Müziğinde Doğu’yla Batı’yı buluşturan Bade ‘Evde Yok’u çıkardı! ‘Yeni yeni içimdeki çocuğu okşamaya başladım’

Güncelleme Tarihi:

Müziğinde Doğu’yla Batı’yı buluşturan Bade ‘Evde Yok’u çıkardı ‘Yeni yeni içimdeki çocuğu okşamaya başladım’
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2023 07:00

Yeni kuşağın yetenekli temsilcilerinden Bade ilk EP’sinin 6 Şubat depremleri nedeniyle ertelediği tanıtım konserini geçen hafta gerçekleştirdi. Kenan Doğulu’nun prodüktörlüğünde çalışmalarını sürdüren ve yeni bir tekli yayımlayan Bade’yle buluştuk: “Bugüne kadar verdiği öğütlerin en önemlisi büyük hayaller kurmamı söylemesiydi.”

Haberin Devamı

Buluşmak için sözleştiğimiz kafenin kapısından içeri girdiğinde şaşırıyoruz.
22 yaşında ama çok daha genç gösteriyor. Zorlu PSM’de gerçekleşen albüm tanıtım konseri öncesinde de koridorda yürürken onu diğer salondaki kolej gecesine katılan liselilerden sananlar olmuş. Anne ve babası sayesinde müzikle erken tanışanlardan Bade (Karakoç). Babası büyük bir The Beatles fanı ama birlikte söylemeyi en sevdikleri şarkı Barış Manço’dan ‘Domates Biber Patlıcan’mış. Bade 4 yaşında Bilkent Üniversitesi’nin erken müzik eğitim programına katılmış, 2021’de de Berklee College of Music’ten mezun olmuş. Hayatındaki dönüm noktaları arasında katıldığı müzik yarışması ve Kenan Doğulu’yla tanışması var. Hepsini kendisinden dinledik.

Müziğinde Doğu’yla Batı’yı buluşturan Bade ‘Evde Yok’u çıkardı ‘Yeni yeni içimdeki çocuğu okşamaya başladım’

Bade’nin geçen hafta Zorlu PSM’de gerçekleşen tanıtım konserine Beren Saat ve Kenan Doğulu da katıldı.

Haberin Devamı

 Yeni teklinde ‘Zordur burada yaşamak’ diyorsun. Nerede yaşamak zor?

Benim için Türkiye’de. Aslında bu şarkıyı yurtdışındayken yazdım. Ve uzaktayken bile ülke gündemini takip ederken şunu fark ettim: Nerede olursam olayım bir şekilde burada yaşanan acılar, zorluklar beni de etkiliyor.

 Son dönemde çok denk geliyorum, yurtdışında yaşayanlar yalnızlıktan çok yakınıyor. Senin Amerika’da kendini yalnız hissettiğin oldu mu?

2018’de Boston’a ilk taşındığımda yalnız hissettiğim oldu. Fakat o yalnızlık bana çok şey kattı. Galiba benim hayatımda her şey sürekli döngüler olarak ilerliyor. Daha yalnız hissettiğim, daha karmaşık, fırtınalı bir dönemim oluyor. Sonra o bitiyor, ‘Etrafımda şahane insanlar var, her şey benim için düzlüğe çıktı’ diye düşündüğüm bir sürece giriyorum. Sonra bir başka değişimle yine izole bir dönem başlayabiliyor.

 O izole dönemlerde daha mı üretken oluyorsun?

Yalnız kaldığımda o yaşadığım karmaşa, koşturmaca ve hızdan sonra içime dönüp değerlendirme yapmaya vaktim oluyor. Duygularıma kanalize olabiliyorum. Sonra da o düşünceleri bir şekilde çıkarmak gerekiyor. Yazıya dökülüyor.

Haberin Devamı

 Biraz eskiye dönelim. ‘O Ses Çocuklar’ müzik yarışmasında birinci oluyorsun. Geriye dönüp baktığında o günlerle ilgili ne hissediyorsun?

O yarışmanın hayatımdaki rolü tam olarak ‘Rastlantının Böylesi’ (Sliding Doors) filmi gibi. 13 yaşımdaydım ve ailem başta yarışmaya katılmama izin vermedi. O sırada Kıbrıs’a bir iş toplantısına gittiler. Ben de anneannemde kalıyordum. Ona “Annemler seçmelere girmem için izin verdi. Beni götürür müsün” dedim. O da götürdü. Başvuru sırasında iletişim bilgilerine babamın telefon numarasını yazmıştım. Tabii sonra babamı aramışlar “Kızınız seçildi, elemelere bekliyoruz” diye. Öyle öğrendiler. Hadise’nin takımındaydım, düellolarda elendim.

