“Meğer anne-baba adım Âdem ve Havva’ymış”

Güncelleme Tarihi:

“Meğer anne-baba adım Âdem ve Havva’ymış”
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2022 07:00

Sizi okutup büyüten, anı üstüne anı biriktirdiğiniz anne-babanızın bir gün öz aileniz olmadığını öğrenseniz... Psikolog, yazar Büşra Dönmez’in nüfus kayıt örneği ibraz etmek için girdiği e-Devlet’te karşısına çıkan bilgi, bir anda hayatını değiştirdi.

Haberin Devamı

Psikolog, yazar Büşra Dönmez, Babalar Günü’nde Twitter’dan “Bu sene öz babam olmadığını öğrendim, yetimhanede hasta bir bebeği ‘alma’ demelerine rağmen ‘Hayır, bu çocuğu istiyorum’ diyerek beni aldığını. Olduğum kadını sana borçluyum. ... İyi ki babam olmak istedin. Babalar Günün kutlu olsun” dediği etkileyici bir paylaşımda bulundu. Babalar Günü’nden 3 ay önce anne-babasının onu bir yetimhaneden evlat edindiğini öğrenen Dönmez’in bir günde hayatı değişmiş. Kendisiyle buluştuk, öğrendiği gerçekleri ve hissettiklerini konuştuk.

Evlat edinildiğinizi nasıl öğrendiniz?
Normal şartlarda bir çocuk evlatlık olarak verildiğinde kimliği yeniden düzenlenir ve çocuğun geçmiş kayıtlara ulaşma imkânı olmaz. Ailesi söylemediği sürece bu sır olarak kalır. Benim de öyleydi. 30 yaşıma kadar bu konuyla ilgili tek bir cümle duymadım. Bir kuruma nüfus kayıt örneği ibraz etmem gerekiyordu. e-Devlet’e girdiğimde kendi kayıtlarımın en altında bir başka isme ait bilgilere rastladım. Doğum tarihi, yeri ve T.C. kimlik numarası benimle aynıydı ama anne ve baba adı Âdem ve Havva’ydı. Bildiğim kadarıyla anne-baba adı Âdem ve Havva olan çocuklar terk edilmiş çocuklardır. Tabii ben bunun bir yanlışlık olduğunu düşünerek nüfus müdürlüğündeki arkadaşlarımı aradım. Onlar ne olduğunu bilmelerine rağmen bana söylemediler. “Bir yanlışlık vardır, boş ver takılma” dediler. Konuyu kapattık. Tabii bu bir soru işareti olarak aklımda kaldı.

Haberin Devamı

“Meğer anne-baba adım Âdem ve Havva’ymış”

“Normal şartlarda bir çocuğun geçmiş kayıtlarına ulaşma imkânı olmaz. Ailesi söylemediği sürece bu bir sır olarak kalır.”

Gerçeği size kim söyledi?
Aynı dönem kanser şüphesiyle sağlık taramasından geçiyordum. Birçok hastalıkta olduğu gibi kanserde de genetik faktörler önemli. Ebeveynimle hastalığa dair bilgiler paylaştım. Onlar da bana bu sırrı açıklamaya karar vermişler. Nasıl söyleyeceklerini eski eşime danışmışlar. O da bana gerçeği anlattı: “Hani evlatlık olduğuna dair şüphelerin vardı ya, haklıymışsın” dedi.

Gerçeği öğrendiğinizde ilk düşündüğünüz ne oldu?
“Gerçekten kimsesizmişim” dedim. Şaşırtıcı gelecek belki size ama bir rahatlama da hissettim. Ailem Sivaslı. Muhafazakârlar, kendi içinde sosyalleşen bir aile. Ben karakterim ve yaptığım seçimler itibariyle ailem ve akrabalarım için fazla marjinal kalıyorum. Çocukluğum “Neden ben kuzenlerim gibi değilim” sorusunu sorarak geçti. Hep ayrıkotu gibi hissettim kendimi. Kimse bir şey belli etmese de ‘Oraya ait değilsin’ diyordu bir ses. Hissettiklerinin deli saçması olmadığını öğrenmek rahatıyor insanı haliyle.

