Güncelleme Tarihi:
Lisanslı bisikletçi Doğanay Güzelgün geçen salı günü sabahın ilk saatlerinde (5.30) bisikletçi arkadaşlarıyla buluşup antrenman yapmak üzere Bostancı sahil yoluna çıktı. Bu sırada polis kontrolünden kaçtığı iddia edilen bir sürücünün kullandığı otomobil hızla Güzelgün’e çarptı. 51 yaşındaki tecrübeli bisikletçi ambulansla hastaneye götürülürken yolda yaşamını yitirdi. Yaşanan üzücü olay bisiklet ve spor camiasında tepkiyle karşılandı. Sürekli artan bisikletli ölümlerinin önüne geçilmesi, bunun için trafikte gerekli önlemlerin alınması ve katil zanlısının yakalanması için Türkiye’nin farklı şehirlerinde eşzamanlı protesto bisiklet sürüşleri düzenlendi. Ben de olayın ertesi günü bisikletimle Beyoğlu’ndan yola çıkıp Anadolu Yakası’nda gerçekleşen protesto gösterisine gittim. Yol boyunca iç sesim sürekli aynı şeyi söylüyordu: ‘Bir sonraki kurban ben olmak istemiyorum!’
Bostancı sahil yolunda kazanın olduğu noktada genç-yaşlı, kadın-erkek, amatör-profesyonel yüzlerce bisikletçi vardı. Hatta kargo bisikletçileri de gelmişti. Hepsi çok tepkiliydi. Yapılan basın açıklamasının ardından bugüne kadar otomobil çarpması sonucu yaşamını yitiren diğer bisikletçiler de anıldı, isimleri tek tek okundu. Aracın çarptığı noktaya çiçekler bırakıldı, ‘Doğanay Abi’ alkışlarla uğurlandı.
Bisikletçiler güvenli sürüş için sabah saatlerinde yollara düşüyor. Ama yine de ölümlü kazalarla karşılaşıyorlar.
‘EVDEN ÇIKTI, 10 DAKİKA SONRA HABERİ ALDIM’
Banu Güzelgün (48)-Doğanay Güzelgün’ün eşi
Doğanay yastığa başını koyduğu zamanlar dışında hep bisiklet üzerindeydi. Her sabah 5.30’da kalkar, antrenmanına gider, gelir, kahvaltısını eder, sonra dükkânına gider, tekrar bisikletlerle uğraşırdı. 8 yaşında kendi kendine ilk bisikletini yapmış... Her yarış öncesi bir arkadaşlarını kaybeder, kürsüye o arkadaşlarının resmiyle çıkarlardı. Cumartesi (dün) bir yarışa katılacaktı. Şimdi o yarışta arkadaşları onu temsil edecek. Bu sefer Doğanay’ın resmiyle çıkacaklar kürsüye...
‘BEYKOZ’DAKİ YARIŞA HAZIRLANIYORDU’
Tufan Sağnak (44)-Öğretim görevlisi, antrenör
Bu hafta sonu Beykoz’da yapılacak olan yarışa hazırlandığını söylemişti. O sabah saat 5.30’da araba yanımızdan son sürat geçti. Aynı saniye acı bir fren sesi duyduk. Ardından çok şiddetli bir çarpma sesi geldi... Yerde yatıyordu, kaskından tanıdım. “Eyvah, Doğanay Abi” dedim.
Kazanın olduğu yerden her geçişimizde kanımız donuyor. 25 yılı aşkın süredir bisiklete biniyorum, ilk defa bu kadar korkmuşumdur. Araçlar hâlâ saygısız ama artık sabrımız kalmadı. Bizim zaten 5.00’te toplanıp antrenman yapmamızın sebebi bu, araç kalabalığından uzak kalmak, güvenli bir şekilde antrenman yapabilmek.
‘BİLEREK ÜZERİMİZE SÜREN OLUYOR’
Koray Al (51)-Emekli albay (Maltepe Cycling Club)
Çok iyi tekniği olan, performansı yüksek bir bisikletçiydi. Her yarışta ilk üçe girerdi. Her sürüşe muhakkak gelirdi. Gelmedi mi ya hastadır ya da mutlaka bir şey olmuştur. Bisikletten onu ancak ölüm ayırabilirdi... Biz o saatte bisiklet sürmeye çıkıyoruz çünkü trafikte taciz edilmeden, ezilme, ölme korkusu olmadan sakin bir şekilde o saatte sürüş yapabiliyoruz. Yine de sabah 5.00’te Bağdat Caddesi’nde yarış yapan alkollü sürücüler oluyor. Bilerek üzerimize süren oluyor. O gün daha sürüşe bile başlamamıştık. Doğanay Abi de 1-2 dakika geç kalmıştı. Tam yolun karşısına geçtiği sırada araba hızla gelip onu aramızdan götürdü. Doğanay Abi’yi beklemeyip sürüşe çıkmış olsaydık, o araç aramıza dalıp resmen bizi biçecekti.
‘TAM HAREKET EDECEKTİK BİR GÜRÜLTÜ KOPTU’
Uzm. Dr. Orkan Karaca (56)-Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı
İki yıldır beraber bisiklet sürüyorduk. Hatta en son kasım ayında Antalya’da uluslararası bir yarışmada yaş kategorisinde o ikinci, ben üçüncü oldum. O gün toplandık, tam hareket edecektik bir gürültü koptu... Ambulansta kalp atımı durdu. Kalp masajı yaptım. Sonra hemen ambulansı yolladım. Bisikletin üzerinde yaşardı, bisikletin üzerinde öldü.”
‘KAZA LAFININ ARKASINA SAKLANIYORLAR’
Mustafa Karakuş-Bisikletli Yaşam Platformu
- Son 2 yılda 350 kişi bisikletli araç çarpması sonucu hayatını kaybetti. Çarpışma kelimesini kullanmaya çalışıyoruz çünkü ‘kaza’ hafifletici sebebi olan bir malzeme haline geliyor. Kaza lafının arkasına saklanıyorlar.
- Ehliyet kurslarında yeni ehliyet alan sürücülere Karayolları Kanunu’nda yazan “Bisiklet bir taşıttır ve karayollarında bir taşıt olarak ilerleyebilir. Yolun sağından diğer araçlarla aynı haklara sahip olarak gidebilir” meselesi öğretilmiyor.
- İçişleri Bakanlığı’ndan şehir içinde bazı yoğun olan yerlerde 50 olan hız limitinin 30’a indirilmesini talep ediyoruz.
BİSİKLETÇİLER NE TALEP EDİYOR?
- Katil zanlısının bir an evvel yakalanması ve en ağır şekilde cezalandırılması.
- Kadıköy-Pendik sahil hattının ‘bir yarış pisti’ olmaması. Sağ şeridin ‘Paylaşımlı Bisiklet Yolu’ olarak belirlenmesi. Hız denetiminin kararlılıkla ve sert cezalarla yürütülmesi. Hızlı girişleri engellemek adına, yol boyunca birden fazla kasis ve yükseltilmiş yaya yolu inşası yapılması.
- Polis çevirmelerinde anlık olarak yavaşlayan sürücülerin, tekrar gaza basacağını unutmadan kalıcı çözümler üretilmesi.
- Bisikletli ölümlerine dair soruşturmaların şeffaf olması, Meclis’te önleyici yasaların çıkarılması.