Güncelleme Tarihi:
PENDİK’TE KARACA
İstanbul’un en ürkeği. Köpekler olmasa şehrin içlerinde daha fazla görebileceğimiz bu canlıların sığınakları Belgrad Ormanı’ndan başlayarak şehrin kuzey sınırlarına doğru uzanıyor. Kışın yiyecek sıkıntısının arttığı dönemlerde insan yerleşimlerine daha çok yaklaşıyor. Son olarak Pendik’e bağlı Göçbeyli Köyü’nde bir karaca yavrusu bulundu.
KAĞITHANE’DE SU SAMURU
Gözünüz kıyılarda olsun
Suda uyuyor, suda besleniyor ve suda yavruluyor. Seyrek görülse de kentin birçok noktasında yaşadıkları biliniyor. En son geçen hafta Kâğıthane’de görüldü. Bunun dışında Küçükçekmece Gölü’nde, Rumelifeneri’nde, Zeytinburnu’nda, Cankurtaran’da ve hatta Beşiktaş rıhtımında bakışlarınızı kıyılarda gezdirin.
BEYKOZ’DA TİLKİ
Lüks siteleri geziyorlar
İstanbul’un kuzey ormanları birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. Tilki de onlardan biri. Kemerburgaz, Zekeriyaköy, Polonezköy, Beykoz ve Sarıyer’de tilki kolonilerinin yaşadığı biliniyor. Arada bir orman sınırındaki semtlere girerek şehir turuna çıkıyorlar. Geceleri çöp karıştırmak için bu bölgelerdeki lüks sitelerde arzı endam ediyorlar.
SİLİVRİ’DE ŞAH KARTAL
E5 boyunca uçuyorlar
Şahkartal Türkiye’de yaşayan son derece nadir bir yırtıcı türü ve ne yazık ki birçok canlı gibi onun da nesli küresel ölçekte tehlike altında. Dev kanatlı bu karizmatik canlının Türkiye’deki sayısı 50’yi geçmiyor. Bunlardan dört çiftinin yuvasıysa Silivri’de. Onları görmek için E5 yolu boyunca gökyüzünü taramanız yeterli.
BÜYÜKÇEKMECE’DE FLAMİNGO
En yeni ‘Yeditepeli’
Önce tek tüktüler. Sonra görülme sıklıkları da kalma süreleri de arttı. Şimdi onlar için kentin yeni hemşerileri kabul edebiliriz. Allı turna da denilen flamingoları İstanbul’da görmek için Büyükçekmece Gölü’nün Ahmediye tarafındaki Mimar Sinan Köprüsü’ne gitmeniz yeterli.Bir diğer yerse Küçükçekmece Gölü...
MASLAK’TA GÖKDOĞAN
Gökdelenlere bayılıyorlar
Yuva yeri olarak genellikle yüksek kayalıklardaki oyukları tercih ediyorlar. Avlayacak güvercin ve kumru olsun da gerisi önemli değil. Yüksek kayalık yoksa gökdelenler de iş görüyor. Ataşehir ve Maslak gibi gökdelenlerin yoğun olduğu semtler, büyük binaya sahip otellerin tepeleri en sevdikleri yerler.
CİHANGİR’DE KAYA SANSARI
Çatılarda yumurta arıyor
Geceleri hayalet gibi ortaya çıkıyor ve şehrin çatılarında, bahçelerinde geziyor. Sevimli olduğu kadar sert de. Son zamanlarda Cihangir’de sık görülür oldu. Mısır Çarşısı, Cerrahpaşa, Şehremini, Fındıkzade, Altunizade kayıtların olduğu diğer yerler. Görmek istiyorsanız onlar için yiyecek deposu olan çatılara göz gezdirin.
SARAYBURNU’NDA YUNUS
En eski İstanbullular...
Ortasından deniz geçen kaç şehir vardır ki! İşte bu ayrıcalığın bereketleri: Afalina, tırtak ve mutur. Bunlar İstanbul’un kadim sakinleri. Günde yaklaşık 3 bin vapur ve balıkçı teknesinin dolaştığı, 200’e yakın ticari geminin geçtiği, neredeyse kıyılarının tamamının betonlaştığı Boğaz, her şeye karşın tıpkı bizler gibi onların da vazgeçilmezi. Hatta o kadar sahiplenmişler ki Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın uzun yıllara dayanan çalışması sonrası 40’ının göç etmeyi bırakarak yerli, yerleşik İstanbullu olmuş. Denizin neşesi bu canlıları Ahırkapı, Sarayburnu, Çengelköy, Kanlıca, Beykoz, Anadolukavağı, Sarıyer, Garipçe, Rumelifeneri gibi birçok semt ve noktada izleyebilirsiniz.
GÜLHANE’DE PAPAĞAN
Park ve koruları mesken tuttular
İskender ve yeşil papağan olmak üzere sonradan İstanbullu olan iki papağan türümüz var. Şimdilik sayıları 1500 civarında. Burada keyifleri yerinde ki giderek de artıyorlar. Onları görmek için peşlerine düşerseniz, Gülhane Parkı, Validebağ Korusu, Yıldız Parkı, Çamlıca Tepesi ve Emirgân Korusu gibi şehrin en güzel parklarını da ziyaret etmiş olursunuz.
BEYOĞLU’NDA YARASA
Kaleleri metruk binalar
Onlar gecelerin efendisi ve İstanbul bu efendilerle dolu. Kentteki kaleleriyse tüm gece müdavimlerinin olduğu üzere Beyoğlu. Metruk ve eski binaları seviyorlar. En yaygın olanı cüce yarasa. Onları görmek için sokak lambalarına bakmak yeterli. Işığa gelen böcekleri avlıyorlar. Beyoğlu dışında onlara kentin her yerinde rastlamak mümkün.