Güncelleme Tarihi:
Başlıktaki cümle 16 yaşındaki F.N.’ye ait: “Yaşadığımız köyde ‘Bu kızlar okula gidiyor’ diye bizi Taliban yanlılarına şikâyet ederlerdi. Onlar da okula gitmeyelim diye baskı yapardı. Gelip bizi tehdit ediyorlardı. Hatta evimize gelip bizi götürmek istediler, komşularımız kurtardı!” Anlattıkları konuştuğumuz diğer iki kız çocuğu R.S. ve Y.N’nin dediklerinden farklı değil. Afganistan’da savaşın gölgesinde, baskı altında, tehditlere rağmen eğitimine devam etmeye çalışan bu çocuklar artık Türkiye’de ve geleceğe dair umutları var. Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) aracılığıyla ulaştığımız kızların ortak hayaliyse meslek sahibi olduktan sonra ülkelerine hizmet edebilmek.
‘HAYALİM KADIN HAKLARI SAVUNUCUSU OLMAK’
(Y.N. 13)
Dört kardeşler. Ailesinin verdiği bilgiye göre yaşadıkları bölgede Taliban resmi olarak yoktu, kendini gizliyordu ama her dedikleri kanun hükmündeydi. Polise de gitseler değişen bir şey olmazdı. Baskı ve tehdit altında büyüyen Y.N’nin aklı hâlâ ardında bıraktığı arkadaşlarında...
Afganistan’da bir savaş var. O hayatı ben de yaşadığım için orada bulunan kızlara çok üzülüyorum. Yaşadıkları durum gerçekten vahim. Kız çocukları hak ve hürriyetten yoksunlar. Umarım bir gün özgür olacak ve okullarına devam edecekler. Ben de ablam gibi Türkçe öğrenmek ve sonrasında okula gitmek istiyorum. Diş hekimi olup, Taliban ülkemi terk ederse oraya gidip çalışmak, halkıma hizmet etmek istiyorum.
Ülkemizde, kırsalda çok fazla diş hekimi yok. Yaşadığımız bölgede kadınlar ve çocuklar diş ağrısı çektiğinde ya maddi sıkıntılardan ya da doktor olmadığından zorluk yaşardı. Ben de bir gün diş hekimi olabilirsem onlara yardımcı olmak istiyorum ama tek hedefim bu değil. Aslında hayalim kadın hakları savunucusu olmak. Savaş olmasa bile kadınlar Afganistan’da arka planda. İsteklerine hiçbir zaman kavuşamıyorlar. Onlara haklarını öğretmek, yapabilecekleri konusunda bilinçlendirmek istiyorum.
‘ŞU AN ERKEN YAŞTA EVLENMEME HAKKIM VAR, UMARIM ÜLKEMDE DE OLUR’
(R.S. 15)
R.S. ve ailesi Türkiye’ye geçen yıl gelmişler. Şu anda 9’uncu sınıf öğrencisi. Şimdi ülkesinde olsaydı okula gitme şansı olmayacaktı ama o, Taliban’ın iktidarda olmadığı bir Afganistan’da kadın doğum uzmanı olarak ülkesine hizmet etmeyi hedefliyor.
Afganistan’da yaşasaydım okuyamayacaktım, inşallah bir gün Afganistan’da yaşayan kız çocukları hem ortaokula ve liseye hem de üniversiteye gidebilecek, hayalim onlar için de eğitim olması.
Tüm Afgan kız çocuklarının ve kadınlarının iş hayatında olmasını çok istiyorum. Sadece okumak değil, sonrasında çalışabilmek de önemli. Benim şu an erken yaşta evlenmeme hakkım var mesela. Umarım ülkemdeki tüm kız çocukları, Türkiye’deki gibi hak ve özgürlüklere sahip olurlar.
‘OKULDA MUTLUYDUK ANCAK KAPIDAN ÇIKINCA HAYAT YENİDEN ZORDU’
(F.N. 16 yaşında)
F.N, bu sayfadaki Y.N’nin ablası. Yedi ay önce, ailesiyle birlikte zorlu bir yolculuk sonrasında Türkiye’ye geldi. En büyük üzüntüsü, Taliban yanlıları yüzünden yaşadığı korku ve bu korku nedeniyle okula düzenli gidemeyişi. Şimdi Türkiye’de ve hayalleri var...
Korkudan ve baskıdan okula düzenli gidemezdik ancak öğretmenlerimiz bize çok destek olurdu. Okula gittiğimiz günlerde, olur da yarın gelemezsek diye bir şekilde dersleri toplu bir şekilde, fazladan anlatırlardı.
Okullar karma ama kızların sınıfı ayrı, erkeklerin sınıfı ayrıydı. Okulda en sevdiğim ders matematikti. Orada mutluyduk, okul kapısından çıktıktan sonra hayatımız yine zordu.
Komşumuzun kızı, kız kardeşim ve ben oturup hayallerimizi konuşurduk. Ben mimar ya da mühendis, kardeşim diş doktoru, komşumuzun kızıysa ebe olmak istiyordu. Yaşadığımız köyde kadınları doğum sürecinde hastaneye götürmüyorlardı, arkadaşımız da onlara yardım etmek için ebe olmak istiyordu. Biz Türkiye’ye çıkıp geldik ama o arkadaşımıza ne oldu bilmiyoruz.
Burada kendimi güvende hissediyorum. İlk isteğim Türkçe öğrenmek ve hemen okula gitmek. Bugünkü durumun tam tersine Afganistan’da kızların okula gitmesinin zorunlu tutulmasını diliyorum.
Dünya Kız Çocukları Günü’nde Afgan kızlarının, gözlerini açar açmaz erken yaşta evlendirilmemesini istiyorum. Bir gün büyüdüğümde, Taliban yönetimden gitmiş olursa, ülkeme dönüp yeniden inşasında yer almayı diliyorum. Olur da yapabilirsem okul inşa etmek isterdim. Sadece şehirlerde değil, kırsal kesimdeki kızlar da okusun ama sadece ortaokula, liseye kadar değil, üniversite de okusunlar.
‘KIZ ÇOCUKLARI İÇİN YAPMAMIZ GEREKEN DAHA ÇOK ŞEY VAR’
UNICEF ve SGDD-ASAM işbirliğinde 2016’dan bu yana, Sığınmacı ve Göçmen Çocuklara Yönelik Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezleri Projesi yürütülüyor. Proje kapsamında Türkiye’deki sığınmacı çocuklara birçok hizmet verildi. SGDD-ASAM Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, salgın ve savaş sebebiyle kız çocuklarının okula dönmeme riski altında olduğuna dikkat çekiyor: “Projenin başından bu yana geçici ve uluslararası koruma altındaki çocuklara ve ailelerine güvenli ortam yaratmak için çabalıyoruz. Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezleri Projesi süresince 60 bine yakın kız çocuğunun hayata daha güçlü katılmasını sağladık. COVID-19 salgınının dünyada kız çocuklarının eğitime erişimini olumsuz etkiledi. UNESCO’nun geçen yıl yayımladığı çalışmada pandemi nedeniyle 11 milyon kız çocuğunun okula dönemeyebileceği tahmin ediliyor. Hem Afganistan’da yaşanan gelişmeler hem de pandeminin etkisini göz önüne aldığımızda kız çocukları için yapmamız gereken daha çok çalışma var. Çocuk çocuktur, çocuğun mültecisi olmaz.”