Kör olası virüsler aşkımı süpürdüler!

Güncelleme Tarihi:

Kör olası virüsler aşkımı süpürdüler
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2021 07:00

Pandemiye neden olan bir virüs, yaşamın dengesini ne kadar bozabilirse COVID-19 da hepimizin yaşam dengesini o denli bozdu... İlişkilerimizi, evliliklerimizi derinden etkiledi. Kimi çiftte iyi, kimi çiftteyse kötü yönde... Biz de hazır Sevgililer Günü’ndeyken ilişkiler konusunda uzman psikologlara aşk dertlerimizi ve bunların dermanını sorduk. İlişkisi pandemiden farklı şekillerde etkilenen kişiler de neler yaşadığını anlattı.

Haberin Devamı

Pandemiyle birlikte hepimizin hayatına yepyeni stres faktörleri girdi. Sağlıkla ilgili endişeler, evden çalışmaya alışmak, bütün gün aynı insanlarla evde olmak, sosyal hayatın kısıtlanması... Tüm bu stresle baş etmeye çalışırken de olan evliliklerimize, ilişkilerimize oldu. Kimimiz ayrı düştük, gözden ırak olan gönülden de oldu... Kimimiz evde 24 saati sevgiliyle, eşle burun buruna geçirmekten bunalıp sevdiğimizden soğuduk... Kimimiz sürekli çocuklarımızla ilgilenmekten burnumuzun dibindeki sevgilinin gözünün içine bakmaya bile hasret kaldık... Elbette pandeminin iyi geldiği ilişkiler de oldu. Normalde iş hayatı çok yoğun olup birlikte vakit geçiremeyen çiftlerin birbirine daha çok zaman ayırabilmesi gibi... Şimdi bakalım işin uzmanları virüsün ilişkilerimize etkilerini nasıl değerlendiriyor ve bizlere nasıl yol gösteriyor?

Haberin Devamı

SAĞLAM İLİŞKİLERİ DAHA DA GÜÇLENDİRDİ
Dr. Gizem Sürenkök (Psikolog ve Yakın İlişkiler sitesinin direktörü)

◊ Pandemiyle birlikte gelen değişiklikler ve bilinmezlikler stres seviyemizi arttırıyor. Daha önce ilişkilerinde herhangi bir kriz yönetmek durumunda kalmamış, ilişkinin nispeten başındayken aynı evde pandemiyi birlikte geçirmek zorunda kalan çiftler daha çok zorlanmış olabilir. Daha önce bir kriz atlattıysanız birbirinizin stresli durumlara verdiği tepkiyi veya kaygıyla başa çıkma yöntemlerini az çok biliyorsunuz demektir. Bu aşinalık uzun süredir birlikte olan çiftler için pandemide bir arada yaşamayı biraz daha kolaylaştırdı.

◊ Her ilişkide sorunlar olur fakat ilişkinin sürdürülmesi için kritik olarak gördüğümüz sevgi, ilgi, anlayış, şefkat, güven, sağlıklı tartışma gibi konularda problem yaşayan çiftler pandemide ilişkilerini sürdürmekte daha çok zorlandı.

‘Seçim felci’ yaşıyorlar

Çiftler bu dönemde hem kendi psikolojik ve fiziksel iyilik hallerini hem de partnerleriyle aralarındaki ilişkinin iyiliğini gözetmek durumunda. Fakat işten çıkarılma veya bir psikolojik problemle baş etme gibi durumlarda kendi sakinliğini ve iyilik halini korumak zorlaşıyor. Bu durumda ilişki üzerindeki tehdit de artıyor.

Haberin Devamı

◊ Sağlam temeller üzerine kurulmuş ilişkiler içinse pandemi, aşılması gereken bir engel işlevi gördü. Birbirine anlayışla yaklaşan, problem çözme odaklı, sevgi ve ilgi gösteren çiftler için pandemi bir nevi ilişkilerini daha da güçlendiren bir aşama oldu.

