Güncelleme Tarihi:
Kendimizi kandırmayalım: “2009’da Taşkışla’da başlayan heyecan ve umut verici serüven, 10 yıl içinde neye dönüştü” sorusunun cevabı ne yazık ki “Körlerle sağırlar birbirlerini ağırlar”... İstanbul’un moda ile ilişkisi son dört sezondur limoni. Ünlü tasarımcılarımız maliyeti bahane edip etkinliği pas geçiyor, uluslararası önemli mecralar da İstanbul’a gelmiyor. Sektör için değerli olan isimler bile belki havadaki düş kırıklığını solumamak adına defilelere uğramıyor. Ünlü modeller piyasada yok. Hal böyleyken ‘olağan şüpheliler’ havasındaki sayısı 50’yi bulmayan editör/stil danışmanı/influencer’dan oluşan sektörel tayfa aynı mekânlarda story çekip, kendi kendilerine eğleniyorlar. Atılan taş, neye isabet ediyor belli değil.
Böyle bir ruh haliyle başladı MBFWIstanbul. Hatta iptal edileceği bile söylendi. Defile takvimi geç açıklandı, ancak gördük ki, ünlü tasarımcılarımızdan çoğu yoktu. 40 marka, 21 etkinlik, ama bilindik isimler beşi geçmiyor. Yine de düşünelim: Podyumların gençlere emanet edilmesi kötü bir durum değil, belki yeni bir başlangıcın emaresi, hatta küllerden doğma durumu... En iyilere dikkat çekersek...
Parlayanlar: Tasarımcıların çoğu genç. Koleksiyonları da dinamik. Özellikle Emre Pakel, Muhammed İloğlu takip edilmesi gereken isimlerden. Artık rüştünü ispat eden Ceren Ocak’ı da unutmayalım.
Sezonun kare ası: Geçen sezon Çiçek Pasajı’nda şov yapan Sudi Etuz’un İMÇ’de yaptığı defile şapka çıkaracak cinsten. Lug Von Siga’nın Venedik Sarayı’ndaki defilesi, elegan ve Avrupai. İngiliz moda devi Asos’la anlaşma imzalayan DB Berdan’ın şovu, verdiği mesaj itibariyle değerli. Moda haftasının bir yere gelmesi için en çok emek veren isimlerden, abidesi dikilesi Mehtap Elaidi’nin SSM’de sergilediği koleksiyona da alkış.