‘Memleketim’i unutmamak için...

Güncelleme Tarihi:

‘Memleketim’i unutmamak için...
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2024 07:00

Hatay’da 6 Şubat depremlerinde yaşanan yıkımın yarattığı mekânsal hafıza kaybına karşı ‘Beledna/Hafıza Haritası’ projesi hayata geçirildi. Şehre adım atmış herkese açık olan bu hafıza haritasında hatıralar bir araya gelirken duygular, anılar ve öyküler birbirine dokunuyor.

Haberin Devamı

İnternete girip hafizaharitasi.com yazdığımda karşıma pin’lerle dolu (işaretlenmiş) Hatay haritası çıkıyor. Bir tanesinin üzerine tıklıyorum. Bir evin penceresinden çekilmiş olan fotoğrafta masanın üzerindeki bitkiler ve Antakya manzarası görülüyor. Altında da şöyle bir paragraf: “Beni var eden şehrin her köşesini göstermek için kız arkadaşımı getirmiştim bir yaz. Henüz benim de şehrimi göreceğim son yaz olduğunu bilmeden. Yıllarımı geçirdiğim evimizin, manzarasını çok sevdiğim mutfağından bir fotoğraf çekti.” Bir başka karede karşıma Asi Nehri’ni basan susümbülleri çıkıyor. Bir diğerinde Uzun Çarşı… Sonra Atatürk Caddesi’ndeki meşhur köfteci…

Harita üzerinde gezinirken kısa bir süreliğine bir afet coğrafyasında olduğumu unutuyorum. Acılar nasıl tazeyse anılar da bir o kadar canlı şehirde. Zaten Beledna/Hafıza Haritası projesinin de amacı bu. Hatıraları bir araya getirip bir canlı hafıza oluşturmak.

Haberin Devamı

Arapça bir kelime olan Beledna, Türkçe ‘memleketim’ anlamına geliyor. Proje depremden önce Antakyalı Ortodoksları anlama ve anlatma amacıyla kurulan Nehna Platformu tarafından destekleniyor. Yine Arapça bir kelime olan Nehna ise ‘Biz’ anlamına geliyor. Projenin detaylarını öğrenmek için platformun editörlerinden, siyaset bilimci ve aşçı Anna Maria Beylunioğlu’na ulaştık. Bize haritanın amacını ve nasıl kullanıldığını anlattı.

Nehna depremden önce ne gibi çalışmalar yapıyordu?

Depreme kadar Antakyalı Ortodokslar ve bölgede beraber yaşadıkları ve etkileşim içinde oldukları toplumların güçlü kültürel pratikleri ve güncel sorunları üzerine nehna.org adresimiz üzerinden yazılar yayımlıyorduk.

‘Memleketim’i unutmamak için...

Anna Maria Beylunioğlu projenin editörlerinden. O da harita üzerinde paylaşımlar yapıyor.

Afet sonrası da çalışmalarınızı sürdürebildiniz mi?

Nehna depremle beraber farklı çalışmalar içerisinde buldu kendini. Önce akut ihtiyaçlar için herkes gibi hem sahada hem sosyal medya üzerinden aktif bir şekilde çalışmalar yürüttü. Samandağ ve İskenderun’da kilise bahçelerinde iki mutfak kurulmasına vesile olduk. Özellikle İskenderun’daki kilisede depremden tam 18 saat sonra çorba dağıtmaya başlan-
mıştı. Bölgede tarihi bir kilisemizin tescilsiz olduğu gerekçesiyle yıkılması kararına da karşı durduk ve bu durumun engellenmesini sağladık. Antakya için kafa yoran birçok oluşumla temas içinde şehrin ve insanının geleceğine dair düşüncelerimizi ortaya koymaya devam ediyoruz. Şu anda da depremin yarattığı sorunlara ilişkin aktif bir şekilde yazılar yayımlıyoruz, bunun yanında Antakya’nın ve insanının hafızasını korumak için çalışmalar yürütüyoruz.

Haberin Devamı

Kentin hafızası diyebileceğimiz yerlerin çoğu ne yazık ki artık yok. Hafızayı bir nebze olsun canlı tutabilmek için hayata geçirdiğiniz Beledna projesini anlatabilir misiniz?

Depremin ardından Antakya’nın sahip olduğu güçlü kimlik bileşenlerine dair kolektif hafızanın da risk altında olduğunu düşünüyorduk. Şehri yeniden inşa etme sürecinde bu hafızayı koruma hassasiyetinin öncelikli olması gerektiğine inanıyorduk. Hafıza haritası oluşturmaya karar verdik. Antakyalı ya da yolu Antakya’ya düşmüş herkesin haritaya bir fotoğrafını yerleştirip üzerine anısını yazabileceği bir dijital ortam yarattık.

 

‘OKUMAK HÜZÜNLENDİRİYOR’

Haritaya girdiğimde çok anlamlı, duygusal paylaşımlarla karşılaştım. Bir Antakyalı olarak sizin için bu projenin anlamı nedir?

Haberin Devamı

Ben de arada bir hafizaharitasi.com’a giriyorum. Antakya sokaklarında dolaşıyorum. Dolaşırken etrafta gördüğüm pin işaretlerine tıklayıp, oradaki yaşanmışlıkları okuyorum. Benim de birden fazla girdiyle katkıda bulunduğum harita üzerinde başka yaşanmışlıkları, duyguları okumak bana iyi geliyor. Bazen kayıplarını, şehre geri dönme konusunda endişelerini aktaran insanların paylaşımlarını okumak beni hüzünlendiriyor. Ama bir yandan şehre duyulan özlemi, geri dönme konusunda ısrarla kaybedilmeyen umudu da okuyorum. Benim için Beledna, Antakya demek. Antakya da şehrin insanı, esnafı, tarihi, doğası, sokağı, yemek kültürü, sokak hayvanlarına dair hafızamız demek. Hafızamız diyorum çünkü şehir tamamen yok olmuş durumda. Bu proje, şimdi yeniden inşa süreciyle değişip kimliğini kaybedeceğinden endişe duyduğumuz Antakya, şehrin insanı için nasıl bir yerdi sorusunun cevabı niteliğinde bence.

 

Haberin Devamı

BİR FOTOĞRAF BİR DE ANI...

◊ Bir de işleyişten bahseder misiniz? Her isteyen haritaya yükleme yapabiliyor mu? Yoksa paylaşımlar, öncesinde bir değerlendirmeden geçiyor mu?

hafizaharitasi.com adresine girdiğinizde karşınıza bir harita çıkıyor. Bu haritada Hatay ili içerisinde bizim proje kapsamında oluşturduğumuz kale ikonuyla işaretlediğimiz, sosyal ve tarihi anlamda önemli olarak belirdiğimiz ve açıklama metinleri hazırladığımız noktaları görüyorsunuz. Dilerseniz bu noktalardan birine, mesela Affan Kahvesi ya da Titus Tüneli’ne tıklayabilir veya bu noktaları referans alarak dilediğiniz, bir yaşanmışlığınızın olduğu sokağın, caddenin üzerine tıklayarak bir pin bırakabilirsiniz. Bu pin’in üzerine tıkladığınızda önünüze bir pencere açılıyor ve bu pencere üzerinden bir fotoğraf, fotoğrafın çekildiği tahmini tarih ve bir anınızı paylaşabiliyorsunuz. Bu paylaşım bir moderasyon sürecinden geçer geçmez yayına giriyor. Moderasyonda amacımız olası bir nefret söylemini engellemek.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!