◊ Birlikte yaşamayan çiftler normalde istedikleri zaman görüşebilirken şimdi özlem duygusuyla baş etmek durumundalar. Partnerle kurduğumuz temasın bizi sakinleştiren bir etkisi var. Partnerden uzak kalınca bu temastan da mahrum kalıyoruz. Fakat bazı çalışmalar uzaktan yürütülen ilişkilerin çiftleri birbirine daha yakın hissettirdiğini söylüyor. Çünkü kendilerini karşısındakine daha açık şekilde ifade edebiliyorlar. Ayrıca engellere rağmen bir ilişkide olmak için sarf ettikleri çaba kişilere çekici geliyor.

Haberin Devamı

◊ İlişkisi olmayanlar içinse bu süreçte biriyle tanışmak için tek yol, ‘online dating’ uygulamaları oldu. Yeni bir insanla tanışma ve ona güvenli bir şekilde bağlanma sürecinde dijital ortamda kurulan iletişim, işleri zorlaştırabiliyor. Ayrıca bu uygulamalar sayısız potansiyel partner sunuyor ve içlerinden birini seçmek daha da zor hale geliyor, ‘seçim felci’ dediğimiz durum ortaya çıkıyor.

◊ Yeni bir aktiviteyle uğraşmaya başladığımızda adrenalin salgılıyoruz. Bunu çekici bulduğumuz biriyle denediğimizde beynimiz salgılanan adrenalini partnerimizle özdeşleştiriyor. Bu da ilişki memnuniyetini arttırıyor. Bir arada olan çiftler bir türlü vakit ayıramadıkları aktiviteleri bu süreçte hayata geçirebilirler.

Haberin Devamı

Minneti paylaşın

◊ Çiftler çalışma süreleri bittiğinde mutlaka baş başa geçirecekleri ve sadece birbirlerine ayıracakları bir zaman yaratmalı. Sağlıklı tartışma ve kendini ifade etme yöntemlerini öğrenmek kritik önem taşıyor.

◊ Özellikle her iki taraf da evden çalışmaya başladıysa, evde çocuk varsa pandemi daha stres verici hale gelebiliyor. Çiftlerin birbirlerine anlayışla yaklaşmaları fakat bir ihtiyaçları olduğunda da bunu partnere açıklıkla ifade edebilmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Burada da karşı tarafı suçlamadan, ‘ben’ dili kullanarak isteklerimizi dile getirmek önemli.

◊ Partnerinden uzak olan kişiler bu süreçte aslında partnerle yan yana olmanın, ona dokunmanın, istediği an onu görebilmenin ne kadar kıymetli olduğunu fark etti. Bu minnet duyulan durumların partnerle paylaşılması kişilerin ilişki memnuniyetlerini arttırabilir.

Haberin Devamı

Yakınlığın farklı yolları

◊ Uzak mesafe ilişkisi sürdüren çiftler yakınlık kurmanın farklı yollarını keşfedebilir. Partnerin gelecek planlarını, korkularını, geçmişini öğrenmek, birlikte bir diziye başlamak, geleceğe dair planlar yapmak çiftlerin yakınlıklarını ve bağlılıklarını geliştiriyor.

◊ Mutlu giden ilişkiler, karşılıklı yapılan fedakârlıklarla, verilen emeklerle sürdürülür. Bize iyi gelen ilişkiler aslında içerisinde karşılıklı olarak değişip dönüştüğümüz, büyüdüğümüz ve en ideal halimize ulaşmamız konusunda bizi destekleyen ilişkilerdir.

◊ Sürekli birlikte olmanın bize bunaltıcı gelmesi çok doğal. Ayrıca partnerimiz yanımızda olsa dahi sosyal çevremizden uzak kalmak bizi yalnızlaştırıyor. Bu dönemde sosyal ilişkilerimizi dijital ortamdan sürdürmek hem romantik ilişkimizin sağlığı hem de ruh sağlığımız için önemli. Çünkü her ne kadar bize destek olsa da negatif duygularımızı en yoğun yansıttığımız kişi partnerimiz oluyor. Bazen stresli olan partnere yardımcı olmaya çalışmak yerine kendimizi geri çekmek daha faydalı olabiliyor. Kendisinin baş etme yöntemlerine saygı göstermek ona daha iyi gelebiliyor.

