Güncelleme Tarihi:
Bizans arma, mozaik ve sikkelerinden Selçuklu ve Osmanlı flamalarına kadar tarih boyunca pek çok uygarlığın sembolü olan şah kartallar Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) yok olma tehlikesindeki canlılar kategorisinde yani Kırmızı Liste’de. Dünyadaki nüfusu 3 bini geçmiyor, Türkiye’dekilerse tahminen 180-200 çift arasında. En önemli yaşam alanları Trakya. Edirne Biyoçeşitlilik Çalışmaları Derneği Başkanı, kuşbilimci Özmen Yeltekin üç yıl süren çalışması boyunca Trakya’yı adım adım dolaşmış ve 100 civarında şah kartal yuvası tespit etmiş, bu yuvaların en fazla 46’sının kullanıldığını söylüyor. Bu çalışmaya göre Trakya’daki şah kartalların artık dörtte biri ağaç yerine elektrik direklerinde yaşıyor.
Peki, şah kartallara ne oldu da yuva yapma alışkanlıklarını değiştirdi? Yeltekin bunun nedenlerini insan tarafından yaşam alanlarına müdahale edilmesi olarak açıklıyor ve “Yuvalarının etrafında bir tehdit algıladıklarında hemen yerlerini değişiyorlar. Örneğin; bir yuvanın yakınında maden için sondaj çalışması yapılmaya başladığında şah kartallar gidip bir direğe yuva yaptı. Daha sonra maden bulunamayıp alan boşaltılmış olsa da dönmediler. Kartallarımızın bir numaralı ölüm nedeni elektrik akımına kapılmak. Bunu zehirlenme izliyor. Çiftçinin kemirgenler için kullandığı zehir, onların vücudundan kartallara geçiyor. Bu da ikinci ölüm nedeni” diyor.
EN ÇOK YAVRULAR ÖLÜYOR
Yeltekin ayrıca ağaçların yaşadığı değişimin etkisinden de söz ediyor: “Şah kartallar meraların kıyısındaki yaşlı meşe, kavak ve söğüt türlerine yuva yapıyordu. Böylelikle etrafı görebiliyorlardı. Artık çok fazla ulu ağaç kalmadı. Şartlar onları direklere yönlendirdi. Elektrik akımına kapılmadıkları sürece işleri görülüyor. Ne var ki yavrular uçma denemelerinde bir ağacın dalında yürümek yerine direğin üstünde hareket ediyor ve bu kimi zaman canına mal oluyor. Trakya’da her yıl 60 civarı yavru doğuyor. Şah kartallar burada yoğun bir üreme başarısı gösteriyor. Şimdilik hayatları pahasına oynadıkları kumarda kazanıyor görünüyorlar.”
KISA KISA
Yaşar leylek Tekirdağ’ı sevdi
Sonbahar göçüne katılmayıp Tekirdağ’da tarihi bedesten esnafına sığınan leylek, kısa sürede şehrin sembolü haline geldi. İsminin Yaşar olması tesadüf değil. Kuş gözlemcisi Alper Tüydeş, bacağındaki halka sayesinde Bulgar yetkililerle temasa geçerek hayatıyla ilgili detayları öğrendi. Yaşar leylek üç kez bitkin halde bulunup tedavi edilmiş. Son kez tedavisini yaptıran da Tekirdağlılar olmuş.
Tehlikeli türlerde son kayıt tarihi 14 Ocak
‘Tehlike arz eden hayvan’ kategorisine yeni ırklar eklendi. Genelgeye göre 14 Temmuz 2021 öncesinde sahiplenilmiş tehlikeli ırk köpekler 14 Ocak 2022’ye kadar kısırlaştırılarak kayıt altına alınacak. Amerikan pitbull terrier, dogo argentino, fila brasilerio, Japon tosa, Amerikan staffordshire terrier ve Amerikan bully cinslerinin PETVET’e kaydettirilmesi gerekiyor.