Sabah sabah, gece gece… Mesajlardan bir demet

Güncelleme Tarihi:

Sabah sabah, gece gece… Mesajlardan bir demet
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2024 07:00

Pazar sabahı 7.00’de bip sesiyle yataktan fırlıyorsunuz. Arkadaşınız telefonunuza komik bir video göndermiş. Gece 3.00 ve yine bip bip... Bunun acil işi, durumu var, herkes telefonunu sessize alamaz ya. Onun yerine mesajlaşmanın bir adabı olsa!

Haberin Devamı

Fenomenlerin, sevimli hayvanların, ünlülerin, seksi dansçıların videoları ve daha neler neler. “Hafta sonu rahatsız ediyorum ama…” diye başlayan iş gruplarından gelen mesajlar da cabası. Makul saatlerde gelenlere kimsenin itirazı yok ama sabah 7.00’de ya da gece gece gelen mesajları ne yapacağız? İşte onlar insanda telefonu alıp duvara fırlatma isteği uyandırıyor. Telefonu komple sessize alamıyoruz çünkü acil bir durum olabilir diye düşünüyoruz. Sonuçta nasıl insanları gece telefonla aramıyorsak mesaj atmanın da bir adabı olmalı. Bu iletişim modelini hem uzmanlarla hem de çevremizdekilerle konuştuk.

Haddini bilmeyeni...

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Itır Erhart’a göre yeni neslin iletişim modeli mesajlaşarak haberleşme. Pandeminin de bunda büyük etkisi var çünkü her an, her saat evdeydik ve erişilebilirdik. Erhart şunları da ekliyor: “Mesai saati nedir, insanlar kaçta uyur gibi konularda algılarımız değişti. WhatsApp’la belki hızlı bir şekilde işlerimizi halledebiliyoruz ama gecenin bir saati veya sabah biz daha uyanmadan gelen o mesajlar özel alanımıza giriyor. Aslında nasıl o saatlerde birini telefonla aramıyorsak mesaj da yazmamalıyız. Haber vermeden kapınızı çalıp kahve içmeye gelen, uyku veya mesai saatlerine saygısızlık eden insan türü hep vardı. İşte bu kişilere işlerini kolaylaştıracak yeni bir araç verdik. Onlarla aramızdaki mesafeyi de biz belirlemek durumundayız. Doğal olarak haddini bilmeyen insanı hep sessize alıyoruz.” 

Haberin Devamı

Klinik psikolog Dr. Seren Akıncı ise konuyla ilgili şunları söylüyor: “Şimdi yapay zekâ için de çok konuşulan bir durum var: Teknoloji büyük bir konfor ama doğru kullanılmadığında hem etik hem de kişisel sınırlarımızı ihlal edebiliyor. WhatsApp mesajlaşmaları da öyle... Sağlık veya güvenlik açısından her an ulaşılabiliriz. Fakat ebeveyn-çocuk, aşk, arkadaşlık ve iş ilişkilerinde sınırlar artık çok zorlanmaya başladı. ‘WhatsApp’tan yazdım, görmedin mi, nasıl görmedin yazdıklarımı’ gibi durumlar yaşıyoruz. Böyle olduğunda sınırlarımız ortadan kalkıyor.”

Sabah sabah, gece gece… Mesajlardan bir demet

Haberin Devamı

 Mesaj trafiğinden yorulduysanız yalnız değilsiniz...

◊ Ne kadar hoş bir melodi seçerseniz seçin iş, aile, akraba veya arkadaş gruplarından gelen o mesaj sesleri bazen insanda telefonu kapıp duvara fırlatma isteği uyandırıyor. Akşam saatlerinde en sevdiğim dizinin tadını çıkaracakken iş grubundan gelen “Ya sormayı unutmuşum, şu işin son durumu neydi” tadında bir mesaj insanın tüm keyfine limon suyu sıkıveriyor. Pazar günleri “Biliyorum, hafta sonu iş mesajı atılmaz ama…” ile başlayan hem suçlu hem güçlü mesajlara ne demeli? Gözde Demirci (44), editör

◊ Lise arkadaşlarının kurduğu, mecburen dahil olduğumuz WhatsApp gruplarında gecenin bir yarısı yapılan gereksiz muhabbetler, siyasi paylaşımlar beni çok rahatsız ediyor. Bu yüzden böyle grupları sessize aldım. Sevdiğim biri sürekli mesaj atıyorsa da mesaja geç cevap vererek ya da sadece emoji atarak rahatsızlığımı belli ederim. Şebnem Özçiftçi (46), gazeteci

Haberin Devamı

◊ Ben mesajlaşırken karşımdaki insanın yoğun olabileceğini düşünüp az ve öz yazarım, belli saatlerde iletişim kurarım. Arkadaşımla geyik muhabbeti yaptığımız, komik video paylaştığımız bir grubumuz var. Orada bile dozu ayarlamaya çalışırım. Kimseyi rahatsız etmek istemem. Karşımdakinden de aynı saygıyı beklerim. Koray Işık (40), fotoğrafçı

◊ İlkokuldayken öğretmenimiz bize “Acil durumlar dışında, sabah 10’dan önce ve akşam 10’dan sonra telefon etmek büyük kabalık ve düşüncesizliktir” demişti. Bence mesaj atmanın telefon etmenin yerini aldığı günümüzde yine aynı görgü kuralı geçerli olmalı.
Aslı Kahveci (20), öğrenci

‘Zihinsel bir yük oluşturabilir’
Dr. Feyza Bayraktar’ın da bazı uyarıları var:

Haberin Devamı

◊ Gece geç vakitlerde ve erken saatlerde gelen mesajlar uyku düzenimizi bozabilir; bir dizi psikolojik ve fiziksel soruna yol açabilir.

◊ Telefonumuza bağlı kalmak ve sürekli mesajları kontrol etmek yüz yüze iletişimde kopukluk yaratabilir. Bu da sosyal ilişkilerimizi olumsuz etkileyebilir. Mesajlaşmanın tıpkı yüz yüze iletişim gibi bir adabı olmalı. Karşılıklı saygı, nezaket ve uygun zamanlama gibi unsurlara dikkat edilmeli.

◊ Sürekli ulaşılabilir olma zorunluluğu bazen kontrolü kaybetmiş gibi hissetmemize neden olabilir. Bu, zaman yönetimi ve sınır koyma yetimiz üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Ayrıca sürekli bildirim alma hissi zihinsel bir yük oluşturabilir. Cihazdan gelen her ses veya titreme dikkatimizi dağıtabilir. Bu da verimliliğimizi düşürebilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!