DAHA ÖNCE İZLEYEMEDİĞİNİZ FİLMLERİ İZLEMENİN, OYUNLARI OYNAMANIN, UZUN KAHVALTI SOHBETLERİNİN TAM ZAMANI...
Ceren Kurtay Doğan (Klinik psikolog ve çift terapisti)

◊ Romantik ilişkilerde eşler arasında olduğunda en iyi hissettiren duygusal ve fiziksel mesafeye optimum ilişki mesafesi denir. Bu mesafe ilişkiden ilişkiye değişebilir. Yani bazı çiftler dip dibe huzurlu ve mutlu hissederken bazı çiftler bunu birbirini daha az görerek yaşayabilir. Her ilişkinin kendi iç dinamiklerine ve kişilere bağlı olarak değişkenlik gösterir.

◊ Bu dönemde sürekli evde olan birçok kişi ilişkisinde bozulan optimum mesafeden kaynaklı sorunlar deneyimliyor. Bu durum daha sık tartışma, hızlı öfkelenme, yanlış anlama/anlaşılma, suçlama/suçlanma, cinsel istekte azalma gibi çıktılar verebiliyor.

◊ Bazı kişiler için yaşanan sürecin kendisi yeterince zorlayıcı olabilir ve kendinizi mutsuz hissedebilirsiniz. Böyle olumsuz duygularla ilgili faturayı en yakınımızdakine kesmek de sıkça yapılan bir davranıştır. Bunun değerlendirmesini iyi yapmaya çalışın.

◊ Evde kendinize özel alan yaratın. Çünkü insanın kendisiyle baş başa kalmak, arkadaşlarıyla vakit geçirmek ya da hobisiyle ilgilenmek gibi eşinden ayrışarak yapmak istediği ve duygusal olarak onu besleyen davranışlara ihtiyacı vardır.

Kör olası virüsler aşkımı süpürdüler

‘Duygusal bağışıklık’

◊ Bolca temas, biraz romantizm, duygusal bağışıklığınızı güçlendirir. Dokunmak çok önemli bir duygusal regülasyon desteğidir. Film izlerken aynı battaniyenin altında olmak, duşa birlikte girmek, uyurken temas etmek gibi sevgi dolu davranışlar hem sizi hem eşinizi duygusal olarak güçlü tutacaktır.

◊ Birlikte daha önce izleyemediğiniz filmleri izlemenin, oynayamadığınız oyunları oynamanın, uzun kahvaltı sohbetlerinin tam zamanı. Pandemide bu fırsatların tadını çıkarın.

◊ Mesele uzakken sorun yaşamamakta değil yakınken huzur bulmakta! Bu süreçten sevgi ve duygusal destekle ayrılan çiftlerin ilişkileri önemli bir sınavı başarıyla vermiş olacak. Kazandıkları beceri ve deneyimler onlar için hayatları boyunca kullanabilecekleri kaynaklara dönüşecek.

FİZİKSEL MESAFE RUHSAL YAKINLAŞMAYI SAĞLAYABİLİR
Tuğçe Isıyel (Klinik psikolog, psikoterapist)

◊ Eğer ilişkiler temeli zayıf bir şekilde kurulduysa; pandeminin getirdiği belirsizliği, kaygıyı, evlerde dip dibe olma halini bu ilişkiler kaldıramadı. Dış dünyayla bağlantı kesilince kapalı kalmanın yarattığı basınç içeride çürümeye neden oldu.

◊ Çiftler bu süreci hem kendilerine, hem birbirlerine hem de dünyaya bir yeniden bakma deneyimi olarak yaşadılarsa bu yaşantıyı dayanışmayla, hem kendini hem de ötekini anlama çabasıyla harmanladılarsa, güçlenmiş bir ilişkiyle yola devam edebildiler.

◊ Pandemi sürecinin dışarıda ortak bir dert yaratmasıyla bazı ailelere, ilişkilere iyi geldiğini de gördüm. ‘Kötü’ içeriden dışarıya atıldı, günah keçisi belliydi yani...

