Güncelleme Tarihi:
Doğaya karşı yapılan birçok haksızlığa şahitlik ettim, birçok canlının uğradığı zulmü gördüm. Ama hep bir gün insanlık var olmaya devam etmek için yanlışlarından vazgeçecek diye düşündüm. “Yaşam çok güçlü, beni ve benden sonraki birkaç kuşağı daha rahatlıkla götürür, sonra da hızlıca toparlar” dedim. Ancak yanılmışım. Çok net biçimde anladım ki tüm insanlık gibi benim de kalan hayatım rahat geçmeyecek. Çünkü verdiğimiz zarar devasa boyutta. Üstelik her şey tahminlerden çok daha hızlı gerçekleşiyor.
Van Gölü kuruyor
Van’a gidenler bilir. Göldeki Akdamar Adası’nı ziyaret edenler şöyle bir etrafında döndüğünde ufuklarda görebileceği manzara, başı karlı yüce dağlardır. Bu dağlar açık birer musluk gibi sularını göle akıtır. Bu nedenle de “Türkiye’deki tüm göller kurur, Van Gölü kurumaz” diyorduk. Ama öyle olmadı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü sularının bu yıl 2 kilometrekarelik alandan çekildiğini belirtti. Gölün yağışlar ve akarsularla beslendiğini söyleyen Alaeddinoğlu, düşen yağış ve buharlaşma arasındaki farkın giderek açıldığına dikkat çekti.
KISA KISA
Doğaya dönüş için ilk adım
Ankara Bilim Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ve Novarge Uzaktan Eğitim Merkezi iş birliğiyle düzenlenen ‘Doğal Yaşam ve Sürdürülebilir Tarım Eğitimi’ için kayıtlar başladı. Üç aylık eğitime katılıp doğaya zarar vermeden nasıl verimli tarım yapılabileceğini öğrenebilirsiniz.
Aslansız bir dünyaya doğru
10 Ağustos Dünya Aslan Günü olarak kutlandı. Ancak gelin görün ki bu tür büyük sıkıntıda. Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre günümüzde 20-40 bin arasında aslan kaldı. Son 20 yılda nüfuslarındaki azalış yüzde 43.