Haberin Devamı

“Meğer anne-baba adım Âdem ve Havva’ymış”


Ailenizle yollarınız ilk kez nasıl kesişmiş?
1 yaşıma yaklaşırken o zamanki Darülaceze’den almışlar beni. Babam Kıbrıs gazisi, annem terzi. Çocukları olmamış. O zamanın imkânlarıyla denedikleri tedaviler de sonuç vermeyince “Bunca yıl çalışıp kazandıklarımızı bırakacak, yaşlılığımızda bizimle ilgilenecek bir çocuğumuz olsun” demişler. Darülaceze’de birçok çocuk gösterilmiş aileme. Babam beni seçmiş. Beni almaması için ikna etmeye çalışmışlar. Hastaymışım. Terk edildiğimde uzun süre aç bir şekilde soğuk havada dışarıda kaldığım için akciğerimde hasar oluşmuş. “Bu çocuğun ciğerleri hasta, almayın, ölür bu” demişler. Babam dinlememiş. “İlle de bu kızı istiyorum” diye tutturmuş. Aşkımız orada başlamış yani. Beni Darülaceze’den alıp hastaneye yatırmışlar ve aynı gün babamın kimliğimi çıkartmak için hastaneden bir süre ayrılması gerekmiş. Yol boyunca ağlamış “Canımı hastanede bıraktım” diye. Ben bu dünyaya onların evladı olmak için gönderildiğimi düşünüyorum. Zira babama çok benziyorum. Öz evladının benzeyemeyeceği kadar hem de...

Haberin Devamı

“Meğer anne-baba adım Âdem ve Havva’ymış”

Büşra Dönmez’in babası Şaban Dönmez ve annesi Seher Dönmez

Nasıl bir ailede yetiştiniz?
Annem, babam, babaannem ve dedem vardı büyüdüğüm evde. Sevgi dolu bir aileydik hep. Öğrendikten sonra “Yetim olduğunu bildiğimiz için hiç kıyamazdık sana” dedi annem. Gerçekten öyle. Bir dediğimi iki etmediler. Annemin ve babamın en büyük önceliği benim okuyup bir yerlere gelmem ve kendi ayaklarım üzerinde durabilmemdi. Dünyanın bütün imkânlarını serdiler önüme. Yokluk görmedim, şiddet görmedim, el üstünde tutuldum. Klişe gelecek ama gerçekten kralın prenses kızıydım. O yüzden onlara büyük bir teşekkür borcum var.

Haberin Devamı

“Klişe gelecek ama gerçekten kralın prenses kızıydım. O yüzden aileme büyük bir teşekkür borcum var.”

6 aylık bir bebek...

Biyolojik ailenizi araştırmayı düşündünüz mü?
Araştırdım ama amacım ailemi bulmak değildi. Hikâyemi öğrenmekti. Öğrendikten sonra e-Devlet’te karşıma çıkan nüfus kayıt örneğiyle sosyal hizmetlere gittim. Sosyal hizmetler, kişi talep ettiğinde bu bilgileri vermekle yükümlü. Orada bir dilekçe doldurup yetimhanedeki evraklarınıza ulaşabiliyorsunuz. Hikâyem hakkında bildiğimiz tek şey şu: “Saat 22.00 sıralarında İstiklal Caddesi’nde bir kebapçının önünde 6 aylık yaralı bir bebek bulundu. Yapılan tüm çalışmalara rağmen hakkında başka bir bilgiye ulaşılamadı.”

Siz evlat edinip bir çocuğun hayatına dokunmayı düşündünüz mü hiç?
İki oğlum var. Güneş ve Deniz. Biri 6, diğeri 4 yaşında. Şaka gibi ama büyürken en büyük hayalim bir çocuk evlat edinmekti.Evlatlık olduğumu öğrendikten sonra bu isteğim daha da çoğaldı. Evlat edinemesem bile koruyucu aile olarak çocukların hayatlarına dokunmak isterim.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!