Mustafa Erdoğan: İlk gösteride seyircinin hıçkırıkları beni çok etkilemişti

Güncelleme Tarihi:

Mustafa Erdoğan: İlk gösteride seyircinin hıçkırıkları beni çok etkilemişti
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2024 07:00

Çeyrek asırdır halk danslarımızı dünyaya tanıtan Anadolu Ateşi, 2 Haziran’da 25’inci yılını kutlamak üzere büyük bir gösteriye hazırlanıyor. Eski öğrencilerle ve hocaları Mustafa Erdoğan’la bir araya geldik, bu uzun serüveni konuştuk.

Haberin Devamı

Halk danslarını bale, modern dans ve dansın diğer disiplinleriyle sentezleyerek dünya standartlarında bir projeye dönüşen ve bugüne kadar 109 ülkede yaklaşık 50 milyon seyircinin izlediği Anadolu Ateşi, Türk dans tarihine geçecek bir gösteriye hazırlanıyor. Mustafa Erdoğan önderliğinde kurulan ve 25’incini yılını kutlamaya hazırlanan topluluk, 2 Haziran’da Beşiktaş Stadyumu’nda 500 kişilik dev kadroyla unutulmaz bir şov sunacak. Topluluğun İstanbul’daki okulunu ziyaret ettik. Mustafa Erdoğan’la ve bu yolda birlikte yürüdüğü ekip arkadaşlarıyla konuştuk.

Anadolu Ateşi’ni kurmaya nasıl karar vermiştiniz?

Üniversitede Cemil Deniz Hocamızın özgün çalışmaları vardı. Ondan çok şey öğrendik. Sonra Gazi Üniversitesi’nde halk bilim topluluğunu kurduk. Bilkent Üniversitesi’nde bir toplulukla çalıştık, uluslararası yarışmalara katıldık. Daha sonra Çankaya Lisesi’ni çalıştırdım. Bu topluluklar hep dünya birincisi oldu. O zaman dedim ki “Türkiye’de çok anlaşılmayan bir faaliyet bu ama yurtdışında kıymeti biliniyor. Türkiye’de beğenilir ama yurtdışında müthiş olur.” Anadolu Ateşi’ni ilk o zaman aklıma yazdım.

Haberin Devamı

Yola çıktığınızda kaç kişiydiniz? O zaman ismi ‘Sultans of The Dance’ olarak geçiyordu.

Ankara’dan İstanbul’a gelip burada bir sanat kurulu oluşturdum ve sınavlar yaptık. 7 bin başvuru vardı. 90 yetenekli arkadaşımızı seçtik, hepsini işlerinden istifa ettirdik. Doktorluğu bırakan var aramızda. Çok çalıştık. Sakatlananlar, bayılanlar oluyordu yorgunluktan. Karadeniz figürü çalıştığımızda salonda aynalar buğulanıyordu, kendimizi göremiyorduk.

Mustafa Erdoğan: İlk gösteride seyircinin hıçkırıkları beni çok etkilemişti

Hatırlıyor musunuz ilk sahneyi?

Hatırlamaz mıyım, ayaklarım yerden kesilmiş, sahnenin büyüsü anlatılamaz. Seyircinin arasına karışmıştım, rejiden de bakıyordum, tepkileri anlamaya çalışıyordum. Seyircinin hıçkırıkları beni çok etkilemişti, herkes ağlayarak izliyordu. Görülmemiş bir şeydi. Türkler de başarıyor duygusu vardı herkeste.

Haberin Devamı

Mydonose Show Land’deydi, hatırlıyorum...

Evet, yeni açılmıştı. Sahipleri o çadırı kurmakla çok büyük bir katkı sağladılar Türkiye’ye. Yılmaz’a (Erdoğan) danışmışlardı sahne şovları için. Yılmaz da benim projemden bahsetmiş, o sayede anlaştık. İlk
üç ayda 500 bin seyirciyi geçtik. Sonbaharda Efes Antik Tiyatrosu’na gittik, sonra Aspendos... Hürriyet’in kocaman sürmanşetini hâlâ unutamam; “Muhteşem” diye başlık atmışlardı. O bizi çok yüreklendirdi ve tabii sonra asıl sınav yurtdışı...

En zorlu ülke neresiydi?

Çin aslında en zor ringdi. Çin’in geçmişi, geleneksel sanatları, jimnastikle denk geldiği yerlere bakınca onlar zaten bunları evde yapıyorlar. Fakat bizim coşkumuzun, çokrenkliliğimizin başka bir büyüsü vardı. Gösteri başladı, kimseden ses yok... Sonra başbakan ayakta alkışlamaya başlayınca 12 bin kişi hep beraber ayakta alkışladı bizi, tam 20 dakika boyunca!

Haberin Devamı

Mustafa Erdoğan: İlk gösteride seyircinin hıçkırıkları beni çok etkilemişti

Anadolu Ateşi halk danslarına neler kattı sizce?

