Pandemi sokak köpeklerini kötü etkilemiş!
Güncelleme Tarihi:
İstanbul’un göbeğinde iki sokak köpeğinin saldırısına uğrayıp kuduz aşısı için hastaneleri gezerken öğrendim ki son dönemde ısırılma vakaları artmış. Kentin parçası olan ve sokaklarda özgürce dolaşan köpeklerdeki bu davranış değişikliğinin nedenini bir uzmana danıştım, pandemi nedeniyle boşalan sokaklarda korunmanın yollarını da öğrendim: Kıpırdamadan durun; göz temasını kesin...
Geçen hafta sonu, günlük güneşlik havayı bahane edip hem alışveriş hem yürüyüş için marketin yolunu tuttum. Gümüşsuyu’na çıkan İnönü Caddesi’nden yukarı doğru yürürken ‘Vodafone Stadı Yanı Toplanma Alanı’ isimli parkın yol kenarındaki sokak köpekleri dikkatimi çekti. Altı-yedi köpek uyukluyor, güneşin tadını çıkarıyordu. Onları rahatsız etmemek için yolumu değiştirip karşı kaldırıma geçtim. Kendimi bildim bileli hayvanlarla aram iyi oldu. Hayvanları sevsem de rahatsız etmemem gerektiğini iyi bilirim...
Hayvanlarla aram hep iyi oldu, yolda gördüğüm ve izin isteyerek sevdiğim bu ikili gibi... Evimde de bir kedim var.
Aksilik o ki tam o sırada bomboş caddeden gürültülü bir motosiklet geçti. Ardından miskin miskin uyuyan hayvanların bakışlarının değiştiğini gördüm. Yerlerinden fırlayıp ok gibi bana doğru koşmaya başladılar. Başta sakindim, sonra köpeklerin çoktan yol almış motosiklete değil, direkt üzerime koştuğunu fark ettim. Motora hırslanıp maalesef beni hedef seçmişlerdi.
Hamle yapan kahverengi köpeği yüksek sesle korkutup kaçırdım derken sağ ayak bileğime yakın noktada bir sıcaklık hissettim. Koşan diğer köpek çenesini bacağıma kilitlemişti. Önce köpeği uzaklaştırdım, sonra karşı kaldırıma geçip durumumu kontrol ettim. Paçam parçalanmış ve derin bir ısırık yarasından kanlar sızıyor...
HASTANE ARADIM
En yakın acile gitmeliydim. Bacağım o halde Gümüşsuyu Askeri Hastanesi’ne kadar yürüdüm ancak nafile... Kapalıydı. Sonra Taksim İlkyardım Hastanesi’ne geçtim; kapıdaki görevli “Burada kuduz aşısı yapılmıyor” diye beni yolumdan çevirmeye çalışsa da acil servise girip yaramı temizlettim. En yakındaki aşı yaptıracağım yer Şişli Etfal’e taksiyle geçerken taksi sohbetimizin konusu benim yaşadıklarım oldu. Taksici geceden beri benden önce dört ısırma vakası daha taşıdığını söyledi!
Şişli Etfal Hastanesi’nin acil servisinde görev yapan doktor beş farklı noktaya önce kuduz, tetanos sonra yaranın derin yerine ve yara etrafına kuduz immünoglobulin aşısı uyguladı. Ardından dört dikiş attı. Üç kez daha aşı olacağımı söyleyip kuduz bilgilendirme formu imzalattılar. Verdikleri aşı karnesinde hem kaydınız tutuluyor hem de sonraki randevularınız var. Karnemde bir numara vardı: 677. Sordum; meğer 2021 Ocak itibariyle bu hastaneye kuduz aşısı yaptırmak için başvuran 677’nci kişiymişim...
GERÇEKTEN ARTTI MI?
Haberleri tarayıp küçük bir araştırma yapınca köpek ısırması vakalarının arttığını gördüm. Bununla ilgili resmi bir istatistiğe sahip değiliz ancak hem hastanedeki konuşmalar hem de haberler bu yönde olunca bir uzmana danışıp zavallı sahipsiz köpeklerin neden saldırganlaştığını ve bizim ne yapabileceğimizi sordum. Agresif köpekler konusunda doktora yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden Prof. Dr. Ebru Yalçın “Sahipsiz köpeklerle ilgili haberlere biraz daha fazla rastlamamızın nedeni, akşam 21.00’den sabaha kadar ve hafta sonları tüm gün süren sokak kısıtlamaları. İnsanlarla sürekli temas halinde olan köpekler bir anda insanların çekilmeleriyle yalnız kaldı ve buna zorlaşan kış şartları ve açlık da eklenince biraz daha gerginleştiler. Besleme yapanlar her alana yetişemiyor, kafe ve lokantaların müşterisi azaldı, artık daha az gıda atığı var, köpekler mecburen şehrin daha da içine iniyor. Sahipsiz köpekler, ,elediyelerin Veteriner İşleri Müdürlükleri aracılığıyla geçici bakım evlerinde ‘yakala, kısırlaştır, sal’ projesi kapsamında kısırlaştırılmalı ve aşılanmalı. Kısırlaştırma üremeyi sınırlandırırken kavga oranlarını azaltır, trafik kazası ve ısırılma olaylarını önlemeye yardımcı olur” diye anlattı.
“BENZETMİŞSE SALDIRIR”
Prof. Dr. Ebru Yalçın’a kızgın bir sokak köpeğiyle karşılaştığımız zaman ne yapmamız gerektiğini de sordum, işte yapılabilecekler:
- Sahipsiz hayvanlar, insanlara yaklaşmayı seçmez ancak bölgelerini ya da yavrularını korumak istediklerinde daha savunmacı olur, havlayarak sizi korkutmaya çalışabilir. Çok yakınlarından geçmeyin, aşırı gürültü, şaka dahi olsa abartılı el-kol hareketleri yapmayın.
- Bazen bir motor gürültüsü ya da çocukların tiz sesleri sokak köpeklerini tetikleyebilir. Abartılı hareketler ya da çığlık onları daha da korkutur. Durumu kötüleştirir. Ağaç gibi kıpırtısız olup göz temasını kesin.
- Bisiklet, motosiklet, scooter gibi hızlı hareket eden araçlar, köpeklerin av içgüdülerini tetikler ve yakalama isteklerini arttırabilir, bu durumda hareketsiz kalmak, çığlık atmamak, mümkün olduğunca sakin kalmak gerek. Kovalaması sizi ısırma isteğinden ziyade ne olduğunu anlamaya çalışması, korkması ve bölgesini savunma isteği yüzünden.
- Köpekler kötü muamele gördüğü kişiye benzettiği diğer insanlara daha reaktif yaklaşabiliyor. Yüksek ses, sopa benzeri objeler onları daha da korkutup şaşırtır.
- Köpekler yüzyıllardır insanlarla beraber, insanların beden dillerini, yüz ifadeleri çok iyi yorumlama yeteneğine sahip ancak bazen yanlış anlamalar ve kazalar da olabiliyor.
