Güncelleme Tarihi:
Dünyanın dört bir yanından gelen bir ‘basın ordusu’yla beraber Katar Ulusal Müzesi’nin açılışına gidiyoruz. Müze, birbirinin içine geçmiş zambak çiçeği yapraklarından oluşan formuyla muazzam bir yapı. Yapımı 10 yıl sürmüş ve 434 milyon dolara (yaklaşık 5.5 milyar lira) mal olmuş. Önce ülkedeki tüm sanat kurumlarının ve müzelerinin başında bulunan Katar Prensesi Şeyha El Mayassa El Tani ve mimar Jean Nouvel gazetecilere müze hakkında bilgi veriyor.
Akşam, Katar Emiri Şeyh Tamim El Tani’nin katılımıyla gerçekleşecek resmi açılış töreni için otelde kıyafetlerimizi değiştirip yeniden müzeye gidiyoruz. Burada başınızı örtmeniz gerekmiyor ancak uzun kollu bir bluz ya da gömlek giymeniz, pantolon ya da uzun bir etekle bacaklarınızı kapatmanız tavsiye ediliyor. Bu nedenle ülkeye giderken yanıma bulabildiğim en kapalı giysilerimi almıştım. Ancak müzeye adımımı atar atmaz bu kararımdan dolayı bünyemi derin bir pişmanlık sarıyor çünkü ortalık son moda kırmızı halı tuvaletlerinin içinde salınan konuktan geçilmiyor! Bir anda etrafım süpermodeller ve Hollywood yıldızlarıyla doluyor, nereye baksam tanıdık bir yüz görüyorum. Yanlış anlamayın, tanıdık derken eş dost manasında değil, filmlerden ve cemiyet dergilerinden tanıdığım yüzlerden bahsediyorum.
Bir ara önümden eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile eşi Carla Bruni el ele geçiyor. Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde röportaj talebinde bulunmuş, yanıt alamamıştım. Sanki kaldırımda karşılaşmışız gibi önümden geçtiğini görünce dudaklarımdan, “Aaa Sarkozy” sözcükleri dökülüyor.
Tam arkamdaysa tüm ‘ihtişamı’yla Victoria Beckham oturuyor. Tören boyunca yerinden kıpırdamıyor, yanındakilerle fısır fısır dedikodu yapıyor. Ben onunla aynı karede olmak için üst üste selfie çekerken bile istifini bozmuyor. Merak edenlere söyleyeyim: Gerçekten çok iyi görünüyor, yaşını bilmesem, “Taş çatlasa 27-28” derdim.
Sahnenin önüne sadece Katar Emiri, El Tani ailesi, yabancı liderler ve diğer önde gelen konuklar için sınırlı sayıda sandalye konulmuştu. Biz bir grup yer bulamamış insan olarak kenarda bekliyoruz. Bir bakıyorum, tam yanımda Johnny Depp! O da benim gibi ayakta bekliyor. Tam, “Bu ne rezalet, hadi biz halkız, koskoca Johnny Depp’i nasıl ayakta bekletirsiniz” diye ortaya atılacaktım ki bir görevli onu alıp götürüyor. Neyse ki bir fotoğraf çektirmek için yeterli zamanı bulabiliyorum.
Kafamı diğer tarafa çevirdiğimde, bir diğer Hollywood yıldızı Luke Evans’ı görüyorum. Etrafı süpermodellerle çevrilmiş... Artık Hollywood yıldızlarıyla muhatap olmaya alıştığımı hissedip kendi kendime “Sen yaparsın” diyorum ve modelleri yara yara yanına gidiyorum! Gerçekten çok tatlı ve kibar, fotoğraf isteğimi geri çevirmediği gibi bir de sarılarak poz veriyor!
Bu Katar’a dördüncü gidişim ve artık eminim; Körfez ülkelerinin yükselen yıldızı ne Dubai ne de diğer emirlikler. Yükselen yıldız; FIFA 2022 ile Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hazırlanan, kültür-sanata yaptığı yatırımlarla tüm dünyadaki sanat çevrelerinde adından söz ettiren, parayı bastırıp Hollywood yıldızlarını ve dünya jet sosyetesini ayağına getiren Katar.
Victoria Beckham’la aynı kareye girebilmek için her şeyi yapıyorum.