Güncelleme Tarihi:
Geçen haftalarda öğretmen ve psikolog Edip Polat sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda İstanbul’daki devlet okullarında görevli her 100 öğretmenden 80’inin, çocukların kural benimsemeyen yapıları ve dikkat dağınıklığı sebepleriyle ders işleyemediklerini iddia etmiş ve öğretmenlerin bu durumdan şikâyetçi olduğunu söylemişti. Yine Polat, bir süre sonra da başka bir paylaşımla bir yılda 1.500 çocukla çalıştığını ve bunların yüzde 85’inde dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemine rastladığını anlatmıştı. Sosyal mecralarda gündem yaratan bu paylaşımlara çok sayıda öğretmen onay verdi. İstanbul’un 39 ilçesinden birer devlet okulunu aradık; görüştüğümüz müdür ya da öğretmenler bahsedilen sorunların kendi öğrencilerinde de olduğunu anlattılar. Türkiye’nin farklı illerinden de öğretmenlerle görüştük, sonuç aynı.
‘İZLEDİKLERİ VİDEOLAR YÜZÜNDEN ARGO KONUSUNDA ÇOK RAHATLAR’
Dinar Keskin Yılmaz, Küçükçekmece-İstanbul
Öğretmenlikte 18’inci yılım. Kurallara uyma ve öğrenme hususunda ciddi olumsuz sonuçlarla karşı karşıyayız. Ekran bağımlılığı öğrencilerimde dikkat süresinde kısalma, kurallara uymaya güçlük çekme, çabuk sıkılma, keyif alamama, öfke kontrolsüzlüğü gibi sorunlara yol açıyor. İzledikleri videolar yüzünden çocukların argo konusunda oldukça rahat olduklarını görüyoruz ancak bence bunun başlıca sebebi ailede öğrenilen küfür. Bunu televizyonlar, sosyal medya da pekiştiriyor ve sıradanlaştırıyor.
‘ALGILAMADA GÜÇLÜK YAŞIYOR, OKUMAYI, YAZMAYI SEVMİYORLAR’
Deniz Yılmaz, Merkez-Afyon
Maalesef söylenenler doğru, her yeni nesil daha zor. Aileler çocuklarla yeteri kadar ilgilenmiyor, ellerine telefon, tablet vererek onları oyalıyorlar. Ve maalesef bu çok küçük yaşlarda başlıyor. Bu çocuklar okul çağına geldiğinde sınıfta dikkatini toplaması, derse odaklanması konusunda büyük sorunlar yaşıyor. Yıllarca maruz kaldığı renkli ve hareketli dünyayı kitaplarda, sınıfta, okulda bulamıyorlar. Algılamada güçlük yaşıyor, okumayı ve yazmayı sevmiyorlar, uzun parçalardan, metinlerden, sayfa sayısı fazla kitaplardan hoşlanmıyorlar.
‘HİÇ EKRAN GÖRMEYENLER DE VAR, ONLAR DA NE YAPACAĞINI BİLMİYOR’
Feyza Bulut, Pendik-İstanbul
Bu problemlerin hepsi aslında ekranla yanlış ilişki kurmaktan kaynaklanıyor. Çünkü onları ekrandan tamamen soyutlamak, içinde bulunduğumuz çağda doğru bir yaklaşım değil. Hiç ekran görmemiş öğrencilerim de var.
Onlar da okul çağında arkadaşlarıyla bir araya geldiklerinde ne yapacaklarını bilemiyor ve onlara yetişmeye çalışıyorlar. Yeterli ve doğru ekran kullanımının önce velilere anlatılmasını düşünüyorum. Bakanlığın bu yönde çalışmaları olduğunu da biliyoruz.
