‘Orda bir köy var uzakta’

Güncelleme Tarihi:

‘Orda bir köy var uzakta’
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2023 07:00

Onlar köy yaşamını sosyal medyaya taşıyor. Elbette kendi tarzlarında... Instagram’da yüz binlerce takipçileri var. Elif Akçivi (@gezenoglak) yöresini tatlı şivesiyle tanıtan bir Yörük kızı. Havvanur Kösem (@keciperver) köyde yapılan işleri eğlenceli üslubuyla anlatıyor. Mutlu Karaduman (@gorunmezkaza) moda çekimlerine köydeki imkânlarla yeni bir bakış açısı getiriyor.

Haberin Devamı

Alışageldiğimiz dijital içerik üreticilerinden farklılar çünkü sosyal medya hesaplarından kimi şehirlilerin hasret kaldığı doğayı ve köyün mütevazı hayatını paylaşıyorlar. Elif Akçivi (24), Mersin Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun. Türk-İslam sanatları alanında yüksek lisans eğitimine devam ediyor. Bir yandan da Mersin’in Gülnar ilçesinde koyun ve keçi sağdığı anları Yörük çadırından 1,5 milyon takipçisiyle paylaşıyor. 440 bin takipçili Havvanur Kösem (29), Gazi Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü mezunu. Yüksek lisans için yabancı bir üniversiteden kabul almasına rağmen vize başvurusu reddedilince ailesinin yanına, Burdur Çamlık Köyü’ne taşınıyor. Murat Mutlu Karaduman ise moda sektöründen ayrılıp Amasya’nın Göynücek Köyü’ne gidiyor. Pandemiye orada yakalanıyor ve kalmaya karar veriyor. Defilelerine köyünden devam ediyor. 846 bin takipçisi var.

‘Orda bir köy var uzakta’

‘Sosyal medyada ne işi var diyenler oldu, hiç takılmadım’
Elif Akçivi (@gezenoglak)

Haberin Devamı

İçerik üretmeye nasıl karar verdiniz?

Arkadaşlarıma videolar atıyordum mesajlaşırken, onlar da “Instagram hesabında paylaş” dediler. Yüklediğim videolar insanların ilgisini çekti.

Takipçi sayısının bu kadar hızlı yükseleceğini bekliyor muydunuz?

Takipçimin bu kadar çabuk çoğalacağını tahmin etmiyordum. En fazla 20 bin takipçim olur derken sadece bir-iki hafta içinde 100 bin olmuştu. Sonrasında da hızlı ilerledi.

‘Orda bir köy var uzakta’


Videolarınız mizahi unsurlar da içeriyor. Aklınıza nereden geliyor?

Gülüp eğlenmeyi çok seven biriyim küçüklüğümden beri. Ağlarken bile aklıma komik bir şey gelse gülmeye başlarım. Yaşadığım yer, etrafımdaki insanlar da etki ediyor.

24 yaşındasınız ve yüksek lisans yapıyorsunuz. “Okumuş etmiş kızın köyde ne işi var” diyenler oluyor mu?

Haberin Devamı

Daha çok “Bir kız çocuğunun sosyal medyada ne işi var” diyenler oldu. Ama böyle şeylere hiç takılmam. Destekleyen kesim hep daha fazlaydı, hep olumlu dönüşler aldım. İnsanlar gerçekten seviyorlar beni. İçeriklerimi de beğeniyorlar.

Bir gününüz nasıl geçiyor?

Yoğun geçiyor. Sabah ezanıyla kalkıyoruz, kısa bir kahvaltı, sonra gün boyu tarla ve hayvanlarımızla ilgileniyoruz. Kendimize çok az vaktimiz kalıyor.

‘Orda bir köy var uzakta’

Dağ bayır gezmeyi severim

Hep köyde misiniz? Paylaşımlarınızdan gelir elde ediyor musunuz?

Hep dağda, çadırda yaşıyoruz. Geçimimi içeriklerden sağlamıyorum, takipçim çok ama henüz iyi bir gelir elde edemedim maalesef. Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) kredisi alıyorum.

Haberin Devamı

Şehir insanı mısınız köy insanı mı?

Kesinlikle köy insanıyım. Şehir beni çok boğuyor ve sıkılıyorum.

Gezen Oğlak ismi nereden çıktı?

Doğduğumda anne sütü içmeyip bir oğlakla aynı biberondan süt içtiğim için ve dağ bayır gezmeyi çok sevdiğimden ‘Gezen Oğlak’ ismini kullandım.

‘Orda bir köy var uzakta’

Çoğu insan bir gün köyde yaşamak istediğini dile getiriyor. Size imrenenlerle çok sık karşılaşıyor musunuz?

Çoook. Kendi yaşıtlarım bile “Senin yerinde olmak isterdik” diyorlar.