Haberin Devamı

 Üzüldün mü?

Çok içime oturdu. Hırslı biri de değilimdir. Ertesi gün takımımızın vokal koçu Duygu Soylu’yu aradım. “Beni niye elediniz” diye sordum. “Biraz tutuktun sahnede. Herkes gibi kendini geliştirmen gerekiyor” dedi.

 Ama konu kapanmadı sanırım…

Yarışmaya tekrar katılmak istedim. Slayt şov hazırlayıp evde anne ve babama sunum yaptım neden tekrar katılmak istediğimle ilgili. Başta yine izin vermediler.

 Neden? Bildiğim kadarıyla seni müzik konusunda küçük yaşlardan itibaren destekliyorlar...

Müzik konusunda hep çok destek oldular, sadece yarışma ortamının psikolojime iyi gelmeyeceğini düşünüyorlardı. Hatta bana rüşvet teklif ettiler; “Seni Berklee’nin yaz okuluna göndereceğiz” dediler. Sonra yarışmanın prodüksiyon ekibi arayınca “Bakın, bu bir işaret. Ben bir şey yapmıyorum” dedim ve bir şekilde onları tekrar ikna ettim. Oğuzhan Koç’un takımına girdim ve birinci oldum.

Haberin Devamı

 Peki, yarışma psikolojini nasıl etkiledi?

Yarışmanın getirdiği çok güzel şeyler vardı ama stresliydi de. Facebook’tan pozitif olduğu kadar negatif yorumlar da alıyordum. Videoları izlemek, yorumlara bakmak istemiyordum. O dönem bunların beni ne kadar etkilediğini aslında yeni anlıyorum. Bir tık travmatik etkisi olmuş. Yeni yeni o halimle barışmaya ve içimdeki o çocuğu okşamaya başladım.

Müziğinde Doğu’yla Batı’yı buluşturan Bade ‘Evde Yok’u çıkardı ‘Yeni yeni içimdeki çocuğu okşamaya başladım’

Özgecan için şarkı

 İlk şarkı sözlerini de o dönem mi yazdın?

İlk şarkımı 13 yaşımdayken yazdım sanırım. Özgecan Aslan olayı (2015’te Mersin’de tecavüze direndiği için minibüste katledildi) beni çok etkiledi. Hissettiğim o yoğun duyguları ve korkuyu aktarma ihtiyacı duydum.

Haberin Devamı

 Üniversite döneminde ABD’de müzik okudun, değil mi?  

Berklee College of Music’te eğitim gördüm. Boston’daydı okulum. İkinci dönemin başlarında enteresan bir olay oldu. Kuzenimi ve arkadaşlarımı ziyarete New York’a gittim. Beni yeni açılan bir meyhaneye götürdüler. Kuzenim bir anda orada çalan piyanistin yanına gidip “Benim kuzenim çok iyi şarkıcı. Bu şarkıyı da çok seviyor, söyleyebilir mi” diye sordu. İtiraz edemeden söylemeye başladım. Sonra piyanist “Ben arkadaşımın yerine geldim. Bu repertuvar bende yok. Sen devam eder misin geceye” dedi. O gece 3.00’e kadar çalıp söyledim. Sonra mekândan bana iş teklif ettiler. Ve öğrencilik hayatım boyunca o meyhanede çalıştım.

 Gelecek planların arasında Türkiye’ye dönmek var mıydı o sırada?

Bu benim için hep bir soru işareti oldu: Orası mı burası mı? Bir süre sonra bu sorunun peşini bırakmaya karar verdim. Şunu kabullendim: Ben bir dünya insanı olarak her yerde olmak istiyorum.

Müziğinde Doğu’yla Batı’yı buluşturan Bade ‘Evde Yok’u çıkardı ‘Yeni yeni içimdeki çocuğu okşamaya başladım’

 İlk EP’n (genellikle 4-5 şarkıdan oluşan kayıt) ‘Bade’nin yapımcılığını Kenan Doğulu üstlendi. Nasıl tanıştınız?

15 yaşımdayken ailemle Duygu Soylu’nun Ankara’da verdiği konsere gittik. Beni sahneye çıkardı ve bir şarkı söyledim. Kenan Doğulu’yla da o konserde tanıştık. O zamandan beri hep bir ‘abi’ olarak hayatımda. Ben de her adımımda ona danıştım.

