabilir? Fenerbahçe o kadar çok transfer yaptı ki içlerinden biri mutlaka lige damga vurmalı diye düşünüyor insan. Bu cephede Mame Thiam ismi geliyor ilk elde.
Galatasaray’da öne çıkacak değil çıkması gereken bir isim var: Transferine pek sıcak bakılmayan ve kendisini bir an önce göstermesi zaruri olan Arda Turan...
Beşiktaş’ta öne çıkması muhtemel isim Francisco Montero.
Eğer takımda kalırsa Alexander Sørloth, Trabzonspor’un bu sezon da lokomotifi olmaya aday. Başakşehir’in kadrosuna kattığı Nacer Chadli birkaç sezon önce bizim ligimiz için iki gömlek yukarıda bir isimdi; bakalım eski görüntüsünden neler kalmış, izleyip görelim. (Uğur Vardan)
Thiam kendisi için doğru takıma gitti
Geçen sezon Alexander Sørloth’un parlaması gibi bu sezon da parlayan oyuncular olacaktır. O futbolcunun Fenerbahçe’den çıkacağını düşünüyorum hatta... Çünkü Fenerbahçe çok farklı ve hemen herkesin onayladığı transferler yaptı. Kasımpaşa’dan gelen Mame Thiam’ın ligde bir fark yaratacağı düşüncesindeyim. Tabii ki unutmamak lazım, futbolda sadece iyi transferlerle başarıya ulaşılamaz. Pek çok faktör var. Ama Thiam çok doğru bir takıma geldi. (Mehmet Arslan)
Bir elin parmaklarını geçmez
Trabzonsporlu Alexander Sørloth’un çıkışını sürdürüp sürdüremeyeceği konusunda kafamda soru işaretleri var. Transfer olma ihtimali var ve bu durum oyuncuları çok etkiler. Bir beklenti içinde sonuçta. Aklı transferde...
Fenerbahçeli Mert Hakan Yandaş’ın ve Sivasspor’dan Galatasaray’a giden Emre Kılınç’ın bir çıkış içinde olabileceklerini düşünüyorum. Ancak bu isimler bir elin parmaklarını geçmeyecektir. (Tayfun Bayındır)
Turnuvalara katılmak hemen her futbolcunun hedefi
Sezon sonunda Avrupa Şampiyonası var, Copa America var. Ligimizde mücadele edecek hemen her futbolcunun hedefi var. Bu nedenle futbolculardan yüksek performans bekleyebiliriz çünkü kendilerini göstermek isteyecekler. Mesela Beşiktaşlı Dorukhan Toköz... En iyi yerli futbolculardan biri. İyi bir sezon geçirmeli. Trabzonsporlu Abdulkadir Ömür de keza...
Bunların yanında; Khouma Babacar, Max Gradel, Enner Valencia, Omar Elabdellaoui... (Uğur Meleke)