‘ZORLUK GÖRÜNCE PES EDİYORLAR, MÜCADELECİ ÇOCUKLAR YOK ARTIK’
Tuğba Şahin, Esenyurt-İstanbul
Bu yaşananların bir diğer sebebi de çocukların aileler tarafından birey olarak yetiştirilmemesi. 6’ncı sınıfta ayakkabısını bağlayamayan öğrenciler var. Aileler çocuklarını en ufak bir güçlükle baş başa bırakmamış. Okulda en ufak bir zorluk gördüklerinde de pes ediyorlar. Dersi dinlemek istemiyorlar, konuların zor olmasından korkuyorlar. Yani mücadeleci çocuklar yok artık. Ekranda onları zorlayan hiçbir şey olmadığından ekran onlara çok cazip geliyor. Her şey çok hızlı, her şey çok kolay, düşünme becerisi gerektirmiyor.
‘ÇOCUKLAR AİLEDE NE GÖRÜYORSA ONU YAPIYOR’
Ahmet T., Fatih-İstanbul
Ekranla vakit geçiren çocukların aileleri de ekranla vakit geçiriyor aslında. Görüşmelerde bununla yüzleşiyoruz. Yüzümüzü dönmemiz gereken yer anne-babalar. Çocuklar ailede ne görüyorsa onu yapıyor. Ekran alışkanlığında da, küfürde de böyle, saldırgan hareketlerde de... Çocuklar anne-babalarının aynası.
‘TEKNOLOJİK ARAÇLAR ANNELERİN ÇIKIŞ YOLU’
Meliha Arpacı, Beyoğlu-İstanbul
Bazen bu sorunları konuşarak ve teknoloji bağımlılığını azaltarak aşabiliyoruz ancak kalabalık ailelerde bu durum aşılamıyor. Üç veya daha fazla çocuklu ailelerde, küçük kardeşi olan çocuklarda, teknolojik araçlar anneler için bir çıkış yolu. Çocuğun ona sıkıntı çıkarmaması için ‘ver-kurtul’ yöntemini uyguluyorlar ve bundan maalesef vazgeçemiyorlar.
‘YANLIŞ BİLGİLER EDİNİP BUNLARI SINIFTA ANLATIYORLAR’
Ramazan T., Ataşehir-İstanbul
Çocuklar maalesef internetten yanlış bilgiler de ediniyor; bunları zaman zaman sınıfta da dile getiriyorlar. Bakanlık aslında bunun farkına varmış ve ders kitabına bir konu yerleştirmiş. ‘Rafadan Tayfa’ çizgi filminin internetten yayılan asılsız haberlerle ilgili bir bölümü var, bunu izleme metni olarak Türkçe 4’üncü sınıf ders kitabına koymuş.
‘BİRBİRLERİNE VURMA SIK KARŞILAŞTIĞIMIZ DAVRANIŞLARDAN’
Esra Altıparmak, Kağıthane-İstanbul
Birbirlerine sürekli küfrederek konuşuyorlar ama bunun farkında bile değiller. O kadar doğal ve günlük konuşmalarına yerleşmiş durumda ki, uyarmamıza şaşırıyorlar neredeyse. Birbirlerini itme ve birbirlerine vurma da sık karşılaştığımız davranışlardan. Başka şekilde iletişim kuramıyor gibiler ve bu çok üzücü maalesef.
‘DAHA FAZLA BAĞIMLI HALE GELMEYE BAŞLADILAR’
Gürkan Berk, Orhangazi-Bursa
Çocuklar bir şeye bakmadıkları sürece yerlerinde oturmakta zorluk yaşıyor. Yönerge gereken etkinliklerde başarısız oluyorlar, sosyal iletişimlerde zayıf kalıyorlar. Karşısındaki kişiyi dinleyip sohbet edemiyorlar. Hareketsiz kalma neticesinde obezite ve görme bozuklukları gibi rahatsızlıkları daha sık görmeye başladık. En basitinden makas kullanmayı başaramıyorlar; bağcıklarını bağlayamıyorlar, düğmelerini ilikleyemiyorlar. Montunu giymekte zorlanan çocukların sayısı arttı. Yaşlarıyla birlikte bağımsız alanları artacağı halde daha fazla bağımlı hale gelmeye başladılar.
