Güncelleme Tarihi:
Gecenin bir yarısı... Birkaç saat sonra bayramı karşılayacağız. Ramazandan kalma bir alışkanlıkla ev ahalisi uyanık, ben de mutfakta kahve yapıyorum. Çaydanlığı ocağa koydum. Eşim içeriden seslendi: “İçinde su var mı?” “Var” dedim. “Nereden biliyorsun” dedi, “Ağırlığından” dedim. “Ben olsam elimi sokardım içine” dedi, güldük. O sırada küçük kızım girdi mutfağa, döndüm, “Neye bakıyorsun kız” dedim. “Baba her şeyi de görüyorsun. Galiba sen sadece arkanı görüyorsun, önünü göremiyorsun” diye bir gülücük de o attı. Kızım o sırada annesinin Instagram’ına bakıyormuş. “Ne var ne yok” diye sordum. Anlattı ekranda gördüklerini. Kimine güldük, kimini eleştirdik. Ben aldım elime kahvemi, yazımı yazmaya odama geçtim. Açtım kendi Instagram sayfamı; arkadaşlarımın tam da anlamadığım paylaşımlarını, hikâyelerini beğendim.
GÖNÜLLERİNİ KOYMUŞLAR
Facebook, Instagram, Twitter ve YouTube en çok kullandığımız sosyal medya mecraları. Instagram ve Facebook’ta resimler kısmen betimleniyor. Örneğin açık hava, okyanus, sakal ve gözlük diyor. Ama kim takmış gözlüğü, resimde kaç kişi var çoğu zaman bilemiyoruz. Arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla bazı ayarları yaparsanız, resimde tanıdıklarınız varsa söylüyormuş. Bu tip durumlarda körlerin ihtiyaçlarını körler, sağırlarınkileri de sağırlar çözüyor. Diğer engel gruplarında da aynı yolun izlendiği kanısındayım.
Bu hafta Engelliler Haftası. Sosyal medya dünyasında engelleri aşmamıza vesile olan fenomen arkadaşlarımız bence çok harika bir işe hizmet ediyorlar. Ben de bu işi neden, nasıl yaptıklarını merak ettim. Lise ve üniversite okumuşlar; kimileri eğitmen, kimileri çocuk sahibi olmuş. Yani hepimiz gibi hayatını yaşama çabasını sürdüren güzel insanlar... Duymayınca sadece görüntüden ve dudak okuyarak yanlış bilgilenme tehlikesi var. Bunun önüne geçmek için bazıları sosyal medyadaki bilgileri işaret diline çevirip sunuyor. Bazıları içeriklerini zaten işaret diliyle üretiyor. Aldıkları tepkiler genelde olumlu ve motive edici. “Bir kazanç sağlıyor musunuz” diye sordum, az da olsa kazananlar var ama hepsi temelde gönüllülük esasıyla yapıyor bu işi. Oysa bence daha çok kazanmaları gerekir, bu işten geçinebilecek durumda olsalar daha çok içerik üretirler, sosyal medya bizlere de daha erişilebilir olur. Dijital dünyada zorlandıkları da oluyor ama yılmamaya kararlılar, çünkü yaptıkları işi seviyorlar. Bu işi yapmak isteyenlere de hepsinin tavsiyesi aynı: “Cesur ol, korkma, iyi araştır, kendini geliştir.” Hepsinin yolunun açık olmasını diliyorum.
Belli ki sosyal medyada körler körler için, sağırlar sağırlar için içerik üretiyor. Ben diğer fenomenleri de göreve davet ediyorum! Onların da içerikleri engelli dostu olursa sosyal medyada daha fazla alanı takip edebiliriz biz de ve birlikte daha da gelişiriz. Güzel bir bayram geçirmiş olduğunuzu umuyorum ve iyi pazarlar diliyorum hepinize...
DİJİTAL DÜNYAYA ENGELLİLERİN AYAK UYDURMASINI SAĞLIYORLAR
Özgür Akbulut (@oakbulut2), 27 yaşında İşitme engelli
İşitme engelliler arasında sosyal medya kullanmayı çok bilen yoktu. 2018’den beri işitme engellilere altyazılı olmayan film veya tanıtımlar için yardımcı oluyorum. Yumuşak işaret dili anlatıyorum, herkesin de hoşuna gidiyor.
Nevzat Kırkıç (@nevzatkrkc), 35 yaşında İşitme engelli
Sosyal medyada bir ürünü beğeniyordum, YouTube’dan yorumları izliyordum. Ancak yanlış anlayıp hatalı ürünler aldığım oluyordu. Biz de aldığımız ürünleri deneyip anlatıyorduk. Çevremizdeki 3 milyon işitme engelli bize destek oldu.
Şule Denli Öztürk (@sdenli89), 32 yaşında İşitme engelli
Sağır arkadaşlarım için işaret diliyle komik ve bilgilendirici videolar paylaşarak başladım. Sade bir üslup kullanıyorum. Yabancı takipçilerim de var,
Türk İşaret Dili kullanmama rağmen mimiklerimden anlayabiliyorlar.
Mesut Öztürk (@mesutdeaf), 34 yaşında İşitme engelli
Kamu personeli ve Türk İşaret Dili (TİD) eğitmeniyim. Teknoloji bağımlısıyım. 2007’de YouTube üzerinden hikâyeler anlatmaya başladım. Sağır bireylerin kelime hazinesi ortalamanın altında. Bu konuda kendimi geliştirdim.