Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin görüp görebileceği en eşsiz müzisyenlerden biriydi Özkan Uğur. Hayatı boyunca üretti, sadece müziğini değil, kocaman kalbini de paylaştı dinleyicileriyle. MFÖ’nün ele avuca sığmaz olanıydı. Tam bir sahne ‘canavarıydı’. 8 Temmuz 2023’te aramızdan ayrıldı. Oğlu Alişan Uğur veda konuşmasında “Biliyorum ki hep yanımda olacak” demişti. İşte belki de bu güçle çok özel bir projeye girişti. Babasının arşivini tarayıp daha önce yayımlamadığı parçalardan bir albüm hazırladı. Bu albümün ilk teklisi ‘Severim’ çıktı. Ruhuyla, sözleriyle tam bir Özkan Uğur şarkısıydı dinlediğimiz. Onu ne kadar özlediğimizi fark ettik, ne kadar özgün bir müzisyen olduğunu hatırladık. Ve tam da bu hislerle Alişan Uğur’un kapısını çaldık.
◊ ‘Severim’i ilk dinlediğimde tam bir Özkan Uğur şarkısı diye geçirdim içimden. Onu sevenler için anlamlı bir sürpriz oldu. Siz neden ilk şarkı olarak seçtiniz?
‘Severim’ masum tınısıyla ve pozitif enerjisiyle hem mutlu hem de oldukça duygusal bir parça. Yediden yetmişe babamın çok fazla seveni var, bu ilk şarkının adının ‘Severim’ olması bize anlamlı hissettirdi. Fahir Abimin (Fahir Atakoğlu) muhteşem düzenlemesi şarkının orijinal ruhuna sadık kaldı ve aynı zamanda da besledi.
◊ Özkan Uğur’un bilinmeyen şarkılarını da içeren bir albüm hazırladığınızı biliyoruz. Albüm ne zaman çıkacak?
Bu projeye ilk adımlarımızı 2024’ün ilkbaharında attık. Yazın sonlarına doğru şarkıların düzenlemelerinin çoğunu bitirmiştik. Hedefimiz çıkaracağımız EP’de altı şarkıya yer vermek. Her şey hedeflediğimiz gibi giderse kışın yayımlamayı düşünüyoruz.
◊ Babanıza veda ederken yaptığınız konuşmada “Babacığımla başka bir anım olmayacağı gerçeğiyle yüzleşiyorum” demiştiniz. Bu projeyle sanki imkânsızı gerçekleştiriyorsunuz. Babanızla anılar biriktirmeye devam ediyorsunuz...
Bu şarkıları babamın kaydettiğini ve kendi bilgisayarında durduğunu biliyordum ancak yıllardır dinlememiştim. Vefatından sonra tekrar dinlediğimde çok zorlandım. O kadar güzel söylemişti ki
şarkıları. Babamın sesini duymak hem muhteşem hem de o kadar zor bir histi. Bu şarkılara çok değer verdiğini annem ve ben de biliyorduk. Bu sebeple bu parçaları sevenleriyle buluşturmamız gerektiğine gönülden inandık. EP’de çıkacak şarkıların birkaçının düzenlemesini ben yaptım, ancak bu şarkıların üstünde çalışmaya başlamam da epey bir zamanımı aldı çünkü duygusal olarak uzun bir süre hazır hissetmemiştim kendimi. Babam yanımda olmasa bile bu şarkıların üstünde çalışmak babamın hep benimle birlikte olduğunu hissettirdi.
◊ ‘Severim’in sözlerinde anneniz Aysun Hanım’ın katkısı var. Projenin hazırlanma sürecinde aktif rol aldı mı?
Evet, projenin hazırlanış sürecini ikimiz beraber yürüttük, kararları birlikte verdik. Herhangi bir plak şirketiyle çalışmadık. Ayrıca tüm tanıtım filmlerini de beraber hazırlıyoruz. Annem bu projede olmakla birlikte zaten daha önce de babamla çoğu şarkıda çalışmışlardı. Bunların en popüleri, sözleri anneme ait olan ‘Olduramadım’dır mesela. Babamın en son çıkardığı ve ‘Erşan Kuneri’ dizisinin ilk sezonunda yer alan ‘Bir Bakman Lazım’ın sözleri de anneme ait.
Bu projedeki bazı şarkıların temelleri, babamın hastalığı için ilk tedavisini gördüğü 2013 yılında atıldı. Buna ‘Severim’ de dahil.
