Ne yediğimizin farkında mıyız!
Güncelleme Tarihi:
Belki de yemek yerken kalori hesabı yapmaktan vazgeçmeli, yemeğin tadına varmalıyız. ‘Mindful eating’i, yani farkındalıklı beslenme diye çevirebileceğimiz trendi işin uzmanı Raysa Büyükbahar Uzunyol anlattı.
- ‘Tokluk’ ve ‘doygunluk’ arasındaki farkın bilincinde olun. Tokluk mide hacmiyle ilgilidir. Doygunluksa yediklerimizden aldığımız haz, mutluluk veya diğer duyguları temsil eder.
- Birçoğumuz çocukluğumuzda tabağımızdaki her lokmayı bitirmek zorunda olarak yetiştirildik. İhtiyaç kadar servis etmeyi öğrenin, yiyeceklerin kalanını ertesi öğün veya gün yiyebileceğinizi hatırlayın.
- Doygunluk hissetmek için mümkün olduğu kadar yemek yerken başka bir aktivite yapmayın. Kitap okurken yalnızca kitap okumak, televizyon izlerken yalnızca izlemek, iş veya ders yaparken yalnızca ona odaklanmak... Yemek içinse en az 20 dakika ayırın.
- Her gün bir öğünü daha yavaş, sessizlikte ve ağzınıza odaklanarak yiyin. Bir öğünün en azından ilk üç lokmasını yerken tüm ekranları kapatın. Önünüzdeki yiyeceğe iyice bir bakın, koklayın, yavaşça ağzınıza alın, tadının ve dokusunun farkına varın. Lokmalar arasında çatal ve bıçağı elinizden bırakın.
- Daha küçük bir kâse, tabak ve yemek kaşığı kullanın.
- Büyük boy yerine daha küçük ürünleri tercih edin.
- Sosyal medyanın yiyecek tercihlerinize olan etkisinin farkına varın. Gördüğünüz reklamlar, tarifler yiyecek tercihlerinizi etkiliyor.
- Kalbimizi beslemezsek her an aç hissederiz. Kendinizi daha iyi hissetmek için yürümek, kitap okumak, meditasyon yapmak veya nefes egzersizleri yapmak, müzik aleti çalmak veya sanatla uğraşmak da seçenekler arasında.
- Haftada bir gün kendinizi misafir gibi ağırlayın. Göz açlığınızı tatmin etmek için masanızı özenle hazırlayın.
Raysa Büyükbahar