Pistlerin hırçın çocuğu: Bence hata yapmak güzel bir şey
Güncelleme Tarihi:
O bir ‘babadan yarışçı’. Eski Formula 1 pilotu Jos Vestappen’in oğlu. ‘Boynuz kulağı geçer’ kuralının pistlerdeki hali gibi. 2016’da ‘yarış kazanan en genç pilot’ oldu ve belki de ‘en genç şampiyon’ unvanını kazanacak. Fakat Max Verstappen, başarılarının yanında pistlerdeki agresifliği ile biliniyor. 22 yaşındaki sporcuyla genç olmayı ve hata yapmayı konuştuk.
En genç dünya şampiyonu olabilmek için önünüzde yalnızca bir sene kaldı. Gelecek sene olabileceğinizi düşünüyor musunuz?
- Çok güzel olur. Ancak genç ya da yaşlı herkes şampiyonluk için yarışıyor. Evet, seneye bunu kazanma şansım var ve gelecek yılın iyi bir yıl olacağına inanıyorum. Umarım inandığım gibi olur. Elimizden geleni yapacağız.
Bu sezon istediğiniz başarıyı yakaladığınızı düşünüyor musunuz?
- Tabii ki son yarışı ben kazanmak isterdim, o yüzden bu soruyu “Hayır” diye cevaplayabilirim. Bu sezon bana göre heyecanlı ve iyi geçti. Pist güzeldi, genel durumdan memnunum, ilk beşin içinde olmak da güzel. Her yıl kendimi daha çok geliştirdiğime ve tecrübe kazandığıma inanıyorum, bu da ilerlemeni sağlıyor. Ancak benim düşüncem; eğer birinci olamadıysan yeterince iyi değilsindir. Ben, karakter olarak daha iyi yapabileceğimi düşündüğüm şeyler için her zaman savaşırım.
Pistte çok agresif olduğunuz söyleniyor. Siz kendinizi öyle buluyor musunuz?
- Evet, çünkü bazen agresif olman gerekiyor. Kendini durdurmaya çalışıyorsun fakat buna engel olamadığın zamanlar oluyor. O sırada hata yapabiliyorsun. Hata yapmamak için robot olmanız gerek. Ama bence hata yapmak güzel bir şey. Çünkü hatalardan çok şey öğreniyorsunuz.
Lewis Hamilton bu sene yine ipi göğüsledi. Onun hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Onunla daha önce yarıştım. Ama diğer insanlar kadar tanıyorum. Çok iyi bir yarışçı. Hâlâ yarışı Lewis’in kazandığını görmek biraz can sıkıcı. Biz gençler olarak daha çok çalışmalı ve bunu değiştirmeliyiz. Yaşlanıyor. Bir noktada durmak zorunda kalacak.
Bazen gereğinden fazla dürüstüm
Pist dışındaki açıklamalarınız da zaman zaman sert bulunuyor. Bazen ‘fazla dürüst’ olduğunuz hiç aklınızdan geçmiyor mu?
- Evet, haklısınız. Bazen belki gereğinden fazla dürüst ve direkt olduğumu düşünüyorum.
Bir şeyi iki defa düşünmenizi sağlayacak kimse yok mu?
- Tabii ki var. Önce ailem. Takımda da Christian (Horner) ve Helmut’la (Marko) çok konuşurum. Onlar babam gibi.
“Eğer birinci olamadıysan yeterince iyi değilsindir. Ben, karakter olarak daha iyi yapabileceğimi düşündüğüm şeyler için her zaman savaşırım.”
Arkadaşlarım dışarı çıktığında onlara imrenmiyorum
Bu işi yaptığınızdan dolayı hayatta kaçırdığınız şeyler olduğunu düşünüyor musunuz?
- Hayır, düşünmüyorum. Yarışmayı çok seviyorum. Bu, sevmeden yapılacak bir iş değil. Arkadaşlarım dışarı eğlenmeye çıkarlar mesela. Onlara hiçbir zaman imrenmedim. Benden daha gençlere ilham vermeye çalışıyorum. İlerde ben yaşlandığımda yerime geçecek bir Hollandalı yarışçı olacağını umuyorum.
Yarıştan başka nelerle ilgilenirseniz. Mesela sosyal medyada da çok aktif sayılmazsınız...
- Sosyal medya bir yönden iyi, bir yönden kötü. İnsanların düşündüklerini özgürce yazabilmesi güzel. Ama karşında olsa söyleyemeyeceğin birçok şeyi insanlar bu platformu kullanarak söylüyor. Yaşadığımız dünya şu anda bu ve bunu kabul etmeliyiz. Ben sosyal medyama çok büyük çaba harcamıyorum. Tabii ki kullanıyorum, arada post’lar ekliyorum. Diğer spor dallarını, özellikle futbolu takip edebiliyorum.
Sokakta limitleri geçemezsin
Şehirde araba kullanmayı seviyor musunuz? Mesela İstanbul trafiği bazen Formula 1’den daha tehlikeli olabilir...
- Hayır, şehirde araba kullanmaktansa yarış pistinde olmayı tercih ederim. Sokakta limitleri geçemezsin. Yüzde yüz araba kullandığımı ancak pistte hissediyorum.