Güncelleme Tarihi:
Teknisyen olacaktı
Bu öyküde, ne moda için yanıp tutuşan bir çocukluk ne de fotoğrafçılık üzerine alınan uzun eğitimler var. Sadece yetenek, şans ve azim.
Hikâyeyi başa saralım: Gurbetçi bir babanın ve Alman annenin dört çocuğundan biri o. Berlin’de ortadirek bir ailenin ortanca oğlu olarak dünyaya geldi: “Annem Gabrielle bankada çalışıyor, babam Remzi ise caz müzisyeni. Trombon çalıyor. Bursalı, 30 sene önce iş için Berlin’e gelmiş. Annemle evlenmiş, kalmış. Bir ağabeyim, bir erkek kardeşim var. Onlar Almanya’da, ablam Sibel ise İzmir’de. O da babam gibi müzisyen.”
Liseden sonra üniversiteye devam etmedi, bir teknisyenin yanında staja başladı. İki yıl yedek parça üretti, ama annesinin bir hediyesi kaderini değiştirdi: “19 yaşımda annemden bana fotoğraf makinesi almasını istedim. O zaman Instagram yok... İnternete çektiğim kareleri koydum; baktım iyi tepkiler alıyorum, stajımı yarım bıraktım, Berlin’de bir haber ajansına yazıldım. Fotomuhabirliğine başladım. Başarılı da oldum, 2012’de Barack Obama’yı bile çektim!”
Bir ‘tag’ ile hayatı değişti
21 yaşında New York’a giden Emek’in moda endüstrisine rotayı çevirmesi de tesadüfi olmuş. “Bir gün Lincoln Center’ın civarında geziyordum. Moda haftasıymış... Defile çıkışı bir sürü şık insan gördüm. ‘Fotoğraflarını çekmem gerek’ diye düşündüm.” Bu ‘güzel’ insanlardan biri de, dünyanın en ünlü blogger’larından Chiara Ferragni. Fotoğrafçı şöyle anlatıyor: “Kim olduğunu bilmiyordum. İsmini sağdan soldan sordum, resmini tag’ledim. Takipçilerim roket hızıyla artınca, ne kadar ünlü olduğunu anladım.”
Bu tag’i görüp, Emek’i takibe alanlardan biri de Ferragni’nin ta kendisi. Chiara’nın fotoğrafçıyla çekimler yapmaya başlaması, Emek’in kariyerinde dönüm noktası oldu. Gerisi çorap söküğü gibi geldi: Uluslararası moda haftalarını turladı, tüm top modellerin sokak tarzlarını çekti. Hedefte sadece güzeller yoktu: David Beckham, Gerard Butler ve Adrian Brody gibi isimleri de kadrajına aldı. Sonra gelsin Grazia’nın kapakları, gitsin Vogue, GQ çekimleri... “Şanslıyım” diyor fotoğrafçı. “Projelerden de, sokak fotoğrafçılığından da iyi kazanmaya başladım. Çoğunun bir karesini yakalamak için parçalandığı isimler fotoğraflarını çekmem için bana üste para veriyor!”
Alessandra’nın yeri dolmaz
Bu isimlerden biri de Alessandra Ambrosio. 17 yıldır Victoria’s Secret’ın meleği olan Ambrosio, kanatlarını iade etmeden önce podyumda son süzülüşünü ölümsüzleştirmesi için, ondan başkasına güvenmedi ve Emek’i Şanghay’a davet etti.
Kulisteki ambiyansı ondan dinleyelim: “Bu yılki şov, gelmiş geçmiş en büyük organizasyondu. Ama herkeste bir hüzün vardı. Benim tüm meleklerle aram iyi. Özellikle Romee Strijd, Kelly Gale, Jasmine Tooks ile yakınım. Ama Alessandra’nın yeri ayrı. Benim için Victoria’s Secret kulisi hep biraz boş kalacak.”