 ‘Bade’deki şarkılar nasıl ortaya çıktı?

Pandemi döneminde ortaya çıktı. İstanbul’da ilk defa bu kadar uzun süre kalmak, Amerika’daki deneyimlerim, burayı gözlemlemek, orayı özlemek… Hepsinin harmanlanmasıyla bu şarkılar yazıldı. Okulda da farklı kültürlerin seslerini, enstrümanlarını tanıma fırsatım olmuştu. Bunlar da şarkılarıma yansıdı.

 Bundan sonrası için hedefin nedir?

Kendime bir etiket koymak, “Ben Doğu-Batı sentezi yapıyorum” demek istemiyorum. Çünkü bunu yapmadığım şarkılarım da var. Kendimi olabildiğince özgür bırakmak istiyorum. Çünkü özgür bıraktığımda üretebildiğimi fark ettim. Bir noktada da ülkem için hayırlı bir insan olmak, müzik ve sanat adına gençler için imkânlar, fırsatlar yaratmak istiyorum.

 Bu destek olma sırasında kadınlara pozitif ayrımcılık yapar mısın?

Tabii. Pozitif ayrımcılığa varız. Çünkü fırsat eşitsizliği bariz bir şekilde var. Müzik sektöründe de var...

 İyi müziğin son dönemde listelerde hak ettiği yerde olduğunu düşünüyor musun? Umutsuzluğa düştüğün zamanlar oluyor mu?

Umutsuzluğa kapıldığım oluyor. Roller coaster (hız treni) gibi inişli çıkışlı bir yolculuk bu. Ama bir şekilde nötr
bir yerde kalmak için uğraşıyorum.
Bu arada iyi müziğin ne olduğuna objektif bir şekilde karar verebileceğimizi de düşünmüyorum. O listede olan herkes bir şekilde orada olmayı hak ediyor. Demek ki yazdığı şarkı bir sürü kişiye ulaşmış ve birilerine bir şey hissettirmiş.

 Son olarak Kenan Doğulu’nun kulağına küpe olan bir öğüdü var mı?

Çok var. Ama en önemlisi sanırım büyük hayaller kurmamı söylemesiydi. Kendimi sınırladığım ve ümitsizliğe kapıldığım anlar oluyordu. “Bir dakika, büyük çerçeveye bak, büyük hayal kur” derdi.

Kelebeklere dikkat!

 Müzik dışında neler yapıyorsun?

Meditasyon yapıyorum. Spiritüel konular ilgimi çekiyor.

 Bu ilgi, manifest etmeye kadar gitmiyor ama değil mi?

Gidiyor. Bir defterim var, mesela o gün aklıma gelen ve gerçekleşmesini istediğim ufak bir hayal ya da hedef varsa onu gerçekleşmiş gibi yazıyorum. Yeni yerler görmeyi, diziler keşfetmeyi, arkadaşlarımla vakit geçirmeyi de seviyorum.

 Aşk var mı?

Var. Uzun süre hiç yoktu. Hatta arkadaşlarımla iddiaya giriyorduk benim ilk sevgilim ne zaman olacak diye… Şu an hem iş hem aşk bir arada. Birlikte çalıştığım, grubumda gitar çalan Ozan’la (Kınasakal) birlikteyim. Birlikte prodüksiyon da yapıyoruz.

 Aşk nasıl bir duyguymuş?

Benim için güvende hissetmek, birbirini beslemek, birbirine destek olmakmış sanırım. Şarkıcı Halsey bir röportajında “Karnınızdaki o stresli kelebeklenme bir noktadan sonra aslında kendini güvende hissetmeme, acaba bundan sonra ne olacak hissiyle ilgili” demişti.

 Kelebekler yok yani…

İlk başta oluyor ama sonra sakinleşip kozalarına geri çekiliyorlar.

Müziğinde Doğu’yla Batı’yı buluşturan Bade ‘Evde Yok’u çıkardı ‘Yeni yeni içimdeki çocuğu okşamaya başladım’

Bade 13-14 yaşlarındaki halini şöyle anlatıyor: “Biraz inatçı bir çocuktum. Kafama bir şey koyduğumda sınırları da zorlayarak istediğimi yaptırmaya çalışıyordum. Anne ve babamın ‘Bade sen de zor bir çocuktun’ dedikleri oluyor.”

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!