‘EMPATİ KURMAK İÇİN ÇABA SARF ETME NAHİFLİKLERİ YOK’
Selvinaz Pamuk, Çiğli-İzmir
Ben bir öğretmen olarak hissiz büyüyen çocuklar için endişeliyim. Oyunlar çoğunlukla vurma, öldürme ve yaralama üzerine. Birbirlerine acımasızca davranabilmelerini dijitalleşmeye bağlıyorum. Empati kurmak veya karşıdaki insanı incitmemek için çaba sarf etme nahiflikleri yok artık. Okullarda bilişim öğretmenleri ve rehberlik servisleri interneti doğru kullanma adına düzenli bir şekilde seminer, eğitim ve veli bilgilendirme toplantıları yapıyorlar. Birbirlerinin özel alanlarına girmenin, izinsiz fotoğraf çekme ve paylaşmanın hukuki süreçlerine kadar hepsi anlatılıyor.
‘EKRANA ALTERNATİF ETKİNLİKLER OLUŞTURMAK...’
Gökçe K., Akhisar-Manisa
Çocuklar eskiye göre çok önyargılı, ekran dışında bir etkinliğe kolay tamam demiyorlar. Ama istikrar ve ısrarcı olmak farklı şeyleri de sevmelerini sağlıyor. Resim ve boyama yapmayı sevmeyen öğrencilerim, nasıl resim yapılır videoları izleyerek ekrandan kâğıda yumuşak bir geçiş yaptılar mesela. Velilerle işbirliği içinde olmak için çaba harcıyoruz. Veliyi bilgilendirmek, öğrenciyle sağlam bir bağ kurmak, ekrana alternatif etkinlikler oluşturmak izlediğim yollar.
‘5’İNCİ SINIFTA HÂLÂ YAZI YAZMAYLA UĞRAŞIYORUZ’
Tuğba K., Merkez-Yalova
Son 5 yıldır ihmal edilmiş çocuk sayısı çok fazla. Bu çocuklar 5’inci sınıfa geldiklerinde temel becerileri kazanmış, okul kurallarına uyum sağlayabilmiş, okuma-yazma becerisini edinebilmiş, zihnindekileri yazıya dökebilen çocuklar olabilmişlerse biz akademik olarak üstüne koyarak ilerleyebiliyoruz. Ancak son yıllarda bu mümkün olmuyor çünkü biz öğrencilerin yazı yazmasıyla uğraşıyoruz. 4 sene okula gitmiş bu çocuk ama okuyup yazamıyor düzgünce.
‘ARTAN EKRAN SÜRESİ SALDIRGAN DAVRANIŞ VE UYKU PROBLEMLERİNE SEBEP OLUR’
Uzm. Dr. Cansu Gerçek (Moodist Hastanesi çocuk ve ergen psikiyatrı)
◊ Ebeveynlerin internet kullanımı ve kuralları çocukların internet ve ekran kullanımını etkiler. Çocuk için bir rol model olan ebeveynin ekranla aşırı vakit geçirmesi çocukları için de bu durumun daha değer görmesine neden olabilir.
◊ Ekran başında geçirilen sürenin artması fiziksel aktivitenin azalmasına, sağlıksız beslenmeye, obeziteye, kas iskelet rahatsızlıklarına, görme problemlerine, saldırgan davranışlara ve uyku problemlerine maruz kalma riskini arttırır. Ebeveynin kontrolü azaldıkça çocuğun sanal ortamda psikolojik şiddet ve istismar yaşama riski artar.
Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) Eğitim Programı kaynaklı Yeşilay’ın önerdiği ekran süreleri
◊ 0-3 yaş: Ekrandan olabildiğince uzak tutulmalıdır.
◊ 3-6 yaş: Günlük toplam süre en fazla 20-30 dk.
◊ 6-9 yaş: Günlük toplam süre en fazla 40-50 dk.
◊ 9-12 yaş: Günlük toplam süre en fazla 60-70 dk.
◊ 12+ yaş: Günlük toplam süre en fazla 120 dk.