‘Orda bir köy var uzakta’

'Şehirde uzun kalınca çam ve tezek kokusunu özlüyorum’
Havvanur Kösem (@keciperver)

Sosyal medya serüveniniz nasıl başladı?

Haberin Devamı

2019 yılında yurtdışında yüksek lisans yapmak için işimden istifa etmemle başladı. Vizem çıkmadığı için gidemedim, işimden de olmuştum. Daha öncesinde Twitter’da takipçi sayım yüksekti. İşsizlikle ilgili çektiğim bir videonun viral olmasının ardından YouTube’a giriş yaptım. Çok kısa süre içerisinde de oradan hatırı sayılır izleyiciye ulaştım.

Geçiminizi sosyal medyadan mı sağlıyorsunuz?

Evet, geçimimi sosyal medyadan sağlıyorum. Öncesinde böyle bir kariyer hedefim yoktu. Bazı zamanlar yetersiz gelir elde ettiğim de oldu. Ama zaten aileme tarla işlerinde yardım edip ürünleri pazarda sattığım için ek gelir beni kurtardı. Bazen de örgü örüp sattım.

Haberin Devamı

‘Küçük yerin dedikodusu çok’
Nasıl yorumlar alıyorsunuz?

Açıkçası çok fazla yoruma maruz kalıyorum. Bazıları övgü dolu, bazıları da yergi... İlk etapta kötü yorumlar acayip canımı sıkıyordu, günlerce ağladığım bile oluyordu. Şimdi pek umursamıyorum, herkesi memnun edemem ve herkes beni sevecek diye bir şey yok. “Seni dizilerde, filmlerde görmek istiyoruz” tarzı yorumlar da var. O da benim yapabileceğim bir iş değil, eğitimimi oyunculuk üzerine almadım. Güzel yorumlar kibirlenmeme sebep olmuyor, kötü yorumlar da beni demoralize etmiyor artık.

Keçiperver ne anlama geliyor?

Son dört seneye kadar keçilerimiz vardı bizim. Keçi benim en sevdiğim hayvan. Okuldan gelip kendi isteğimle keçi güdüyordum. Kardeşlerim mesela, ben olmadığım zamanlarda, zorla güderlerdi. Lisedeki en yakın arkadaşım keçileri ne kadar çok sevdiğimi biliyordu. İşte o bana “Keçiperversin sen” diyordu. 2012’de açtım Instagram hesabımı, hemen kullanıcı adımı Keçiperver yaptım. İlk açtığımdan bu yana da çiçek, böcek, keçi, ağaç paylaşırım.

Sizi şehirde yaşamak mı tatmin ediyor, köyde mi?

İkisi de... Köyde uzun süre kalınca sosyalleşme, tiyatroya, konsere gitme ihtiyacım depreşiyor. Sosyal ortam köyde olmadığı için sık sık şehre kaçıyorum, sosyalleşip geri geliyorum. Şehirde uzun süre kalınca da çam kokusunu, tezek kokusunu, sessizliği ve huzuru özlüyorum. Köyde köylü, şehirde şehirli, ikisini de seven, ikisine de ait hisseden biriyim.

‘Orda bir köy var uzakta’

Çekimleri nasıl yapıyorsunuz?

Telefonla yapıyorum. İş esnasında gözüme hoş gelen kareleri çekiyorum. Annemin, babamın eline telefonu tutuşturup onlara kendimi çektirtiyorum. Eve gelince de sabaha kadar montajla uğraşıyorum. Montaj beni biraz fazla uğraştırıyor. Yapınca iyi olsun istiyorum, baştan savma yapmayı sevmiyorum.

Köye, küçük ilçelere taşınmak isteyenlere ne tavsiyeniz olur?

Her şey göründüğü gibi tozpembe değil. Güzel yanları da var, zor yanları da. Bizim köyden şehirliler ev alır başta, devamlı kalacağız diye gelirler, sonra gelme sıklıkları zamanla azalır, daha sonra neredeyse hiç gelmez olurlar. Tabii, taşınıp devamlı kalanlar da oluyor ama bunlar genelde yaşlı kesim. Taşınmak isteyenlere tavsiyem iyice düşünüp karar vermeleri.

Nedir yaşanan zorluklar?

Köy şartları şehirde doğup büyüyenler için zor. Soba yakmak, bacanın akması, ansızın yatağınızda beliren akrep, odun yarmak, dilediğiniz an markete gidememek... Küçük yerin dedikodusu ve mahalle baskısı da çok olur. Bunlar şehirde doğup büyüyenleri zorlar.

‘Orda bir köy var uzakta’

‘Annemin bir lafı yetiyor içeriğin çıkmasına’
Murat Mutlu Karaduman (@gorunmezkaza)

Görünmez Kaza ismi nasıl ortaya çıktı?

