Sibel Bilgiç:Ne külkedisi ne de acıların kadınıyım

Güncelleme Tarihi:

Sibel Bilgiç:Ne külkedisi ne de acıların kadınıyım
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2020 07:00

Onu, kumsalda siyah saçlarını savurarak hüzünlü şarkısını söyleyen genç bir kadın olarak tanıdığımızda yıl 1996’ydı. Hızla popüler oldu. Ama sonra müziğe ara verdi. Şimdi ‘Diyemedim’ şarkısıyla dönüyor; “Hayatımın hiçbir dönemini silmek istemezdim; hepsini aldım, kabul ettim” diyor.

Haberin Devamı

Bu kadar süre müzikten kendini uzak tutan ama bir şarkıyla eski günlerdeki etkisini yaratmayı başaran müzisyen çok azdır. Sibel Bilgiç o isimlerden. “Müziğe ara vereyim diye düşünmedim ama bir baktım ara epey uzamış” diye anlatıyor. Bu süre içinde geçirdiği kanseri, yaşadığı büyük ayrılığı ve aldığı kararları “Öğrenmenin yetmediğini, onu uygulamazsan yine sınıfta kaldığını öğrendim” diye özetliyor.

‘Külkedisi’ ya da ‘acıların kadını’... Size bu ikisinden birini yakıştıranlara ne söylersiniz?

Ne külkedisi ne de acıların kadınıyım. Vallahi insanlar beni yakından tanısa bildiklerini unutur (gülüyor)!

Tanıtın o zaman...

Bıcır bıcır, komik, ele avuca sığmaz, hayat dolu, fırlama bir tipim.

1990’larda çıkan ‘Alışamadım’ şarkısı dönemin hitiydi. Hâlâ hafızalarda... Sonra müziği bıraktınız. Neden?

Haberin Devamı

Müziğe ara vereyim diye düşünmedim ama bir baktım ara epey uzamış. Öyle olması gereken bir dönemdi, öyle oldu. Sonra arayı kapattım. Son altı senedir yoğun şekilde müzikle iç içeyim.

İşadamı Mehmet Ali Yılmaz’la sekiz yıl süren bir ilişkiniz oldu. Bu, aynı zamanda kariyerinize ara verdiğiniz dönemdi. Şimdi o günlere bakınca ne hissediyorsunuz?

Öğrenmenin yetmediğini, onu uygulamazsan yine sınıfta kaldığını öğrendim. Hayatım boyunca en büyük mutluluğum kendi kendime yetmek, çalışmak, başarılı olmak, kimseye sırtımı dayamamak oldu. Biriyle anlam kazanmadım veya yitirmedim.

Hayatınızdan bir dönemi silme şansınız olsa...

Hiçbir dönemi silmek istemezdim. Hepsini aldım, kabul ettim. Hepsi beni ben yaptı. Minnettarım.

12 yıl önce gırtlak kanseri teşhisi konmuştu size. Rahatsızlığınız o dönem yaşadığınız ayrılığın tetiklediğini söyleyenler oldu...

Başında yakalandığım için kısa bir tedaviyle düzeldim. Rahatsızlığımın sebebi strestir. Artık stres yönetimini öğrendim.

SAHNEYE ÇIKACAĞIM GÜN KİMSEYLE KONUŞMAM

Sibel Bilgiç:Ne külkedisi ne de acıların kadınıyım

20’lerimde saf, naif ve asiydim. 30’larda kafam yine çok karışıktı. Şimdi 40’lardayım. Daha dingin, daha kendimle barışık, daha olgunum.

Haberin Devamı

Eşim Ali’yle (Bellikan, sağda) ilişkim huzurlu ve çok keyifli. Her şeyden önce çok iyi dostuz. Aşk dost olduğunuzda büyüyor.

1.5 sene önce mücevher markam, ‘Sibel Jewels’i çıkardım. Mücevher tasarlamak yaratıcılığımı besliyor.

Sahneye çıkacağım gün konuşmama terapisi uygularım. Mecbur kalmadıkça kimseyle konuşmam.

Sibel Bilgiç:Ne külkedisi ne de acıların kadınıyım

‘NE VARSA ESKİLERDE VAR’ SÖYLEMİ DAHA ANLAM KAZANACAK

'Diyemedim’i Ferdi Özbeğen, Emel Sayın ve Gülden Karaböcek’ten de dinledik. Neden eski şarkı?

Bir şarkı güzelse farklı sanatçılar tarafından hep yorumlanmıştır. ‘Diyemedim’ de zamansız bir şarkı. Daha önceki yorumlardan farklı bir düzenleme yaptık.

Haberin Devamı

Bir yanda Demet Akalın, Hande Yener gibi isimler, bir tarafta yeni nesilden Aleyna Tilkiler, Edisler... Siz bu müzik arenasında nerede olursunuz?

Hande ve Demet’le aynı dönemin sanatçılarıyız, eski arkadaşız. Tarzlarımız çok farklı, birbirimize rakip olmayız. Aleyna ve Edis’le de dönem olarak rakip olmayız.

1990’lardan günümüze pop müzik hangi açılardan değişti?

1990’lar müziği aşk doluydu. Çünkü insanlar öyleydi. Canlı enstrümanlar daha ön plandaydı. Şimdi müzik aynı kapitalizm gibi...

Nasıl yani?

Hızlı, elektronik... Çok müzik, az söylem... Ama müzikte yine romantizme dönüş var. Hele pandemiden sonra göreceksiniz, müzik de dünya gibi değişecek. “Ne varsa eskilerde var” söylemi daha anlam kazanacak. İnsani değerler yükseldikçe müzik kalitesi de yükselecek.

Haberin Devamı

BİRÇOK KİŞİ KENDİ OLMAKTAN ÇIKTI

Bir estetik merkezi sahibi olarak ne kadar operasyon geçirdiniz?

Aslında lazer epilasyon merkezim var. Ama orada cerrahi uygulamalar dışında yüz gençleştirme de yapılıyor. Bence insanlık adına bilgisayardan sonraki en önemli buluş lazer. Estetik yaptırmadım, senede bir botoks yaptırıyorum.

Estetik algısı yıllar içinde nasıl değişti?

Aşırı estetik bir hastalık, özgüven eksikliği... Böyle kişilerin plastik cerraha değil, terapiste gitmesi lazım. Birçok kadın ve hatta erkek kendi olmaktan çıktı. Mutluluğun güzellik olduğu pompalandı. Güzellik mutluluk değil özelliktir. Herkes gibi olmak değil, kendine özgü olmaktır. 

BAKMADAN GEÇME!