◊ Çocuklu çiftlerse ebeveyn ve çalışan rolünün yanı sıra bir de öğretmen rolünü üstlendiler. Zaman zaman roller birbirine karıştı, sinirler tavan yaptı.

◊ Bu günler ilişkiye dair sorunlarla yüzleşmek için bir fırsat olabilir. Bu zor süreçte hem kendimizde hem de partnerimizde yaşanacak içe çekilmelere, sessizliklere tahammül seviyemizi arttırmalıyız. Hem kendimizin hem de ötekinin bireysel alanına saygı önemli.

◊ Eğer partnerimizden bir şekilde uzak kaldıysak, bu fiziksel mesafe bazen ruhsal anlamda daha da yakınlaşmayı sağlayabilir. Ötekiyle eylemsellik azaldığı için kişi hem kendi hem de partnerinin duygularına daha fazla temas edebilir ve ilişki çok daha derinleşebilir. Bu sürecin nasıl yönetileceği ilişkiye dair önemli ipuçları sağlar. Belki ilişki daha da güçlenir, belki de yol yakınken ayrılmak gerekir.

◊ Çocuklu ya da çocuksuz çiftler birbirlerine açıklıkla zorlandığı yerleri anlatmalı, duygularını dürüstçe ifade etmeli. Aynı zamanda karşımızdakini de dinlemeye, duymaya çaba göstermeliyiz.

GÖZ GÖZE, TEN TENE TEMAS HALİNDE KALABİLMEK, SİSTEME ‘GÜVENDEYİM’ MESAJI VERİR
Filiz Kaya Ataklı (Uzman psikolog ve Gottman çift terapisti)

◊ Çiftler stresli. Çocuklar evde. Artan sorumluluklara yetişmek, geçim derdiyle uğraşmak, üstüne hastalanma, sevdiklerini kaybetme korkusu, kayıplar yaşamak, sürecin ne kadar süreceğine ilişkin belirsizlik, sosyal izolasyon... Hepsi bir araya gelince ilişkilerin üstünde baskıdan öte bir ‘basınç’ etkisi oluşturuyor. Şu dönemde ilişkinizde zorlanıyorsanız bilin ki yalnız değilsiniz!

İhtiyaçları net anlatın

◊ Pandemi sürecinde çok büyük aşklar da başladı. Beyinlerimiz teknik olarak da âşık olmaya daha yatkın. Ayrı evlerde, izolasyonda yaşanan aşkların hem ödülleri hem de zorlukları var. Ulaşamamanın ve özlemin getirdiği tutku paha biçilemez. Ama özlemin getirdiği stres uzaklaştırabilir de...

◊ Pandemi, ilişkiler üzerinde ‘mercek etkisi’ yaratıyor. Pandemi öncesi yaşanan ama bir şekilde sosyalleşerek, işe giderek göz ardı edilebilen problemler artık daha görünür oldu. Bu sorunları, ihtiyaçları konuşmak gerekiyor.

◊ Stresin yıkıcı etkilerini en yoğun yaşayan çiftler çocuk sahibi olanlar. Çünkü normal koşullarda alabilecekleri desteklerden uzak ve daha yoğun kaygılar içindeler. Küçük çocukları olanlar parkları, akran gruplarını, anaokullarını bile ya endişeyle hayatına dahil ediyor ya da tek başlarına yoğun ilgi ve zaman gerektiren bir görevi -ebeveynliği- layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorlar. Okul çağında çocukları olanlar, evde okul sorumluluklarını ve stresini de üstlenerek, çocuklarının sağlıklı gelişimini korumaya; bir yandan da kendi sorumluklarını, ailenin sorumluluklarını taşımaya çalışıyorlar. Özetle; stres çok, içinde bulunulan durum anormal ve bu süreçte yolunda gitmeyen her şey normal. Bu günler geçecek. Ancak bu geçiş sürecinde ilişkileri güçlü tutmaya emek vermek çok önemli.

