Onlar çabalıyor, ya biz?

Kaplumbağaların ilginç bir yaşam döngüsü var. Onlar aynı zamanda iklim değişikliğinin canlıların yaşamını nasıl etkileyeceğinin somut örneği. Çünkü hayatları sıcaklığa bağlı.
Kıyılarımıza iki tür denizkaplumbağası yumurta bırakıyor. Biri hepimizin yakından tanıdığı caretta caretta diğeri ise yeşil denizkaplumbağası yani bilimsel adıyla chelonia mydas.
Bu kaplumbağaların kuluçka dönemi mayıs ortalarında başlıyor ve 60 gün sürüyor. Bu sürede, 29.5 derece ortalama sıcaklıkta, yavruların cinsiyeti, yarısı dişi-yarısı erkek olarak beliriyor. Sıcaklık ortalaması 29.5 derecenin üstüne çıktığında yavrular dişi, altında kaldığında ise erkek oluyor. Bu ortalama 34 derecenin üstüne çıktığında ise yavruların tamamı ölüyor. Daha kumun altında başlayan yaşam savaşı denize ulaştıklarında bitmiyor, aksine yeni başlıyor. İstatistiki verilere göre denize ulaşan her 1000 yavrudan sadece bir tanesi hayatta kalıyor. Hayatta kalan dişi ise yumurtalarını bırakmak için kumundan çıktığı kumsala dönüyor.
Dişiler eş bulamayabilir
Hal böyle olunca iş de başa düşüyor. Onlar iklim değişikliği ile baş etmenin yollarını arıyor. Yani henüz türümüzün ciddiyetini kavrayamadığı bir soruna çözüm üretmeye çalışıyorlar. Pamukkale Üniversitesi Biyoloji bölümünden Prof. Dr. Yakup Kaska ve ekibi yıllardır Ortaca’daki İztuzu Plajı’nda yumurtlayan ‘caretta caretta’ların korunması için çalışıyor. Kaska, kaplumbağalar açısından bu yıl oldukça farklı olduğunu söylüyor.
Kaska, “Dalyan’da yuvalama son yıllarda daha erken dönemlerde görülmeye başlanmıştı. Bunda en büyük etkilerden biri artan sıcaklıklar. Yine çok erken başlayan bir üreme sezonu yaşadık, ancak yuvalama ise önceki yıllara göre daha erken tamamlandı. Bu, ilk kez yaşanıyor. Sıcaklık, denizkaplumbağalarının cinsiyetinin belirlenmesinde en önemli faktör. Yüksek sıcaklıklar dişi sayısını artırıyor. Gelecekte dengesiz bir popülasyon olabilir” diyor. Yani gelecekte dişiler kendilerine âşık olacak bir eş bulamayabilir!