Türkiye’de dans gösterileri dolmaya başladı. Halk oyunları yarışmalarına ve Devlet Opera ve Balesi’ne artık daha çok seyirci gidiyor. Kaç sene üst üste Türkiye’de TV’de dans yarışmaları yapıldı. Bizden sonra çıkan bütün dizilerde mutlaka bir dans sahnesi oldu ki o sanatçıların bazılarını biz eğittik. Eskiden değer görmeyen bir şeyken yöre konulu diziler çıkmaya başladı. Hepsine katkımız olduğunu düşünüyorum.

90 kişiden 2 bin kişiye gelen yapının içinde öğrenciler sizi nasıl bilirler?

İlk 90 kişi şanssız kuşak oldu ama onlar olmasa bir şeyin iskeleti çıkmazdı. O zaman çok tavizsiz, sert yapmak zorundaydık bu işi. Ama artık sistem oturdu. Otoriter dayatmaya gerek kalmadı. Artık daha iyi iletişim kanalı var aramızda, daha çok şakalaşıyoruz. Şimdi seviyorlar diye zannediyorum.

Haberin Devamı

Mustafa Erdoğan: İlk gösteride seyircinin hıçkırıkları beni çok etkilemişti

 

‘KLASİK BİR ŞOV DEĞİL, 25 YILIN BİRİKİMİ’

Unutmadığınız çok anı olmuştur, sizi çok etkileyen birini paylaşır mısınız?

İlk Avrupa turnemizde 100 kişi pasaporttan geçiyoruz, memur soru üstüne soru soruyor. 100 Türk sanki aynı anda iltica edecek! Çok sinirlendim ama bir şekilde geçtik. 6 yıl sonra tekrar orada, başka bir memur içeriden çıkıp geldi ve “Üç defa izledim sizi, fotoğraf çekebilir miyiz” dedi. Bu şahane bir şey! Artık her ülkede tanınıyoruz. Meksika’da bir yerel pazarda Anadolu Ateşi logolu bardak satın aldım. Mutluluk budur!

2 Haziran’da Beşiktaş Stadyumu’nda 25’inci yılınıza özel bir gösteriniz olacak. Neler yaşanacak?

Haberin Devamı

Açıkçası olimpiyat kıvamında bir gövde gösterisi sergileyeceğiz. Klasik bir Anadolu Ateşi şovu değil, 25 yılın birikimi olacak.

Heyecanlı mısınız?

Hem de çok. Sahneye çıkacağım, orada konuşmam da gerekecek. Arada Yılmaz’ı çağırırım sahneye, o halleder nasılsa, yırtarım diyorum.

Mustafa Erdoğan: İlk gösteride seyircinin hıçkırıkları beni çok etkilemişti

 

ANADOLU ATEŞİ EKİBİ ANLATIYOR...

‘Doktorluğu bıraktım’

Alper Aksoy, genel sanat yönetmeni yardımcısı

Eşimle bu toplulukta tanıştım. İki kızımız oldu, onlar da şu an çocuk grubumuz Kıvılcım’da dans ediyorlar ve “Doğduğumuzdan beri dans ediyoruz” diyorlar. Ben 9 yıl doktorluk yaptım. 1999’da koreograf olarak Mustafa Hoca’yla yola çıktık. 2 ay sonra doktorluğu bıraktım. Doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum.

Mustafa Erdoğan: İlk gösteride seyircinin hıçkırıkları beni çok etkilemişti

‘Hüngür hüngür ağladık’

İbrahim Gökler, dans eğitmeni

90 kişilik ilk ekipteydim, 25 yıldır buradayım. İlk sahnemizde hepimiz sahne arkasında hüngür hüngür ağladık. Seyirciyle aramızda yoğun duygular yaşandı. Her yerimiz titriyordu. Günde iki gösteri yapıyorduk ve çok yorucu bir temposu vardı. Sürekli kilo veriyorduk ve sağlıklı kalabilmek için doktor denetiminde besleniyorduk.

DANSLA BÜYÜDÜLER

Aylin Akkök (25): 10 yaşımda çocukların dans okulu Kıvılcım’a katılmıştım. Sonra da Anadolu Ateşi’ne dahil oldum. Ben de bu yıl Anadolu Ateşi’yle beraber 25’inci yaşımı kutlayacağım.

Deniz Eyüboğlu (24): 9 yaşımdan beri buradayım. Çeyrek asırlık bir kurumda dans etmek ve bu yaz 25 bin kişinin karşısına çıkacak olmak çok heyecan verici.

Murat Kesimoğlu (24): Yaklaşık 15 yıldır burada dans ediyorum. Türkiye’yi dünyadaki hemen her ülkede temsil etmiş, sayısız başarıya, rekora imza atmış bu grubun bir parçası olmak insana çok iyi hissettiriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!