Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de radyo yayını 6 Mayıs 1927’de başladı. 90’lı yılların başında özel radyoculuğun hayatımıza girmesiyle birlikte ülkemizdeki radyo sayısı hızla arttı; bugün 1000’in üzerinde karasal yayın frekansı mevcut. Radyo D Yayın Yönetmeni Fatih Uslu, dijital radyo platformları sayesinde radyo yayıncılığının mecra alanını genişletmeye devam ettiğini söylüyor. Uslu, radyoların ve radyoların üyesi olduğu meslek birliklerinin yaptırdığı araştırmaları da anlatıyor: “Radyo yayınları televizyon ve sosyal medyaya nazaran daha pozitif algılanıyor. Özellikle doğallık ve güvenilirlik konusunda... Zira radyo dinlemeyi tercih edenler doğallık, samimiyet, güvenilirlik kavramlarını vurguluyor, kendilerini yakın hissettikleri içerikler bulabildiklerini söylüyor. Sohbetin yanı sıra müzik içerikli yayınlar da çok tercih ediliyor. Her 5 kişiden 4’ü en sık yerli müzik kanallarını dinlediğini söylüyor. Radyolar en çok araçta açık! Ayrıca ülkemizde radyo dinleyen biri günde en az 2 saat dinliyor. Hafta içi; 8.00-19.00 arası yoğunlukta...”
Son zamanlarda adını sıklıkla duyduğumuz podcast’lerse ‘modern radyoculuk’ olarak tanımlanıyor. Radyoyla benzerliği, ses kayıtlarını dijital ortamda dinleyebiliyor oluşumuz. Ve programlar seri halinde yayımlandığı için tıpkı radyo programlarında olduğu gibi podcast yayıncılarının bir dinleyici kitlesine sahip olmaları... Podcast kelimesi adını, ‘pod’ (küçük kapsül) ve ‘broadcast’ (yayın) sözcüklerinin birleşiminden alıyor. Son yıllarda podcast yayıncılığına artan ilgi nedeniyle çok farklı konularda içerikler üretiliyor. Gazeteci ve podcast yayıncısı Serdar Kuzuloğlu’na “Bu durum radyoyla ilişkimizi nasıl etkiledi” diye soruyorum. “Radyoyu müzik kutusu olarak görenler için çok şey değişmedi. Podcast’ler, radyoyu insanların fikirlerini paylaştığı bir platform olarak takip edenler için tabii ki çok seçenek sundu. Hem konu yelpazesi hem de işleniş biçimi olarak daha esnek bir ortam... Üstelik radyonun kapsama alanı, canlı yayın mecburiyeti gibi kendine has özelliklerine mahkûm olmuyoruz. Yani istenildiği zaman istenildiği yerde; mesela yeraltında metroda veya uyurken yatağınızda içeriklere ulaşıp dinleyebiliyorsunuz” diyor.
YENİ NESİL RADYOLAR...
Drive and Listen: Şehirlerin sokaklarında otomobille dolaşma imkânı sunuyor. Gezdiğiniz şehrin yerel radyolarından birini seçip müzik de dinleyebiliyorsunuz. New York’un kalabalık caddelerinden sıkılırsanız Vuhan’ın sokaklarında dolaşabilirsiniz. driveandlisten.herokuapp.com
All World Radios: Sizi anında istediğiniz ülkeye ışınlıyor. Seçeceğiniz ülkede müzik zevkinize göre yayın yapan bir frekansı ayarlayıp dinleyebilirsiniz.
Radio Garden: Dilediğiniz ülkenin yüzlerce radyo kanalına bağlanma imkânı sunuyor. Akıllı telefonlara indirebildiğiniz uygulamasıyla istediğiniz şehirdeki radyo istasyonlarını dinleyebiliyorsunuz. Üstelik beğendiğiniz frekansları favorilerinize de ekleyebiliyorsunuz.
HER ZEVKE UYGUN PODCAST’LER...
Medyascope: Haber platformu. Gündem, siyaset ve sanat gibi çok farklı kategorilerde kendinize uygun bir içerik bulabilirsiniz.
Socrates Podcasts: Spor dergisi Socrates ekibi tarafından hazırlanan bu podcast serisinde sporla ilgili her şey konuşuluyor.
Yine Yeni Yeniden 90’lar: Sezgin İnceel ve İlker Hepkaner’in hazırladığı ‘Yine Yeni Yeniden 90’lar’ programı, 90’lar Türk pop müziği kültürünü inceliyor.