◊ Pandemi nedeniyle ayrı kalan çiftler teknolojiyi iyi kullanmalı. Ten tene temasın yerine geçmese de görüntülü konuşmak, güne birlikte başlayıp geceyi birlikte kapatmak, birbirini uyutmak, uyandırmak, dolayısıyla “Ne olursa olsun sen benim sabitimsin. Aklımda ve yüreğimdesin. İstediğin her an benimle iletişime geçebilirsin” demek çok kıymetli.

Kör olası virüsler aşkımı süpürdüler

◊ Birbirinize ihtiyaçlarınızı sorun ve içtenlikle ihtiyaçlarınızı anlatın. Net olun. “Hiç sohbet etmiyoruz” net bir ihtiyaç tanımı değildir. Bunun yerine “Akşamları yarım saat telefonları kapatıp sadece sohbet edelim istiyorum, ne dersin” iyi bir öneri olur. Ve merakla sorun sevdiğinize, ne hissediyor, neye ihtiyacı var...

◊ Çatışmakta sorun yok. Her çift tartışmalı da... Önemli olan nasıl tartıştığınız ve bu olumsuz anlarla, duygularla olumlu anların ve duygulanımların nasıl dengelendiği. Tartışmalar yaşarken bir yandan yakınlığınızı da koruyorsanız her şey yolunda demektir. Dört atlıdan uzak durun! Araştırmalar, tartışmaların yolundan çıkmasına sebep olan ve ilişkileri tıkanmaya götüren dört temel davranış hatası olduğunu gösteriyor: Eleştiri, aşağılama, savunma ve duvar örme. Problemleri birbirinizi suçlamadan, “Sorun senden kaynaklanıyor” demeden, “Bizim bir sorunumuz var, bu konuda ne yapalım” zemininde tutun. Sorunlarla ilgili savunmaya geçmek ya da masumiyetinizi kanıtlamak yerine soruna olan katkınızı kabul edin, sorumluluk alın. Ne olursa olsun üstünlük kurmadan, partnerinize yetersiz hissettirmeden, alay etmeden tartışın.

Her çift tartışmalı

◊ Şu an en büyük ihtiyacımız güvende hissetmek. Bu güvenlik mesajını bize en direkt verebilecek kişi de en yakınımızdaki kişi. Göz göze, ten tene temas halinde kalabilmek, sisteme ‘güvendeyim’ mesajı verir.

◊ Değişim hakkında konuşun. Sizde ne değişti bu bir yılda, ilişkinizde ne değişti, neleri sevdiniz ve daha fazla olsun istersiniz, neleri düzenlemek ve hayatınızdan çıkarmak istersiniz. Konuşun, yeniden tanıyın birbirinizi. Merak, aşkın temel ateşleyicilerindendir.

Kör olası virüsler aşkımı süpürdüler

BU DÖNEMDE NELER YAŞADIKLARINI ANLATTILAR

PANDEMİ EVLİLİĞİMİ BİTİRDİ
Ayşe Ö. (63, öğretmen)

42 yıllık evliyim. Sorunlarımızın temeli daha eskiye dayanıyor ama pandemi boşanma kararımızı netleştirmemize sebep oldu. Eşim geçen sene martta emekli oldu. Tam 65 yaşında olduğu için sokağa çıkma yasağı dolayısıyla hep evde kaldı. Kendisi sanatçı. Normalde çok sosyal bir insandır. Ama bu evde kalma sürecinin bunalımıyla bana yöneldi. Davranışlarımı çok eleştirmeye başladı. Bana “Yemek yapmıyorsun. Benimle hiçbir şey paylaşmıyorsun” gibi suçlamaları oldu. Elimden geleni yaptım ama yetmedi. Ve benden ayrılmaya karar verdi. “Heyecan duymuyorum artık, hislerim öldü sana karşı” dedi. Şimdi hukuki sürece girdik. Bitti herhalde artık, kurtarılmaz, unutulmayacak laflar söylendi çünkü, çok kırıldım. Oysa dostlarımız bizim için ‘Yüzyılın aşkı’ derdi.

BİRBİRİMİZİ DAHA İYİ TANIDIK
Merve D. (27, Dij.Paz.Uzm.)

