Müsilaj yine kapımızda
Güncelleme Tarihi:
“Bir gözümüz açık uyumamız gerekiyor. Şimdilik yok ama şartlar çok uygun, her an görülebilir” diyor Prof. Dr. Mustafa Sarı ve ekliyor: “En büyük şansımız bu yıl deniz suyu sıcaklığının geçen yıldan bir derece daha soğuk olması. Müsilaja neden olan diğer faktörler aynen duruyor.”
Geçen yıl Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj aylarca konuşulmuş; kurtulmak için bir eylem planı hazırlanmış ve bizler de umutlanmıştık. Ancak son günlerde müsilaj benzeri bazı görüntüler yeniden sosyal medyada paylaşılıyor. Hatta bir vapur yolculuğunda denizin üzerindeki müsilaj benzeri tabakayı ben de görmüş ve endişelenmiştim. Konuyu uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya sorduk.
Prof. Dr. Sarı, her hafta ekibiyle birlikte Marmara’nın çeşitli noktalarında dalarak durumu kontrol ediyor. En son geçen hafta daldığını ve başka noktalardaki ekiplerinden de aldığı bilgiler doğrultusunda henüz müsilaj oluşumuna rastlanmadığını söylüyor ve “Yeni çıkan görüntüler müsilaj değil, alg patlamasının farklı sonuçları” diyor.
Prof. Dr. Sarı: “Müsilajı bugünlerde görmüyoruz ama o denizin altında ve çözündükçe oksijeni tüketiyor.”
Bundan ‘Yaşasın Marmara’yı kurtardık!’ diye bir sonuç çıkarılmaması gerektiğinin altını çizen Sarı “Müsilaj bir sonuç. Nedenlerini ortadan kaldırmadan bu sonuç değişmez. Oluşturan nedenler olduğu gibi ortada duruyor. Örneğin; kirlilik diyorduk, aynen duruyor. Marmara Denizi’nin akıntıları ve oksijen miktarıyla ilgili yapısı müsilaj için biçilmiş kaftan diyorduk, bu da değişmedi. Öyleyse bu yıl ne oldu da müsilaj oluşmadı? Bu yılın tek farkı su yüzeyi sıcaklığının bir derece daha soğuk olması” diye anlatıyor.
Kirlilik yükü azalmalı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 22 maddelik Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’nı açıklamıştı. Denizdeki kirlilik yükünü azaltmayı temel alan eylem planı doğrultusunda geçen yıl Marmara’nın tamamı Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi, denizin kıyısındaki sanayi bölgelerinde denetimler arttırıldı. Eylem planındaki çalışmaları yakından takip eden Prof. Dr. Sarı şunları söylüyor: “Sorun bugüne kadar bizim Marmara’yla kurduğumuz ilişkideydi. Artık bu değişmeye başlıyor. Ancak ne var ki çalışmalar yavaş ilerliyor. Planın yapılması gerekenlerinin bazılarını iyi yapmakla birlikte bazı şeyleri de hiç yapamadık. Örneğin, denizin azot ve fosfor gibi kirlilik yükünü henüz azaltamadık.”
Zeytinliklerde madencilik yapılabilecek!
Hafta başında Resmi Gazete’de yayımlanan maden yönetmeliğindeki değişiklikle zeytinliklerde madencilik yapılmasının önü açıldı. Uzmanlar yönetmelikle birlikte zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin vermeyen Zeytin Yasası’nın bu kararla delindiğini savunuyor. Birçok çevre platformu, oda ve dernek kararın iptali için hukuki yollara başvurmaya başladı.