Annem ve babam bu tedavi süresince çok üretken davrandılar ve birçok beste ürettiler. Çok iyi bir takımlardı gerçekten. Bu projedeki şarkılardan birinin de sözleri anneme, bestesi babama ve düzenlemesi de bana ait. Tam bir aile işi diyebiliriz şarkı için.
‘SÜREKLİ ÇALIŞIRDI’
◊ Özkan Bey’in müzik arşivinden bahseder misiniz? Şarkı seçimlerini nasıl yaptınız? Bu süreçte size kimler destek verdi?
Babam boş zamanlarında sürekli çalışırdı, gitar ve basgitar egzersizlerini hiç aksatmazdı ve besteler yapardı. Bu nedenle çok büyük bir müzik arşivi var. Biz tüm arşivini taradık ve kendi stüdyosunda kaydettiği, sesinin net duyulduğu şarkılara bu proje için öncelik verdik. Bu süreçte başta Fahir ve Cem Abi (Yılmaz) olmak üzere tüm yakınlarımız projeyi çok sıcak karşıladılar ve desteklerini esirgemeyeceklerini hep dile getirdiler.
◊ Siz bir müzisyensiniz. Bir gün sahnede babanızın şarkılarını söyleme hayaliniz var mı?
Babam ve annem kariyerlerinde orijinalliğe çok önem vermiş insanlar. Babamı ‘Özkan Uğur’ yapan bu orijinallikten hiç vazgeçmemesi, risk almaktan korkmaması ve
kendi işini yapması. Onu eşsiz yapan da bu. Onu kimse taklit edemez çünkü kariyeri boyunca hep özgün davrandı. Babamdan aldığım en önemli ilhamlardan biri bu diyebilirim: Kendin olmaktan korkmamak. Çünkü senin gibi başka kimse yok. Tabii ki babamın eserlerini söylemekten onur duyarım. Bununla birlikte babam da annem de beni hep özgün işler yapmaya teşvik etmiştir.
'ÇOK SEVGİ DOLU BİR AİLEDE BÜYÜDÜM’
◊ Babanızla özel bir ilişkiniz olduğunu biliyoruz. Bize usta müzisyen Özkan Uğur’la genç müzisyen Alişan Uğur arasında nasıl bir ilişki vardı, ondan bahseder misiniz?
Babamla sohbet etmeyi inanılmaz derecede özlüyorum. Birbirimizle şarkılar paylaşmayı, onunla sadece müzik üzerine konuşmayı değil, mesleğim olan oyunculuk üzerine de konuşmayı çok severdim. Yeni, alternatif işleri dinlemeye ve izlemeye çok meraklıydı, ufku her zaman genişti ve kendini hep geliştirmeye çalışırdı. Onunla yeni bulduğum işleri paylaşmayı ve dinlemeyi çok severdim. Kendi yaptığım şarkıları ona dinletirken hep heyecanlanırdım ve stres olurdum çünkü sonuçta
o Özkan Uğur! Elbette farklı düşündüğümüz de oluyordu ama onun yorumlarına ve fikirlerine hep çok değer veriyordum. Benim de müzikle ilgilenmemden mutluydu.
◊ Özkan Uğur’un oğlu olmak size nasıl bir sorumluluk hissettiriyor?
Çok sevgi dolu bir ailede büyüdüm. Annem ve babam beni her konuda destekledi ve hiçbir zaman yardımlarını esirgemedi. Bu konuda kendimi hep çok şanslı hissetmişimdir. Elimden gelenin en iyisini yaparak hem babama hem de anneme layık bir evlat olmaya hep gayret edeceğim.
‘SEVMESEK DE SAYGILI OLMAK ZORUNDAYIZ’
◊ Kadına şiddete karşı duyarlı olduğunuzu biliyoruz. Babanız sizi hangi değerlerle büyüttü? Hayata bakışınızda nasıl bir etkisi oldu?
Yalnız babam değil annem de daima karşılık beklemeden herkese iyi davranmaya çalışan, yüce gönüllü insanlar oldular ve bana da bu değerleri aşıladılar. Dolayısıyla kadına, daha doğrusu hiçbir canlıya yapılan şiddeti onaylamam mümkün değil. Ülkemizin bana masal gibi gelen eski vicdani değerlerine, yardımsever ruhuna geri dönmesi, gelmiş olduğumuz cinnet diyebileceğim bu noktadan kendi ayarlarına, birlik ruhuna evrilmesi inanın en büyük dileğim. Bir şarkımda söylemiş olduğum gibi, sevmesek de saygılı olmak zorundayız. Yoksa daha yakacağımız çok ağıtlar olacak demektir.