Pandemi öncesi nişanlandık. Beraber yaşamak gibi bir deneyimimiz olamamıştı öncesinde. Yasaklarda hep beraberdik, sık sık birlikte kaldık. Ve birbirimizi daha iyi tanıma şansımız oldu. Birlikte yemek yapıyoruz. Birbirimizin hobilerine değer vermeye başladık. Basketbol antrenörü o. Ben normalde sevmezdim basketbol, pandemide sevmeye başladım. O da dizi seyretmezdi, oyun oynamazdı, şimdi benimle yapıyor bunları. Temmuzda evlenmeyi planlıyoruz.

Kör olası virüsler aşkımı süpürdüler

ÖZLEM İLİŞKİYİ BESLİYORMUŞ
Gizem H. (45, öğretmen)

15 yıldır evliyiz. İkimiz de öğretmeniz. 11 yaşında kızım var. Eşimle pandemi öncesinde kendi özel alanlarımız vardı. Birbirimizi özgür bırakırdık. Yazın birkaç ay görüşmeyiz mesela normalde. Özlem ilişkimizi besliyormuş, bunu pandemide anladım. Sürekli bir arada olduğumuzda birbirimizden çok bunaldık. Ufak tefek kavgalar olmaya başladı. Evimiz küçük. Eğer herkesin kendi alanı olsaydı bu kadar bunalmayabilirdik. Bu süreçte düşünmeye, kendimi ve ilişkimi değerlendirmeye vaktim oldu. Ve aslında tam istediğim gibi bir ilişkinin içinde olmadığımı fark ettim. İlişkimiz üzerine birbirimizle konuşunca eleştiriler ortaya çıktı. Yine de eşimi seviyorum ve ondan vazgeçmek istemiyorum. Eğer tekrar çalışmaya başlarsam toparlanacağına inanıyorum. Herkesin kendi alanı olması çok önemli.

EŞİMİN BEKLENTİSİ YÜKSEK
Serhat Ç. (48, yayıncı)

Pandemi döneminde eşim de ben de evden çalışmaya başladık. İki çocuğumuz var ve evde sürekli bir kaos oluyor. Ben ev işlerine elimden geldiği kadar yardımcı oldum ama eşim sanırım yeterli bulmuyor. Beklentisi yüksek. Bir de o çok sosyal biridir. Bu dönemde sosyalleşemediği için de gerginliği arttı. Bu süreçte ilişkimiz bazen iyi bazen kötü oldu ama genel olarak sürekli bir arada olmak bizi yıprattı. Ayrılmayı hiç düşünmedik ama artık olabildiğince birbirimizden uzak durmaya çalışıyoruz.

Kör olası virüsler aşkımı süpürdüler

BİR KÜS BİR BARIŞIK SÜRÜYOR
Başak T. (35, işkadını)

Erkek arkadaşım da ben de ailelerimizle yaşıyoruz. Pandemi ilişkimizi olumsuz etkiledi. Normalde haftada iki-üç gün görüşürken birdenbire aylarca görüşememek ikimizde de stres yarattı. Sürekli yazışarak iletişim kurmak da bir yere kadar... Yazışmalar çoğu zaman stresle birlikte yanlış anlaşılmalara yol açtı. Yine de ben bu süreçte evli olmadığım için mutluyum. Birey olarak yaşamak benim için daha önemli bir konu. 7/24 birlikte olmak çok fazla özveri ve sabır gerektirir. Şimdi bir küs bir barışık sürüyor ilişkimiz.

ÖZEL ALANA SAYGI ÇOK ÖNEMLİ
Sezgi K. (44, ev kadını)

Tüm aile bireyleriyle birlikte evde olmak zor olsa da pandemi dönemi karı-koca olarak bize iyi geldi. Eşim pilot ve daha az çalıştığı için birlikte çok vakit geçirme imkânı bulduk. Tabii böyle bir dönemde birbirinizin özel alanlarına saygı duymak çok önemli. Ve sürekli karşı taraftan bir şeyler beklemek doğru değil. Elbette birbirimize katlanamadığımız zamanlar oldu ama buna da şöyle bir çözüm bulduk: Gergin olduğumuz günlerde birbirimizle iletişimi minimum tutup sakinleşmeye çalıştık.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!