Güncelleme Tarihi:
T he New York Times, The Washington Post, The Wall Street Journal, Mad, The New Yorker gibi birçok dünyaca tanınmış iyi yayında çalıştı. DC Comics, Dark Horse, Image başta olmak üzere çeşitli yayınevleri için halen çizgi romanlar hazırlıyor. Bunların arasında ‘Air’, ‘Cairo’, ‘The Unwritten’, ‘Fables’, ‘The Escapist’, ‘The Dreaming’, ‘Todd’ ve ‘Insomnia Cafe’ gibi seri ve tek kitap olarak yayımlanmış işleri de var.
Dünyaca ünlü çizgi roman, karikatür ve illüstrasyon sanatçımız Kutlukhan Perker, namı diğer M.K. Perker’in çizgi roman kahramanı Ece’yi ise her pazar gazetemiz Hürriyet’te okuyoruz. Perker’in 2013’te çizmeye başladığı muhabir Ece’nin hikâyesi, 500 haftadır süren macerasına ithafen, bu kez farklı bir biçimde okuyucuyla buluştu. M.K. Perker’in yazıp çizdiği ‘Ece-Hep Başkalarının Düğününde Oynadım’ Karakarga Yayınları’ndan çıktı. Kitapta Ece, ilk kez çizgi roman formatı dışında karikatürleriyle karşımızda...
*Ece’yi nasıl çizmeye başladınız?
Daha önce birçok gazetede birlikte çalıştığım sevgili arkadaşım Selim Akçin bana Kelebek’e bir çizgi dizi yapmam için teklifte bulundu. Ben de hikâyesi devam eden bir karakter hazırlamayı önerdim, böylelikle Ece doğmuş oldu.
*‘Acar muhabir’ Ece nasıl bir gazeteci? Gündemdeki hangi konulardan besleniyor?
Aslında kültür-sanat muhabiri... Ama sonradan bir TV kanalı için sokak röportajları yapmaya başlıyor. Modern bir genç kadın kimliği her zaman daha ön planda. Her neslin kendini bulduğu dönemsel diziler vardır. 90’larda ‘Sex and the City’ydi, 2000’lerde ‘Gossip Girl’, şimdilerde ‘Fleabag’. Ece’nin öykülerinde de genel konsept olarak işte bu trendi sürdürmeye çalışıyorum.
‘Tek bir kariyer planım var; erken uyanmak’
*Çizmek için nasıl bir ortama ihtiyacınız var? Neler size ilham veriyor?
Bohem takıntılarım hiç olmadı. İlham gelmesini de hiç beklemedim. Sanatçı depresyonları ve varoluş sorunları yaşamadım. Picasso’nun Guernica’sı da, Maradona’nın İngiltere’ye attığı gol de, Ara Güler’in İstanbul fotoğrafları da, Rolling Stones da, Metin-Ali-Feyyaz da bana eşit derecede ilham kaynağı oldu. Daha iyi bir çizer olabilmek için de tek ihtiyaç duyduğum şey, başka çizerlerin güzel çizgileri oldu hep. Tek bir kariyer planım var, o da sabahları erkenden uyanmak.
‘Entelektüel tüketici her zaman var olacaktır’
*Z Kuşağı’nın çizgi roman ve karikatürlere karşı ilgisi nasıl?
Çizgi roman ve karikatüre, hatta çizgi filme, anime’ye ilgi her zaman vardır. Animeyi şimdiki nesil seviyor zannediliyor. Oysa ben 1972
doğumluyum ve benim kuşağım da animeyle büyüdü. ‘Şeker kız
Candy’ de anime’ydi. Tarzlar ve konular değişebiliyor ama edebiyat ve sinemada da olduğu gibi entelektüel tüketici her zaman var olacaktır.