Güncelleme Tarihi:
Tekvandoyla nasıl tanıştınız?
İki yaşımda jimnastikle başladım spora. Sonra zorlandığım için jimnastiği bıraktım, dört yaşımda babamın bir arkadaşı vesilesiyle tekvandoya geçtim. Annem ilk başta pek istememişti. Sonra maçlarımı gördükçe desteği arttı.
◊ Dört kız kardeşsiniz. Diğer kardeşleriniz de dövüş sporlarıyla ilgili mi?
İkinci kız kardeşim bir ara tekvando yapmıştı ama o okulla daha ilgili. En küçük kız kardeşim de tekvando yapıyor şu an. Hatta mavi-kırmızı kuşak.
◊ Bugüne kadar birçok şampiyonluk yaşadınız...
Şimdiye kadar İstanbul, İzmir, bölge ve Türkiye şampiyonluklarım, Avrupa kulüpler şampiyonluğum ve Avrupa yıldızlar ikinciliğim var.
Başarının yarattığı hissi anlatmak zor
◊ Dubai’deki turnuvayı anlatır mısınız?
Birleşik Arap Emirlikleri tarafından düzenlenen, Asya ve Avrupa ülkerinden sporcuların da katıldığı ama Arap çoğunluğun olduğu bir turnuva. Önemli bir ödül. Uluslararası turnuvalar genelde Avrupa’da yapılıyor. Ürdün, Mısır gibi ülkeleri Avrupa şampiyonasında göremezsiniz. Daha önce Ruslarla dövüşmüştüm ama Araplarla karşılaşmamıştım. Benim için güzel bir deneyim oldu, eğlendim.
◊ Peki finale giden bu beş maçta aklınızda kalan bir an var mı?
Finalde öndeyken rakibimin attığı tüm teknikleri engellemiştim. Göğsüme atması gereken yumruğu yüzüme attı. Yere düştüm, bir an gözüm karardı. Kalktım ve çok hırslandım. Zaten maç o andan sonra koptu. Galiba insan sinirlenince daha da güçleniyor. Enteresan oldu. Daha önce gözüme hiç yumruk yememiştim (gülüyor).
◊ Şampiyon olduğunuzu anladığınızda nasıl hissettiniz?
Şampiyonluk elde eden her sporcu gibi ben de çok mutlu oldum. Başarının yarattığı hissi anlatmak çok zor... Her birinci olduğumda bu duyguyu tekrar yaşamak için çok çalışıyorum. Şampiyon olduğumu öğrendiğimde hocama sarıldım ve Türk bayrağını alıp koştum.
◊ Siz turnuvadayken bir olay yaşandı. Bir Yunan milletvekili Türk bayrağını yırttı. Siz de “Bayrağımızı yırtmak isteyenleri bekleriz” şeklinde bir tweet attınız...
Bayrağımızı yırtanlara en güzel cevabı biz verdik. Takımca çok başarılıyız. Geçen yıl Avrupa’nın en iyi kulübüydük. Federasyon çok destekliyor bizi. Ülkemizin bayrağını en üstlere çıkarmak için her şeyi yapacağız.
◊ Başörtülü bir sporcu olarak bugüne kadar olumlu olumsuz bir tepkiyle karşılaştınız mı?
Yurtdışı maçlara gittiğimizde yaşıtım çocuklar ilk başlarda garip bakıyordu. Kapalı olmam onlara tuhaf geliyordu. Kazandıkça, başarı elde ettikçe insanlar bana ısındı. Zaten sosyal bir insanım. Herkese gülümsemeyi severim. Herkesle arkadaş olmaktan mutluluk duyarım. Onlar beni bu özelliklerimle tanıyınca ortada sorun kalmadı.
◊ Son zamanlarda erkek şiddeti arttığı için kadınlar dövüş sporuna yöneliyor. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bir kadının kendini koruması gerekir. Annemin bu spora sıcak bakmaya başlamasının bir sebebi de bu olabilir. Bir kadının kendini koruması önemli. İnsana özgüven sağlıyor. Özellikle dövüş sporları...
◊ Kimler sizi motive ediyor, kimlerden ilham alıyorsunuz?
Milli Takım’da benden büyük, çok güzel ablalarım var. Nur Tatar, Hatice Kübra gibi... Onlar büyük motivasyon kaynaklarım.