2010’ların başı, sıkı radyo dinleyicisiyim. Çok radyo programcısı takip ederim, onlardan biri de Kırmızı Başlıklı Kız mahlaslı Pınar. Acayip komik, zeki ve bir o kadar gizemli. Kimdir bilmiyorduk, hiçbir yerde resmi dahi yoktu o dönem. Dedim ki ben de bir gün böyle radyo programcısı olacağım; insanları güldüreceğim ve benden de bihaber olacaklar. Görünmez biri...

Yalnızca köy hayatını anlatmıyor, bir de bunu modayla harmanlayarak eğlenceli hale getiriyorsunuz. İsminiz gibi ‘mutlu’ bir kişiliğiniz mi var?

Köy güzellemelerini klişelerle herkes yaptı. Dikkat çekecek başka bir şey yapmalıydım. Moda sektörü geçmişimle, köydeki imkânsızlıklardan imkân yaratarak moda işlerine daldım. Yer yer alay ettim, yer yer anamın sandığında, evin bodrumunda naftalin kokan eski dokuları günümüz modasına uydurup, biçip diktim. Bunu da imkânsız görünen bir yerden yapınca dikkat çekti, yani köyden. Nazar değmesin, köyde çok mutluyum vallahi!
Salça yapmaktan partilere...

Moda sektöründe çalıştığınız yıllar nasıldı?

İlk zamanlar çok heyecanlıydı. Defilelerde davetlilere yer göstermek, mankenlere kıyafet giydirmek gibi gönüllü işler yaptım. Çalışkanlığım ve eğlenceli yanım dikkat çekince beni ekibe aldılar. Senelerce yevmiyelerle çalıştım. Sonra baktım parayı üsttekiler alıyor, bize de kırıntısı kalıyor, “Alın sizin olsun, ben yokum” dedim. Ohh miss! Şimdi de beni izlesinler, modanın kalbini köyümden attırıyorum.

İçerik üretme fikri nasıl ortaya çıktı?

İşe küsüp kafamı dinlemek için köye gelmiştim ki pandemi patlak verdi. Yollar kapandı, şehre dönemedim. Köyde ya sıkılacaktım da da bir şeyler yapacaktım. Zekâmı, hayal gücümü, motivasyonumu ortaya koydum ve içerikler ortaya çıktı. Pandemi de izlenmeleri destekledi.

‘Orda bir köy var uzakta’

Stand-up yapmayı düşünüyor musunuz?

Şu an değil. Ama ver elime mikrofonu, sal beni Türkiye’nin, dünyanın her bir yerine giderim. Gezi programı yapmayı çok istiyorum. Çok güzel yaparım, güldürür, eğlendiririm. Teklifleri bekliyorum (gülüyor).

Şehir insanı mısınız köy insanı mı?

Bir bakmışsın bir gün köyde salça yapıyorum, bir bakmışsın ertesi gün İstanbul’un lüks semtinde ünlü arkadaşlarımın doğum günü partisindeyim. Şu an için köyde mutluyum, ama üç-beş sene sonra bana ne iyi gelecek, neyle, nerede mutlu olacağım bilmiyorum.

Geçiminizi içeriklerinizden mi sağlıyorsunuz?

Evet. Bu bir iş ve bu benim işim. Para da kazanılıyor.

‘Orda bir köy var uzakta’

Çekim için yardım alıyor musunuz, içeriklerde ilham kaynağınız nedir?

Bütün fikir, senaryo, kostüm, mekân, kurgu bana ait. Zaruretten yönetmen kadar beceri sahibi olduk. Hayal gücümü seviyorum. Ben ilk olarak zihnimde o videomu çekiyorum zaten. Sonra icraata geçiyorum her şey hazır şekilde. Çekimlerde bir kameraman en ihtiyacım olan şey. Yeğenim Anıl var, onu yetiştirdim. Dağlara bakan bir evim olduğu için doğayı, yeşili görmek hayal gücümü besliyor. Mekân ilham için çok önemli. Burada çok çeşit insan gözlemliyorum. Annemin bir lafı yetebiliyor içeriğin çıkmasına bazen.

Ne gibi tepkiler alıyorsunuz?

Beni ve bizi izleyenlerin bana en çok söylediği şey: “Bana çocukluğumu hatırlatıyorsun.” Bu benim için çok derin. Mahalle hayatımız, komşuluk ilişkilerimiz, komşu sofralarımız, pazar banyolarımız, samimiyet, güven... İnsanların gözündeki o nostaljik ‘Mahallenin Muhtarları’ dizisi gibiyiz hep birlikte. Şimdi hayat karmaşasında bunlar sadece insanların çocukluk anılarında kalmış güzel anlar. Ve biz bu anları hâlâ yaşıyor, yaşatıyoruz Göynücek olarak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!